Ali Nihat Gökyiğit, Kâzım Karabekir, Taha Toros, Fuat Türkay, Mülkiye Toper, Hulusi Tunca
Bugün 26 Ocak. 25 Ocak 2023'te vefat eden Ünlü iş insanı, çevreci Ali Nihat Gökyiğit, geçen yıl bugün toprağa verildi. Araştırmacı, sözlük yazarı Taha Toros, Kurtuluş Savaşı'nın komutanlarından Generel Kâzım Karabekir ve İstanbul Devlet Konservatuarı kurucusu Fuat Türkay'ın ölüm yıldönümü 26 Ocak. BRT Yayın Grubu olarak bu değerlerimizi saygıyla, sevgiyle anıyoruz. ALİ NIHAT GÖKYİĞİT KİMDİR? 23 Şubat 1925’te Artvin’de dünyaya geldi. Yöresinin Gögitoğulları adıyla anılan köklü sülalelerinden gelmekte olup, Babası Ahmet Hamdi Beydir. O yıllarda Artvin’ de kardeşi ile birlikte Babasından devir aldığı manifatura işletmesini yürüten tüccardı. Dedesi; zamanında İstanbul da adını sıkça söz ettirmiş bir girişimci, Tacir olmasından, getirdikleri malları hep onun vasıtası ile alıyorlardı. Dedelerinin, muazzam bir kültür abidesi olmasını, her vakit söylemekten çekinmiyorlardı. Eğitim yıllarının ilk ve Orta eğitim bölümünü, doğup büyüdüğü şehir Artvin’ de tamamladı. O yıllarda, Artvin’de iki ilkokul ve bir ortaokul dışında başka bir okul bulunmaması sebebi ile Babası da kendisini hem dil öğrenmesi hem de iyi bir eğitim alabilmesi adına İstanbul’a Robert Kolej’e göndermeye karar verdi. Ali Nihat Gökyiğit; çocukluk yıllarını anlatırken, Artvin’i “geniş arsalı, yeşillikler içindeki evlerin bahçelerinde çiçekler arasında kelebeklerin uçtuğu, geceleri çocukların ateşböceklerini kovaladığı bir masal kenti” olarak tanımlıyor. Robert Kolej’de geçirdiği 6 yıllık eğitim sürecinde; kazanılması gereken tüm bilgi, beceri ve sosyal sorumluluk gibi edinimleri çok kısa zamanda edindi. Gruplara iştigal ederek, okul içinde pek çok sosyal ve kültürel aktiviteye katılan Ali Nihat Gökyiğit, belki iki amcasının da mühendis olması nedeniyle, okula girdiği ilk günden itibaren mühendis olmayı aklına koymuştu. İnşaat mühendisi olmayı isteyen Ali Nihat Gökyiğit, Feyyaz Berker’le birlikte daha birinci sınıftan itibaren bu alana yöneldi. Ali Nihat Gökyiğit de Robert Kolej’den mezun olduktan sonra, Feyyaz Berker gibi yükseköğrenimini Amerika’da Michigan Üniversitesi’nde yapmaya karar verdi. Uzun bir gemi yolculuğundan sonra vardığı New York’ta Nihat Gökyiğit’i ilk etkileyen şeyler, gecenin içinde gözlerini kamaştıran aydınlık ve mühendislik harikası dev binalardı. Ali Nihat Gökyiğit buradaki eğitimi burslu almıyordu. Bu yüzden öğrencilik hayatı boyunca pek çok işte çalıştı. Amerika’ya ayak bastığı günden beri iki şey Nihat Gökyiğit’in dikkatini çekmişti: Amerika Birleşik Devletleri’nde, iş yaşamında, verimli üretim yapmanın altında yatan gerçeği araştırma imkânı buldu. İş birliği yani Organizasyon ve ekipmanbu iki ilkenin, önemli olduğunu ifade ederken çok etkilendiğini her fırsatta ifade etti. Ali Nihat GÖKYİĞİT 1948’de, Michigan Üniversitesi’ni bitirdikten sonra, tıpkı Feyyaz Berker gibi, bir sene daha kalıp Amerika’daki iş hayatını tanımak istedi. Pennsylvania’da, Gannet Fleming Corddryand Carpenter, Inc. adlı firmada işe başladı Bir yılın ardından, Türkiye’ye döner dönmez, beklemeden askerliğe başvurdu. Burada tercümanlık ve askerlik hizmetinin bitmesine yakın bir süre istihkam okulunda inşaat malzemeleri konusunda eğitmen olarak görev yaptı. Askerliğini bitiren Ali Nihat Gökyiğit, Türkiye’nin çeşitli