Eflatun Cem Güney, Doğan Onat, Rasim Özkanca
Bugün 2 Ocak . Ünlü masal derlemecisi, öykü yazarı Eflatun Cem Güney, opera sanatçısı Doğan Onat ve ünlü lokanta sahibi Rasim Özkanca'nın ölüm yıldönümü.
BRT Yayın Grubu olarak değerlerimizi saygıyla, sevgiyle anıyoruz. Eflatun Cem Güney kimdir?
Eflatun Cem Güney (d. Malatya, Hekimhan 1896 - ö. 02 Ocak 1981, İstanbul)
1896 yılında, Hekimhan'da doğdu. Eflatun Cem Güney, geleneksel halk hikayeleri mizi ve masal larımızı derledi. Kendiside masallar yazdı. Masalcı Baba olarak tanındı. Sivas Sultanisi'ni bitirdikten sonra, Konya Öksüzler Yurdu'na Türkçe öğretmeni olarak tayin oldu. Anadolu'nun birçok yöresini öğretmenlik yaptı. Kuva-yı Milliye'nin yayın organı Öğüd gazetesinde görev yaparken, bir taraftan da İrşat dergi sini çıkardı.
Anadolu'nun çeşitli yörelerinde, yerel sanat dergilerinin çıkması için çalışmalar yaptı. Danimarka'da bulunan Andersen Kurumu; 1956 yılında '' Acil Sofram Açıl'' adlı eseriyle yazara, Dünya Çocuk Edebiyatı Onur Belgesi verdi. Dede Korkut Masalları adlı kitabıyla bu ödülü 1960 yılında tekrar kazandı. Çocuk edebiyatımızın, önemli yazarlarından olan Eflatun Cem Güney, birçok masalımızın günümüz Türkçe'siyle yeniden ortaya çıkarılması için, büyük çaba gösterdi.
Milli Eğitim Bakanlığı'nca, İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü yardımcılığına atanan Güney, İstanbul Radyosu'nda "Bir Varmış Bir Yokmuş" adlı programda anlattığı masallar büyük beğeni topladı. 1981 yılında, öldü.
Eflatun Cem Güney'in Eserleri
Halk Şiiri Antolojisi Dertli Kaval En Güzel Türk Masalları Halk Türküleri Bir Varmış Bir Yokmuş Nasrettin Hoca Fıkraları Evvel Zaman İçinde Dede Korkut Masalları Gökten Uç Elma Düştü Az Gittim Uz Gittim, Folklor ve Eğitim Folklor ve Halk Edebiyatı Doğan Onat kimdir?
1927'de Edirne'de doğan Doğan Onat sanat hayatına Cebeci'de bulunan Ankara Devlet Konservatuvarı'nda başladı. Carl Erbert, Madam Hidalgo ve Madam Böhm gibi kıymetli isimlerden opera dersleri alan Onat, Ankara Operası'na girerek birçok eserde solist olarak rol aldı. Kendi gibi bir opera sanatçısı olan Ferhan Onat ile evlenen sanatçı, Ankara'daki görevinin ardından 1969'da Şehir Operası'na gelerek sanat hayatına eşiyle birlikte İstanbul'da devam etti.
Sevil Berberi, Yevgeni Onegin, La Traviata, Manon, Il Tabarro, Cavalleria Rusticana gibi önemli eserlerde görev alan Onat, daha sonra Aydın Gün ile birlikte reji yardımcılığı görevini üstlendi. Uzun yıllar boyunca aralarında La Boheme, Tosca, Rigoletto, Lucia di Lammermoor, Yarasa ve Madama Butterfly'ın da bulunduğu birçok opera, operet ve müzikal sahneye koydu.
Eşi Ferhan Onat'ın ölümüyle birlikte sıkıntılı günler geçiren, ardından evlendiği Gönül Onat'ın da kısa bir süre sonra kansere yenik düşmesiyle iyice içine kapanan Onat, geçirdiği trafik kazasının ardından hayatının kalan yıllarını yatağa bağlı olarak sürdürdü.
İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nin ilk opera sanatçılarından ve rejisörlerinden Doğan Onat 84 yaşında hayata gözlerini yumdu.
2 Ocak 2012 günü hayatını kaybeden bu değerli sanatçı, ertesi gün Zincirlikuyu'da yapılan sade bir anma töreniyle birlikte eşi Ferhan Onat'ın yanına defnedildi. Doğum günü : Barış Manço kimdir?
Elinde gitarıyla poz veren bu minik bebek aramızda olmamasına rağmen hâlâ Türkiye'nin sevgilisi. Bugün Barış Manço'nun doğum günü. Adı gibi barışçıl kişiliği, şarkıları, sözleri ve daha birçok detayla örnek bir karakter olan Barış Manço yaşasaydı, 77 yaşında olacaktı. Barış Manço'nun doğum günü dolayısıyla hayatının en özel anlarına birlikte göz atmaya ne dersiniz? İşte Barış Manço'nun doğumundan, ölümüne kadar sanat ile iç içe hayatı.
Gülpembe, Dağlar Dağlar, Unutamadım, Arkadaşım Eşek gibi şarkılarıyla hafızalara kazınan usta sanatçı, çocukların 'Barış Ağabeyi' Barış Manço 77. yaş gününde anılıyor. İşte usta sanatçı hakkında bilgiler ve bilinmeyen fotoğrafları...
Barış Manço 1943 yılında Üsküdar'da dünyaya geldi. Doğduğu dönemin atmosferi ve ruhu onun adına esin kaynağı oldu. II. Dünya Savaşı'nı yaşandığı yıllarda doğan Manço'ya babası tarafından Mehmet Barış adı verildi. Rahmetli sanatçının oğlu Doğukan Manço'nun ifade ettiğine göreyse Barış Manço Türkiye'de ilk defa Barış ismini alan kişi. 'Babam 1943'de İstanbul'da doğdu ve Türkiye'de ilk Barış ismini alan insan oldu. Aslında ismin babası. Barış ismi, 1941'de dünya savaşlarının ardından barışa duyulan özlemden doğdu.' Doğukan Manço yaptığı açıklamada babasının tam isminin 'Tosun Yusuf Mehmet Barış Manço' olduğunu da belirtti. Yukarıdaki fotoğrafta 7 Aylık olan Barış Manço gitarıyla görünüyor.
Barış Manço'nun müziğe olan ilgisinin aileden geldiğini söylemek mümkün. Annesi Rikkat Uyanık İstanbul Radyosu ve Konservatuvar'ına yıllarını vermiş bir hoca ve sanatçı. Annesinin sanatçı ruhu Manço'nun hayatına yansımış. Annesi Barış Manço'yu uyumadan önce çocukluğunda Klasik Türk Müziği eserleri okuyarak uyuturmuş.
MÜZİĞE İLK ADIM
Müzisyen bir annenin oğlu olan Barış Manço'nun müzik dünyasına bebeklikten adım attığını söylemek mümkün. Ancak ilk enstrümanına kavuşması için 14 yaşına kadar beklemesi gerekmiş. 14 yaşındayken Bill Haley'in bir filmini izleyen Manço filmden çok etkilenmiş. Nefesli bir saz çalmaya heveslenen Manço ciğerleri zayıf olduğu için bir nefesli çalgıya kavuşamasa da, annesi ona bir gitar alarak onu ilk enstrümanıyla tanıştırmış.
200'ÜN ÜZERİNDE ŞARKI
1958'de başlayan sahne yaşamında Barış Manço hızla başarı merdivenlerini tırmandı. Yaşamı boyunca 200'ün üzerinde şarkıya imza atan Barış Manço müzik tarzıylada kendi dönemine büyük bir farklılık getirdi.Yaptığı bestelerle12 altın ve 1 platin kaset ödülü kazandı.
