top of page
< Back

Alâettin Kurt, Ziya Taşkent, Necmettin Halil Onan, Mersinli Ahmet Kireççi

Bugün 17 Ağustos. Alâettin Kurt, Ziya Taşkent, Necmettin Halil Onan, Mersinli Ahmet Kireççi'nin ölüm yıldönümleri. BRT Yayın Grubu olarak bu değerlerimizi saygıyla, sevgiyle anıyoruz. Ziya Taşkent kimdir? Ziya Taşkent  (1932, Adapazarı  - 17 Ağustos 1999, Yalova ). Türk sanat müziği  bestekârı, solist. Liseden mezun olduktan sonra, üniversitede bir yıl hukuk  okudu. 1953 yılında Ankara Radyosu 'nda başlayan sanat hayatını daha sonra Türkiye Radyo Televizyon Kurumu  (TRT) çatısı altında, kesintisiz 45 yıl solist, hoca, besteci ve şef olarak sürdürdü. 1998 yılında, Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı  tarafından Taşkent'e Devlet Sanatçısı  unvanı verildi. 17 Ağustos Marmara depreminde  ses sanatçısı eşi Ulviye Taşkent , kızı Rengin Dalmanoğlu , torunları Ece ve Efe Dalmanoğlu ile birlikte Yalova 'nın Çiftlikköy  ilçesinde öldü. Taşkent'in cenazesi Kocatepe Camisi 'nde düzenlenen törenin ardından Ankara´daki Cebeci Asri Mezarlığı 'nda toprağa verildi. Bestelerinden bazıları Hicaz Ne gelen ne soran var, acı geçti günlerim Rast Bir gün bu ayrılık biter diyordun Hüzzam Dinmiyor hiç bu akşam ne gözyaşım ne acım Rüzgâr susmuş ses vermiyor nedendir Ne bekledim sevgiden ne kaldı bak elimde Kürdî Bir sabah istiyorum Muhayyer Bir gün sevdiğimi anlayacaksın  ( Gücüme gidiyor böyle yaşamak ) Ay batarsa batsın, bakışın yeter Karanlık etme artık, çekil benim ufkumdan Hiç şansım kalmadı sevdadan yana Nihavend Ne istedin ne verdin, aklında mı hesabı Ödüller 1998: Türkiye Cumhuriyeti Devlet Sanatçısı unvanı - Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı Alâettin Kurt kimdir? İnşaat Yüksek Mühendisi, Siyasetçi, XVIII. ve XIX. Dönem Kocaeli Milletvekili (D. 1949, Sürmene / Trabzon – Ö. 17 Ağustos 1999). Baba adı İsmail Hakkı, anne adı Zeliha. Karadeniz Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesini bitirdikten sonra aynı fakültede Master yaptı. Fransızca biliyordu.Alaettin Kurt, İller Bankası Genel Müdürlüğü Memuru, Petrokimya Aliağa Kompleksi Polimer Ambarları İnşaat Şantiye Şefi, Serbest Mühendis Müteahhit, Belediye Meclis Üyesi olarak görev yaptı. 1987 ve 1991 genel seçimlerinde DYP’den XVIII. ve XIX. Dönem Kocaeli Milletvekili seçilerek 29.11.1987 – 24.12.1995 arası TBMM’de yasama çalışmalarına katıldı. 17 Ağustos 1999’da deprem sırasında yaşamını yitirdi. Evli ve 5 çocuk babasıydı. ALAETTİN KURT HAKKINDA.... TBMM'nin en çalışkan milletvekillerinden biri olan Alâettin Kurt, 1995 seçimlerine hazırlanırken, lise arkadaşı, TRT Prodüktörü Alâettin Bahçekapılı'ya siyasal çalışmalarını ve Gebze'de gerçekleştirilmesine katkıda bulunduğu yatırımları tanıtan bir kitap sipariş etti. Bahçekapılı'nın yoğun ve derinlemesine araştırmalarına dayanan GEBZE'NİN ALTIN YILLARI adlı kitap kısa sürede iki baskı yaptı. Alâettin Kurt'un siyaset dışı kalmasından sonra da süren dostluklarını Bahçekapılı, hakkında yazılan Yitik Umutların Gece Bekçisi Alâettin Bahçekapılı kitabında uzun uzun anlatır. Kurt'un depremde şehit oluşunu da duygusal ve yazınsal biçimde dile getiren Bahçekapılı'nın 4 ciltlik bu kitabı bir gazetecinin penceresinden ülkenin toplumsal,siyasal ve kültürel tarihine özgün bakışı içeriyor. Mutlaka okunmalı. Necmettin Halil Onan kimdir? 