yerlerinde askeri havaalanları inşa eden Metcalfe-Hamilton andGrove adlı Amerikan konsorsiyumunda göreve başladı. Gökyiğit, buradaki başarılı çalışmaları nedeniyle bir süre sonra Hava Meydanlığı İnşaat Reisliği’nin başındaki Esat Turgut’un dikkatini çekti. Onun önerisiyle Bayındırlık Bakanlığı bünyesine geçen Gökyiğit, burada Feyyaz Berker ve Necati Akçağlılar ile bir araya geldi. Bayındırlık Bakanlığı bünyesinde çalışırken, yapımına yeni başlanacak olan Konya Hava Meydanı’nın kontrol amirliğini üstlendi. Türkiye’nin Adnan Menderes önderliğinde liberalleşmeye başladığı ve özel girişimciliğin büyük önem kazandığı yıllarda kariyeriyle ilgili önemli bir dönüm noktasına geldi. 1956 yılında devletteki görevinden ayrılan Ali Nihat Gökyiğit, o günleri anımsadığında “hava meydanları inşasında çalışırken öyle bir noktaya gelmiştik kiya politikaya atılacaktık ya da şirket kuracaktık; biz ikincisini tercih ettik.” diyen Feyaz Berker’le bundan böyle kendi çizdikleri yolda yürümeye karar verecekti. Tekfen’in 50’yi aşan grup şirketinde Yönetim Kurulu Üyeliği veya Başkanlık görevlerini 1956 yılından beri sürdürmekte olup, Dünyanın en büyük öğrenci teşkilatı AIESEC-Türkiye’nin 35 yıl süreyle Danışmanlar Yüksek Kurulu Başkanlığını yapmıştır. TÜSİAD (Türk Sanayici ve İş Adamları Derneği) ve DEİK (Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu) Kurucu Üyesi olan Gökyiğit, 1988-2005 yılları arasında DEİK ve 1985-1987 yılları arasında TÜSİAD Yönetim Kurulu üyeliklerinde bulunmuştur. 10 yıl süreyle DEİK bünyesinde Türk-BDT İş Konseyleri Başkanlığı ve Karadeniz İş Konseyi’nde Türkiye Temsilciliği görevlerini ifa eden Gökyiğit, Gürcistan ve Kırgızistan İstanbul Fahri Konsolosu ve Gürcistan onursal vatandaşıdır. Halen DEİK Şeref Üyesi ve TÜSİAD üyesidir. Gökyiğit, ÇEDBİK (Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği) ve Tema’nın (Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı) Kurucu Onursal Başkanı’dır. TEMA Vakfı’nın çevre, doğal varlıkları koruma ve kırsal kalkınmaya yönelik ilk projelerini ve sponsorluğunu üstlenerek harekete geçirmiştir. Bunlardan Camili Beldesi Sürdürülebilir Kalkınma Projesi, Johannesburg Dünya Zirve Konferansı’nda ödüle layık görüldü. BRT Yayın Grubu Genel Yönetmeni Alâettin Bahçekapılı'nın 2007'de Ali Nihat Gökyiğit ile yaptığı Ataşehir Kültür dergisi ve Gelincik Tarlası Gibi kitabında yer alan uzun bir söyleşiyi yarın bu sayfalarda bulabileceksiniz. Ali Nihat GÖKYİĞİT, kendi adını taşıyan ANG Vakfı aracılığıyla, eşinin anısına İstanbul Ataşehir'de 50 hektarlık bir alan üzerine Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi’ni (NGBB) kurmuştur. Aynı zamanda dünya barışına hizmet eden önemli kültür faaliyetlerinden biri olan Tekfen Filarmoni Orkestrası’nın kurucusudur. Gökyiğit’e Akdeniz Üniversitesi tarafından Çevre Hizmet Ödülü, Çukurova, Boğaziçi ve Gazi Osman Paşa Üniversiteleri tarafından Fahri Doktora unvanı verildi. 1997 yılında T.C. Cumhurbaşkanlığı Devlet Üstün Hizmet Madalyası ve 2010 yılında T.B.M.M. tarafından Üstün Hizmet Ödülü ile ödüllendirilen A.Nihat Gökyiğit, 2009 yılında Ernst&Young tarafından Schwab Foundation Social Entrepreneur of the Year (yılın Sosyal Girişimcisi) ödülüne layık görüldü. 25 Ocak 2023'te aramızdan ayrıldı. 26 Ocak 2023'te Fatih Camii'ndeki törenin ardından toprağa verildi. Taha Toros kimdir? 