GÜLPEMBE
Barış Manço'nun en çok bilinen şarkılarından biri de Gülpembe şarkısı. Sanatçının en çok bilinen şarkılarından biri olan şarkının adı ise Manço'nun 13 yaşındayken kaybettiği babaannesine ait.
PEKİ YA BIYIKLAR?
Sadece müziğiyle değil, aynı zamanda tarzıyla da oldukça konuşulan bir sanatçıydı Barış Manço.Tarzının vazgeçilmezi olan bıyıkların hikayesiyse bir kazaya dayanıyor. 1967 yılında Hollanda'da bir trafik kazası geçiren Manço'nun yüzünde bu kazadan dolayı dudağında bir yarık oluşmuş. Barış Manço bu kazadan sonra dudağındaki yarığı kapatmak amaçlı hep bıyık bırakmış.
YÜZÜK KOLEKSİYONU
Bir diğer Manço imzası ise yüzüklerdir. Birbirinden farklı gümüş yüzükleriyle hep dikkatleri çeken Manço geniş bir yüzük koleksiyonu olduğu biliniyor. Barış Manço koleksiyoner ruhunu sadece yüzüklerle sınırlandırmamış. Sanatçının gittiği ülkelerden topladığı 310 adetlik fotoğraf makinesi koleksiyonu bulunmakta. Bu koleksiyonunu ölmeden önce Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin Cağaloğlu'nda bulunan Basın Müzesi'ne bağışlayan Manço, ayrıca 1962 yılından itibaren gazete ve dergi arşivi tutmaya başladı. Biriktirdiği sayfalardan 60 ciltlik bir arşiv oluşturdu.
ÇOCUKLARIN SEVGİLİSİ
Manço'nun sanatçılığı kadar konuşulan bir başka işi ise yaptığı televizyon programlarıydı. 1988 yılında başladığı 7'den 77'e macerası tamı tamına 10 yıl sürdü. 378 kere ekrana gelen program Türk televizyon tarihinde bir ilke de imza attı. Bu program sanatçının hayatındaki tek televizyon programı değil. 'Ekvatordan Kutuplara' adlı bir televizyon programına imza atan Manço pek çok ülkeyi gezmiş ve görmüştür. Doğum günü : Mustafa Ruhi Şirin kimdir? 2 Ocak 1955 yılında Trabzon’un Of ilçesine bağlı Uğurlu köyünde doğdu. Uğurlu İlkokulunu (1967) ve Of Lisesini (1973) bitirdi. Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Yüksek Okulunun Radyo Televizyon Program Uzmanlığı Bölümünden mezun oldu (1978). 6 Nisan 1976’da Türk Uçak Sanayii Anonim Şirketinde başladığı “basın sekreterliği” görevini 25 Nisan 1977’ye kadar sürdürdü. 1977’de TRT’nin Ankara’daki birimlerinde görev aldı. TRT’nin açtığı prodüktörlük sınavını kazanarak İstanbul Radyosuna atandı (1981). Radyolar için eğitim ve kültür programları hazırladı. 1984 yılında İstanbul Radyosu Çocuk Yayınları Şef Prodüktörlüğü kadrosu ile çocuk yayınlarını yönetti. Eğitim Kültür Yayınlarında Müdür Yardımcılığı (1985-1993); Denetim ve Redaksiyon Müdürlüğü (1993-1998) görevlerinde bulundu. 1986-1990 yılları arasında TRT’nin televizyon programlarında çocuk programları danışmanlığı yaptı. 35 yıl çalıştığı TRT’den 1 Aralık 2011’de emekliye ayrıldı; sürekli basın kartı sahibi olan Mustafa Ruhi Şirin, RTÜK tarafından 22 Nisan, 28 Ağustos ve 18 Kasım 2003 tarihlerinde yapılan TRT Genel Müdürlüğü adaylığı seçiminde üç kez atanacak üç aday arasında yer aldı. 1986-1991 eğitim ve öğretim dönemlerinde İstanbul Üniversitesi Radyo ve Televizyon Meslek Yüksek Okulunda İletişim; 2008-2012 yıllarında Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Türkçe Eğitimi Bölümünde Çocuk Edebiyatı ve İstanbul Ticaret Üniversitesinde (2014’ten bu yana) Çocuk ve Medeniyet dersleri verdi. 