1902'de Çatalca'da doğdu. Babası, Duyun-u Umumiye memuru Halil Hilmi Bey idi. Ortaöğrenimini Vefa Lisesi'nde tamamladı. 1919 yılında Dârülfünun Edebiyat Fakültesinde açılan sınavı kazanarak Türk Dili ve Edebiyatı bölümüne kaydoldu. Cenap Şahabettin , Fuad Köprülü , Ferit Kam, Yusuf Şerif, Yahya Kemal, Hüseyin Daniş gibi edebiyatçıların öğrencisi oldu. İstanbul'un işgali üzerine okul geçici olarak kapatılınca milli mücadeleye katılmak üzere Ankara'ya geçti. Ankara Talimatgahı'nda zabıt vekili oldu, Anadolu Ajansı Siyasi servisi'nde çalıştı. Milli mücadele bittikten sonra İstanbul'a dönerek yarım kalan eğitimine devam etti, 1924 yılında mezun oldu. Bir süre tekrar Anadolu Ajansı'nda ve özel okullarda çalıştı. 1929 yılından itibaren İzmir, Adana, Ankara illerinde pek çok lisede edebiyat öğretmenliği ve lise müdürlüğü yaptıktan sonra maarif müfettişi oldu. 1942-1946 yıllarında Yüksek Öğretim Genel Müdürlüğü yaptı. Ankara Üniversitesi DTCF'de Eski Türk Edebiyatı Profesörü olarak dersler verdi. 1959'da üniversitedeki görevinden emekli oldu. 18 Ağustos 1968 günü İstanbul'da hayatını kaybetti. Necmettin Halil, yazın yaşamına aruz ölçüsü nde şiirler yazarak başladı. İlk şiirleri Nedim dergisinde yayımlandı. Aruzu bırakıp hece ölçüsü nde şiirler yazmaya başladığında şiirlerini Dergah ve Hayat dergiler inde yayımladı. Şiirlerini 1927'de ve 1933'de bastırdığı iki kitapta topladı. Aşk, doğa ve ulusal duygular ile ilgili şiirler yazdı. Son dönem şiirlerinde Yahya Kemal Beyatlı etkisi görülür. İşleyen Yara adlı romanı, kitap olarak basılmamış ancak 1932 yılında Vakit Gazetesi'nde tefrika edilmiştir. Ortaokullar için dilbilgisi kitapları da hazırlamıştır. Necmettin Halil Onan Eserleri Şiir kitapları: Çakıl Taşları (1927) Bir Yudum Daha (1933) Diğer Kitapları: Dilbilgisi (1928), 2 cilt Dilbilgisi (1934) Dilbilgisi (1943), İlkokullar için İzahlı Divan Şiiri Antolojisi (1940, 1946) Namık Kemal' in Talim-i Edebiyatı üzerine bir Risalesi (1950) Leyla ve Mecnun (1956), Fuzuli'nin eserinin tenkidi Romanları: İşleyen Yara (yayımlanmadı) Kolejli Nereye (1977) Necmettin Halil Onan Şiirlerinden Örnekler DUR YOLCU Bilmeden gelip bastığın bu toprak,
Bir devrin battığı yerdir.
Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın,
Bir vatan kalbinin attığı yerdir.. Bu ıssız, gölgesiz yolun sonunda,
Gördüğün bu tümsek, Anadolu' nda,
İstiklal uğrunda, namus yolunda,
Can veren Mehmed' in yattığı yerdir.. Bu tümsek, koparken büyük zelzele,
Son vatan parçası geçerken ele,
Mehmed' in düşmanı boğduğu sele,
Mübarek kanını kattığı yerdir.. Düşün ki, hasrolan kan, kemik, etin