1910 yılında Adana'nın Tarsus ilçesinde doğan ve arkasında 37 kitap ile büyük bir arşiv bırakarak 26 Ocak 2012 tarihinde 102 yaşında vefat eden Taha Toros'u oğlu Kamil Toros bir röportajında şöyle anlatır (1): ...Bir ömür düşünün ki, bir asırdan uzun sürsün... Bir ömür düşünün ki, içinde Atatürk'ten De Gaulle'e, Yahya Kemal'den Nazım Hikmet'e, Orhan Kemal'den Yaşar Kemal'e, Muhsin Ertuğrul'dan Haldun Taner'e ve daha kimlere kimlere... Kaç büyük insan sığsın bir ömre? Koskoca bir tarih ki, üstüne kitaplar yazılsa eksik kalır. Sözlü gelenekte yaşayan Dadaloğlu'nu edebiyat dünyasına kazandıran, Yaşar Kemal'e okuma-yazma öğreten, Atatürk'ün Adana ziyaretinde ona şiir okuyan, bildiğiniz neredeyse tüm önemli adlarla arkadaşlık-dostluk-yarenlik eden Taha Toros… Koca bir tarih, tarihçi, arşivci… Çağın tanığı yani… 1937 ve 1940 yılları arasında Adana Ticaret ve Sanayi Odası'nda genel sekreter olarak çalıştı. Bu dönemde Çukurova ve Toroslar`da geniş kapsamlı folklor araştırmaları yaptı. 1941`de Ticaret Bakanlığı bünyesinde başmüfettiş olarak çalışmaya başladı. Görevi gereği birkaç kez gönderildiği Paris'te Türk kültür tarihiyle ilgili araştırmalar yaptı. Vatikan arşivlerinde Osmanlı Devleti ile Papalık arasındaki ilişkileri inceledi. Polonya'da konferanslar verdi. 1975'te emekli olana dek Türkiye`nin bütün illerini dolaşarak, gittiği her yerin folklor ve edebiyatıyla ilgilenmeyi sürdürdü. Türk kültür tarihi ile ilgili zengin bir arşive sahiptir. Yayımlanmış birçok kitabının yanı sıra gazetelerde ve dergilerde de çok sayıda yazısı yayımlanmıştır. İstanbul'da Etiler semtinde zengin arşivini barındıran evinde 26 Ocak 2012 tarihinde sessizce bu dünyadan göçüp gitti. Mezarı Zincirlikuyu Mezarlığı 'ndadır. 70 yılı aşkın bir süredir araştıran Taha Toros, arşiv sevdasını Mazi Cenneti I adlı kitabında şu cümlelerle özetler: "Arşiv oluşturmak, özellikle ülkemizde nadir yetişen biyograf olmak, bibliyografyada uzmanlık kazanabilmek, yararına yürekten inandığım, kültür zenginliklerindendir. Yaşamım boyunca bunu yapmaya çalıştım. Aslında bu konularla ölesiye uğraşmak, tedavisi mümkün olmayan bir hastalık gibidir. Bugün kanserin bile tedavisi mümkün. Ama "arşiv" hastalığının tedavisi yok!. Ne diyelim, Tanrı, bu türden hastalığa yakalananları kurtarmasın!" Bir Koca Ömür, Bir Koca Tarih Taha Toros, 02 MAYIS 2012, Altınşehir Adana Kent Kültürü ve Sanat Dergisi, http://www.altinsehiradana.com/Makale/bir-koca-omur-bir-koca-tarih-tahatoros/393/ Kâzım Karabekir kimdir? Musa Kazım Karabekir 1882 yılında İstanbul'da doğdu. Mehmed Emin Paşa'nın oğludur. İlköğrenimini İstanbul, Van, Harput ve Mekke'de tamamladıktan sonra, 1896'da İstanbul Fatih Askeri Rüştiyesi'ni, 1899'da Kuleli Askeri İdadisi'ni, 1902'de Harbiye Mektebi'ni ve 1905'te de Erkân-ı Harbiye Mektebi'ni bitirerek yüzbaşı rütbesiyle orduya katıldı. İki yıllık kıta stajını Manastır'da yaptı. İttihat ve Terakki'nin Manastır örgütünün kurulmasına katıldı. 1907'de kolağası (önyüzbaşı) rütbesi alarak, İstanbul Harbiye Mektebi tabiye öğretmen vekilliğine atandı. İttihat ve Terakki İstanbul Örgütü'nün kurulmasında görev aldı. II. Meşrutiyet'ten sonra Edirne'de 2. Ordu 3. Fırka (tümen) Erkân-ı Harfliği'ne (kurmaylığına) atandı. 31 Mart 1909 Ayaklanması'nda Hareket Ordusu'nda görev aldı. 1910 Arnavutluk Ayaklanması'nın bastırılması harekâtında çalıştı. 