1990’da Çocuk Vakfı’nı kurdu. Vakıf, Mustafa Ruhi Şirin öncülüğünde ulusal ve uluslararası çeşitli sosyal sorumluluk projelerine imza attı: Çocuk Edebiyatı Okulu Projesi (1992), Çocuklar İçin Şefkate Çağrı Kampanyası (1993’den bugüne), Çocuk Hakları Okulu Projesi (1993), Çocuk ve Anayasa Çalışmaları (1994-2007), Karagöz ve Kukla Okulu (1997), Bosna Çocuksuz Kalmasın! Kampanyası, 411 şehit çocuğu için destek- (1992-1995), Kosova’da Çocuklar Ölmesin! Kampanyası (370 Kosovalı aileye Türkiye’de insani yardım 1998-1999), Öksüz ve Yetim Günleri (1994-2001), Köy Okulları İçin Kitap Yardımı Kampanyaları (Ocak 1992- Şubat 2007 arasında 1085 köy okuluna 325 bin kitap), Çeçen Çocuklara Evlerimizi Açalım Projesi (1995-2001), Deprem Çocukları ile Hayatı Paylaşmaya Gidiyoruz Projesi (17 Ağustos 1999’dan Nisan 2000’e kadar Sakarya, İzmit, Gölcük, Kaynaşlı), Özel Yetenekli Çocuklar Araştırma Merkezi (ÖYÇAM 2001), Çocuk Koruma Kanunu Ön Komisyonu Çalışmaları (1995), Çocuk Başlangıçtır Ön Projesi (Çocuk Vakfı, Türkiye Çocuk Hakları Koalisyonu, Unicef Türkiye Temsilciliği-Ocak-Nisan 2001), Çocuklar İçin Evet Deyin Kampanyası (Türkiye-Çocuk Vakfı, Türkiye Çocuk Hakları Koalisyonu, Unicef Türkiye Temsilciliği-Nisan 2001). Vakıf ayrıca çocuk işçiliği, göç, çocuk hakları, depremin çocuklara etkileri, çocuğun cinsel istismarı vb. konular ile ilgili araştırma sonuçlarını Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Millî Eğitim Bakanlığı ile paylaşmakta, çözüm önerileri sunmaktadır. Kültür Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı, Devlet Planlama Teşkilatı, T.C. Hükûmeti İnsan Hakları On Yılı Eğitim Programı, Adalet Bakanlığı ve üniversitelerde jüri üyeliği, danışma kurulu üyeliği, komisyon üyeliği ve müzakereci görevlerinde bulundu. Habitat II’nin Türkiye sürecinde sivil toplum kuruluşlarının sözcülüğünü yaptı. Çocuğa yönelik şehir ve ülke ölçekli hizmet, eğitim ve araştırma projeleri hazırladı ve yönetti; strateji yazım gruplarında yer aldı. Unicef’in koordinatörlüğünde 2001 yılında gerçekleştirilen "Çocuklar İçin Evet Deyin" Kampanyası Türkiye Çalışma Grubu'na sözcülük eden yazar, Millî Eğitim Bakanlığı, Marmara Üniversitesi, Çocuk Vakfı iş birliğinde 23-25 Eylül 2004 tarihlerinde gerçekleşen I.Türkiye Üstün Yetenekli Çocuklar Kongresi; Çocuk Vakfı, Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu, İstanbul Üniversitesi kurumsal paydaşlığında 25-27 Şubat 2011 tarihlerinde düzenlenen I. Türkiye Çocuk Hakları Kongresi ve BYEGM, Çocuk Vakfı, RTÜK iş birliğinde 14-15 Kasım 2013 tarihinde gerçekleşen I. Türkiye