Yaptığı bu tümsek, amansız, çetin,
Bir harbin sonunda, bütün milletin,
Hürriyet zevkini tattığı yerdir... Temennî Ben ki sessiz, habersiz gönül bağladım size,
Şimdi ne zaman dalsam derin gözlerinize,
Birdenbire ruhumu çılgın arzular sarar,
Atılmak ister gibi karanlık bir denize. Düşündüğüm sizsiniz her gün, her gece şimdi.
Bu dünyâda saadet siz demek bence şimdi.
Ruhunuz eş olmamış, diyorlar, benim gibi
Size yalnız gönlünü veren bir gence şimdi. Aczimi anlasam da yolumdan dönmem geri.
Tuttunuz can köşemde hükmedecek bir yeri.
Bir kere gözlerime baksanız, anlardınız
Sizin için kalbimde canlanan emelleri. Her aşk için, gönlünüz kapanmış bir saraymış;
Sevenler, kapısında uzun yılları saymış.
Ben de, bunu düşünüp diyordum ki : Allah'ım,
Keşke, sizi bu kadar güzel yaratmasaymış. ÇAKIL TAŞLARI Biliyorsun ki kari, kalbin derinlikleri,
Damla damla biriken gizli gözyaşlarıdır.
Kudretimin oradan çıkarabildikleri,
Halis inci yerine bu çakıl taşlarıdır. Görüyorsun nihayet çakıl taşları sende, şairin kendi kalbinde kaldı.
Fakat şunu anla ki, o çakıl bulurken de, araştırmadan duyulan zevki aldı... ÖMRÜNE YAN KUZUM Karanlık hayatı ışıklandıran
Tutuşmuş bir kalbin alevleridir;
Kızıllık görmeyen ufku andıran
Bir yürek bahtına yansa yeridir. Vah o boş kalbe ki aşkı tatmadı!
Ah o tat, duydukça doyulmayan tat!
Yanmanın lezzeti, acının tadı;
Yerine başkası konulmayan tat! Ömrüne yan kuzum, bir çift göz için
Canını o korla dağlamadınsa!
Bir güzel yüz için, bir tek söz için,
Bir tutam saç için ağlamadınsa! Mâzîdeki Hâtıralar Son bağlar kopunca sevgililerden,
Kalbe, o hayâlin çıktığı yerden,
Şifasız kederler sızar nihayet. Nihâyet, en yakın emellerin de
Zehirli rüzgârlar eser yerinde;
Gidenle beraber gider saadet. Kırılmış bir kalbe son kalan yoldaş
Gizlice dökülen beş, on damla yaş,
Bir de yâd edilen hâtıralardır. Çünkü her sevincin sonu kederde;
Saadet, sabaha karşı göklerde
Doğan bir yıldızın ömrü kadardır. Mersinli Ahmet Kireççi kimdir? 27 Ekim 1914 doğumlu Ahmet Kireççi spora 17 yaşında başladı. Boks ve atletizm gibi farklı spor dallarıyla uğraşan Kireççi, bir antrenman sırasında sakatlanınca atletizmi bırakmak zorunda kaldı. Kasım Paşa Spor Kulübüne bağlı olan Kumkapı Güreş Kulübünde uzun süre yer aldı.1933 yılın ilk kez milli mayoyu İzmir'de düzenlenen Balkan Oyunlar'ında giydi. Balkan Oyunları'nda üç kez birinci olan Ahmet Kireççi 1936 Berlin Yaz Olimpiyatları'nda 79 kg serbest güreşte üçüncülük elde ederek Türkiye'ye olimpiyat madalyasını getiren ilk isim oldu. 1948 Londra Olimpiyat Oyunları'nda ülkemize altın madalyayı getiren Kireççi 1949 yılında güreşi bıraktı. Güreşi bıraktıktan sonra işletmecilik yapan Ahmet Kireççi 17 Ağustos 1979 hayata gözlerini yumdu.

Alâettin Kurt, Ziya Taşkent, Necmettin Halil Onan, Mersinli Ahmet Kireççi

Bugün 17 Ağustos. Necmettin Halil Onan, Mersinli Ahmet Kireççi'nin ölüm yıldönümleri. 17 Ağustos aynı zamanda Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın doğu

bottom of page