14 Nisan 1912'de binbaşılığa yükseldi. Balkan Savaşı'nda Trakya sınır komiseri olarak görev yaptı. 1914'te kaymakam (yarbay) rütbesiyle Birinci Kuvve-i Seferiye Komutanlığı sıfatıyla İran ve Ötesi Harekâtı'nda görevlendirildi. Bir süre sonra İstanbul Kartal'da 14. Fırka Komutanlığı'na atandı ve Çanakkale'ye gönderildi. Kerevizdere'de Fransızlar'a karşı 3 ay savaştıktan sonra miralaylığa (albay) yükseldi. Buradan, İstanbul'da 1. Ordu Erkân-ı Harbiye Başkanlığı'na, sonra Galiçya'ya gidecek ordunun ve ardından Mareşal von der Goltz'un Erkân-ı Harbiye Başkanlığı'na atanarak Irak'a gitti. 1916'da Kutü'l-Amare'yi kuşatan 18. Kolordu Komutanlığı'na getirildi ve burayı aldıktan sonra Irak'ta İngilizler'le çarpıştı. 1917'de Diyarbakır'daki 2. Kolordu Komutanlığı'na getirildi ve Van, Bitlis, Elaziz (Elazığ) cephelerindeki II. Ordu Komutanlığı'na vekâlet etti. 1918'de Erzincan ve Erzurum'u, Ermeniler'den ve Ruslar'dan geri aldı. Ardından Sarıkamış, Kars ve Gümrü Kalelerini ve Karaköseyi kurtardı. Aynı yıl mirliva (tümgeneral) oldu. Mondros Mütarekesi sırasında sadrazam olan Ahmed İzzet Paşa'nın erkân-ı harbiye-i umumiye reisliği (genelkurmay başkanlığı) önerisini kabul etmeyerek, Anadolu'da görev almak istedi. Önce Tekirdağ'daki 14. Kolordu Komutanlığı'na, ardından da Erzurum'daki 15. Kolordu Komutanlığı'na atanmasını sağlayarak, Nisan 1919'da göreve başladı. Hazırlıkları yapılan Erzurum Kongresi'nin toplanmasında önemli rol oynadı. Kurtuluş Savaşı'nda Edirne Milletvekilliği ve Doğu Cephesi Komutanlığı yaptı. 15 Kasım 1920'de Ermeni Ordusu'nu kesin olarak yendi. Ermeni Hükümeti'yle Ankara Hükümeti adına Gümrü Antlaşması'nı imzaladı. Kars'ın alınmasıyla ferikliğe (korgeneral) yükseldi. Rus Sovyet Sosyalist Federe Cumhuriyeti ve Kafkasya Hükümetleri'yle Kars Antlaşması görüşmelerini yürüttü. Halk Partisinden ayrıldı. Kurtuluş Savaşı'nın bitiminden sonra 1. Ordu Müfettişliği'ne atandı. 1923'te İstanbul Milletvekili oldu. 1924'te, TBMM'deki Dörtler Grubu'nu destekledi. Ardından askerlikten ayrılarak, Halk Fırkası'ndan istifa etti. 17 Kasım 1924'te kurulan Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası'nın başkanlığına seçildi. Parti, 3 Haziran 1925'te Şeyh Sait Ayaklanması nedeniyle kapatıldı. Karabekir, Mustafa Kemal Paşa'ya karşı yapılan İzmir Suikasti ile ilgili görülerek bazı partililerle birlikte yargılandıysa da beraat etti. Siyasi hayatına 12 yıllık aradan sonra, 6 Ocak 1939'da İstanbul Milletvekili olarak devam etti. 1946'da TBMM Başkanlığı'na seçildi ve bu görevde iken 26 Ocak 1948'de Ankara'da öldü. Fuat Türkay kimdir? İstanbul Devlet Konservatuvarının kurucusu Fuat Türkay 26 Ocak 2000'de
İstanbul'da 93 yaşında öldü. Müzikolog Filiz Ali'nin bir yazısından: Yirminci yüzyılın ilk yıllarından sonlarına dek İstanbul’un klasik müzik yaşamını yönlendirmiş olan besteci Cemal Reşit Rey, anılarında 1923 yılında Paris’te eğitimini sürdürürken İstanbul Belediyesi Güzel Sanatlar Daire Başkanı (o zaman böyle bir makam varmış demek ki) Halit Ziya Uşaklıgil’den bir mektup aldığını, İstanbul Belediyesi’nin açtığı Darülelhan’a (konservatuvar) bir “alafranga” kısmı ilave edileceğini, kendisine de kompozisyon ve piyano sınıflarının verildiğini anlatır. Böylece Cumhuriyet’in ilk yılında İstanbul Belediyesi bir müzik eğitimi kurumu oluşturur.