Çocuk ve Medya Kongresinin projelerini hazırladı ve yönetti; Çocuk Vakfı’nın TBMM himayelerinde düzenlenen Anayasa İçin Çocuk Görüşü çalışmalarında (2012) yetişkin sözcülüğünü üstlendi. Okuyan Şehir Sakarya (2005, 2006, 2007) projesini hazırladı ve yönetti. Çocuk Vakfı’nın 2007’de hazırladığı Türk Çocuk ve İlkgençlik Edebiyatının Dünya Dillerine Çevrilmesi Projesi'nin Türkiye editörlüğünü sürdüren yazarın şiir, hikâye ve masalları Arapça, Almanca, Farsça, İngilizce, Macarca, Makedonca, Rumence, Sırpça-Boşnakça, Özbekçe, Urducaya çevrildi; Kiril alfabesine aktarıldı. Yazarın çocuk edebiyatı alanındaki eserleri ve bu eserlerin eğitime katkısı yönü ile ilgili olarak 2002’den bu günümüze çok sayıda yüksek lisans ve doktora düzeyinde çalışmalar yapıldı. Ayrıca çalışmaları pek çok araştırmaya (makale, bildiri vb.) temel oluşturdu. Masal Mektuplar kitabı 1983 yılında Türkiye Yazarlar Birliği tarafından yılın çocuk kitabı seçildi; Kuş Ağacı adlı resimli masal kitabı (resimleyen, Nazan Erkmen) UNESCO Asya Kültür Merkezi Resimli Çocuk Kitapları Ödülünü (1993) kazandı. Çocuk hakları alanındaki çalışmaları Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliğinde Hayat Boyu Onur Ödülü'ne değer bulundu (2012). Kırklareli Üniversitesi Senatosu tarafından ‘çocuk edebiyatı eserleri ve çocuk haklarının gelişimine katkısı’ nedeniyle kendisine Mayıs 2012 tarihinde fahri doktora unvanı verildi ve 7. İstanbul Edebiyat Mevsimi Festivali Çocuk Edebiyatı Büyük Ödülü (2015) ile ödüllendirildi. Mustafa Ruhi Şirin; Dünden Bugüne Çocuk Edebiyatımız radyo programı dizisi ile Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (1985) ve Türkiye Millî Kültür Vakfı (1985) radyo programı ödülünü, Gülücük televizyon-çocuk programı ile (Ekrem Oymak ile birlikte) Türkiye Millî Kültür Vakfı televizyon çocuk programı ödülünü (1986), Türkçem Dergisi (Kosova) yılın ödülünü (1999), Çocuk Edebiyatçıları ve Sanatçıları Birliği 23 Nisan Çocuk Edebiyatına Hizmet ödülünü (2001), Karaman Valiliği tarafından Türk Dili Ödülleri çerçevesinde verilen Çocuk Edebiyatı ödülünü (2003), 12. Uluslararası Balkanlar Türk Kültürü Hizmet ödülünü (2007), Türkiye Çocuk Zirvesi Çocuk Hakları Çocuk Dostu ödülünü (2010), Kocaeli Büyükşehir Belediyesi 4. Uluslararası 23 Nisan Çocuk Festivali Hayat Boyu Onur ödülünü (Nisan 2012), Okul Kütüphanecileri Derneği Okuma Kültürüne Katkı ödülünü (4 Nisan 2015), 7. İstanbul Edebiyat Mevsimi Festivali Çocuk Edebiyatı Büyük ödülünü (24 Ekim 2015) ve Türkiye Yazarlar Birliği Kültür ve Sanat Alanında Üstün Hizmet ödülünü (2020) kazanmıştır. Ayrıca 4. Beykoz Çocuk Kitapları Fuarı Onur Yazarı (Nisan 2018) ve 10. Kocaeli Kitap Fuarı Onur Konuğu (Mayıs 2018) olmuştur. İlk sayısı 2016 yılında çıkan Çocuk ve Medeniyet dergisinin imtiyaz sahibi olan Mustafa Ruhi Şirin, dergide odak noktası çocuk olan dil, edebiyat ve kültür alanındaki