Konservatuvarın temeli
Devletin kurduğu İstanbul Devlet Konservatuarı ise, 1971 yılında Etiler’deki bir ilkokulda eğitime başlar. Kurucusu piyanist ve eğitimci Fuat Turkay’dır.
Kurum, ilk yıllarında göçebe gibi İstanbul’un çeşitli semtlerindeki mekânlardan mekânlar arasında taşınıp durur. Sonunda Beşiktaş’ta şimdiki son mekânında karar kılar.
Okul, göç yıllarında Kültür Bakanlığı’na bağlı iken, son durağında artık YÖK’e bağlı Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversite’sinin bir parçası olur.
Otuz beş yılı aşan bu serüven boyunca yetişen öğrencilerin neredeyse tümü İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nin, Senfoni ve Opera Orkestralarının; Akbank, Borusan, Enka, Tekfen gibi özel orkestraların genç kadrolarında yer alır. Kimi de dünyaya yelken açmış, başarıdan başarıya koşmaktadır.
Mülkiye Toper kimdir? 1938 yılında dünyâya gelmiş olan Türk sanat müziği ses sanatçısı Mülkiye Toper, İstanbul Belediye Konservatuvarı’nı bitirmiş, Münir Nurettin Selçuk , Refik Fersan ve Şefik Gürmeriç ‘in öğrencisi olmuştur. Musiki tahsilini tamamladıktan sonra, 1950’li yıllarda Prof. Dr. Nevzat Atlığ yönetimindeki üniversite korosuna katılmıştır. Ses kraliçesi seçildiği 1960’lı yıllarda, Cağaloğlu özel mûsıkî konservatuarı’nda bir çok öğrencinin yetişmesine destek olmuş ve hocalık yapmıştır. 16 yaşında Ankara Radyosu’nda başladığı yaklaşık 30 yıllık aktif meslek hayâtını, 1984 yılında İstanbul Radyosu’ndan emekli olarak tamamlamış ve 81 yaşında 26 Ocak 2019'da vefat etmiştir.
Hulusi Tunca kimdir?
1954 yılında Bolu’da doğdu. Haydarpaşa Lisesi'ni bitirdikten sonra Marmara Üniversitesi İktisat Fakültesi'nden mezun oldu. Mesleğe 1972 yılında Milliyet grubuna ait HEY Dergisi’nde başladı. Bu dergide 25 yıl Çevirmen, Muhabir, İstihbarat Şefi, Yazı İşleri Müdürü ve Genel Yayın Yönetmeni olarak görev yaptı. Daha sonra Genel Yayın Yönetmenliğini yaptığı Hey GIRL adında genç kız dergisinin çıkmasına vesile oldu. Sabah, Star,Takvim Haber Türk, Hürriyet Gazeteleri’nde görev yaptı. Meslekteki çalışmaları nedeniyle aldığı birçok ödülü var. Sürekli basın kartı sahibiydi. 26 Ocak 2019'da vefat etti. Kitapları
Türk Pop Müziği Sanatçıları Ansiklopedisi (1978)
Mirkelam Nereye Koşuyor (1995
Barış Manço: Uzun Saçlı Dev Adam- O Bir 'Masal'dı (2005)
Hey Gidi Günler - Bir Best Offf Çeksem (2007)
Bugün 26 Ocak. 25 Ocak 2023'te vefat eden Ünlü iş insanı, çevreci Ali Nihat Gökyiğit, geçen yıl bugün toprağa verildi. Araştırmacı,...