çalışmalara yer vermektedir. Altı ayda bir yayımlanan ve hakemli olan dergi, "çocuk-medeniyet ve tarih perspektifi, karşılaştırmalı çalışmalar, yorum, kuramsal öneri, entelektüel zenginlik, değerler ve kültürel arka plan bağlamında derinlik taşıyan özgün çalışmalarla ilgilidir. Çocuk ve Medeniyet ilişkisini güçlendirme ve yayma amacına hizmet eden, kitap tanıtımı, derleme ve teorik fikir yazılarına da yer verilmektedir" ( http://cocukvemedeniyet.cocukvakfi.org.tr ). Yazarın ilk şiiri “Bir Tarih Başlıyor” Pınar dergisinin Ekim 1978 tarihli 70. sayısında yayımlandı. İlk çocuk kitabı Masal Mektuplar Mayıs 1983’te Türk Edebiyatı Vakfı Yayınları arasında 10 bin adet basıldı. Çocuklar için yazdığı şiirlerden oluşan ilk şiir kitabı Gökyüzü Çiçekleri Cahit Zarifoğlu’nun önerisi ile Kasım 1983’te Akabe Yayınları tarafından yayımlandı. 1987, 1988 ve 1989 yıllarında Çocuk Edebiyatı Yıllığı hazırladı. Yazar; Selim Uğurlu, Zeki Kuş, Mümtaz Güleryüz, Aytaç Yıldız müstear isimlerini kullandı. 1995’ten itibaren yasaların Çocuk Hakları ile uyumlu hâle getirilmesi amacıyla yapılan çalışmalar yanında, Prof. Dr. Aydın Gülan’ın Başkanlığında T.C. Başbakanlık, Çocuk Vakfı iş birliğinde hazırlanan ve henüz yasalaşmayan Türkiye Yeteneklerin Geliştirilmesi Kurumu Gerekçeli Kanun Taslağı (2012) çalışmalarında bulundu. Hâlen çocuk ve çocuk edebiyatı ile ilgili çalışmalarını devam ettiren Mustafa Ruhi Şirin, kurucusu olduğu Çocuk Vakfı'nın Yönetim Kurulu üyesidir. Çocuklar üzerine yaptığı çalışmalar ile tanınan Mustafa Ruhi Şirin, şiir, hikâye, masal ve akademik kitaplar olmak üzere çok sayıda eser kaleme aldı. Çocuk kültürü, çocuk ve medya, çocuk edebiyatı, çocuk hakları, çocuk ihmali ve istismarı, çocuk işçiliği, göç ve depremin çocuklar üzerindeki olası psikolojik etkileri vb. konularda dergi ve gazetelerde yazılar yazdı, kitaplar yayımladı, topladığı verileri rapor hâlinde ilgili kurumlara sundu. Yazar, bunların yanı sıra dergi projesi, deprem çalışmaları, çocuk ve kültür komisyonu çalışmaları, çocuk ve Anayasa çalışmaları, çocuk haklarına yönelik projeler, çocuk hakları ile ilgili kongrelerin hazırlanması gibi pek çok alanda çalışmalar yürütmekte olup çocuk edebiyatı ve okuma kültürü üzerine yapılan söyleşiler gerçekleştirmektedir. Yazarın eserleri çocuklara ve yetişkinlere dönük eserler olmak üzere iki şekilde ele alınabilir. Çocuklara dönük eserleri pek çoğu resimli olan masal ve hikâye kitapları ile mektup ve şiir kitaplarıdır. Yetişkinlere yönelik kitapları ise şiirler, denemeler ile çocuk ve çocuk edebiyatı alanında kaleme aldığı bilimsel yayınlardan oluşmaktadır. Yazarın Guguklu Saatin Kumrusu (Rumence 1995, Azerice 2006, Almanca 2008); Masal Mektuplar (Makedonca, 1996); Her Çocuğun Bir Yıldızı Var (Arapça 2008, Urduca 2009); Dünyaya Gülen Adam/ Şiirli Nasrettin Hoca Fıkraları (Arapça 2009, Urduca 2009, Macarca 2009, Özbekçe 2011); Bülbül ile Leylek (Farsça 2009); Kuş Ağacı (Farsça 2009, Korece 2017); Aslan Kuş (Farsça 2009, Urduca 2009) ve Geceleri Mızıka Çalan Kedi (Macarca 2011, Özbekçe 2013) adlı eserleri yabancı dillere çevrilmiştir. 1993 yılında Unesco Asya Kültür Merkezi tarafından Resimli Çocuk Kitabı Ödülü'nü kazanan Kuş Ağacı adlı eser ile Aslan Kuş adlı masal kitabı Arapçanın yanı sıra Endonezcaya çevrildi. Mustafa Ruhi Şirin'in çocuklar için kaleme aldığı eserlerdeki temalar, birey ve toplum, millî kültür, doğa ve evren, kavramlar ve sevgi teması olarak tasnif edilebilir. Eserlerde millî kültür unsurlarına sıkça yer veren yazar ayrıca temel değerleri de eserlerin geneline yayar. Genel olarak masal, hikâye ve şiir kitaplarında aile sevgisi, çocuk sevgisi, kardeşlik, paylaşma, barış, iyilik ve arkadaşlık gibi konulara yer verilir. Mustafa Ruhi Şirin, eserlerinde çocuklara umut ve sevgi aşılar. Örneğin Harflerin Kardeşliği kitabında yer alan "Kardeşlik" adlı şiirde, " ..... Anneler/ Menekşelere/ Şarkı söylediği zaman/ Büyür yan yana/ Bir zenci çocuk/ Bir Kızılderili çocuk/ Bir Asyalı bir Afrikalı/ Bir Avrupalı çocuk/ Aslında dünyada/ Kardeşlik/ Bu kadar kolay… " (2012: 10) ifadeleriyle ırk ve renk ayrımı yapılmamasına vurgu yapar. Eserlerde kullandığı dil çocuk gerçekliğine hitap eden yalın ve duru bir dildir. Rasim Özkanca kimdir? Rasim Özkanca, 1948'de Trabzon'da dünyaya geldi. Babasını çocuk yaşta kaybetti. Sakız, simit satarak maddi zorluklar içinde okudu.20 yaşında üniversite eğitimi için İstanbul'a geldi. Çalışkandı, azimliydi. Yokluklar içinden patronluğa yükseldi. 1979'da trenlerde yemek hizmeti vermeye başladı. 1983'te kapanmak üzere olan tarihi Borsa Lokantası’nı satın aldı. Özkanca, ''Döner olsun, taş fırında yapılan kuzu tandırlar olsun, hünkarbeğendiler olsun, bize has böyle üzerinde 25 yıl benim çalıştığım yemekler var'' Rasim Özkanca, NATO Zirvesi'nden, IMF-Dünya Bankası toplantılarına, yüzlerce devlet başkanını, bakanı, bürokratı Lütfi Kırdar Kongre Merkezi'ndeki restoranında ağırladı. Bir dönemin liderleri, ABD Başkanı George Bush, Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac, İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi, İngiltere Başbakanı Tony Blair için yemekler hazırladı, Türk mutfağının en özel lezzetlerini onlar için pişirdi. Özkanca, ''Karadeniz balıkları dünyada lezzet olarak ötesi olmayan bir balık. Onlar da çok beğendiler. Hatta bir tanesini hiç unutmuyorum, yerinden fırlayıp 'my god' dedi'' Özkanca, Türk mutfağını dar boğazdan çıkarmanın yolunun; iyi yetişmiş, bilgili, aşçıların çoğalmasından geçtiğini düşünüyordu. Yarım asrı aşan kariyeri boyunca yeni ustaların yetişmesine önem verdi. 2 Ocak 2023'te vefat etti.
Bugün 2 Ocak . Ünlü masal derlemecisi, öykü yazarı Eflatun Cem Güney, opera sanatçısı Doğan Onat ve ünlü lokanta sahibi Rasim Özkanca'nın...