top of page
< Back

Korkut Akın yazdı: Molozcu Başkan'ın bir yalanı daha

Molozcu Başkan’ın bir yalanı daha Validebağ Korusu’nu biz koruyoruz! İstanbul’un Anadolu yakasında, beton yığınları arasında, Üsküdar Belediyesi’nin saldırılarına karşı doğallığını korumak için nöbet tutan mahalleli, nöbetin 100’üncü gününe hazırlanırken Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen’in bir yalanı daha ortaya çıktı. 21 Eylül sabahı, daha gün doğmadan kamyonlar ve bindirilmiş kıtalarla Koru’ya giren belediye ekipleri polisin de desteğiyle korunun içindeki yolları genişletmek ve bozmak (bu bozmanın altını çizmek gerekiyor, çünkü amaç Koru’yu ranta açmak) için moloz ve toprak döktü. Her bir mahalleliye beş belediye görevlisi (bir kısmı polis gibi davranıyordu) düşerken mahalleliyi de darp etti. (Darp raporu alan mahalleli suç duyurusunda bulunurken Emniyet yetkilileri saldıranların bir kısmının sivil veya resmi polis olmadığını ifade etti.) Her sabah nöbette çay ikram ettiğimiz, ayaküstü sohbet ettiğimiz işçiler, mahallelinin kendilerine saldırdığını söyleyecek kadar ileri gitti. Başlarındaki Zabıta Müdürü tam bir provokatör gibi davranıp hem mahalleliyi tehdit etti hem de saldırmaya çalıştı. Tabii, polisler, başlarında amirleri olduğu için onu korudu. Ancak sonradan gelip de bize hak verenler de oldu. Koru’nun iki tarafından onlarca kamyonla giren belediyeciler, bir tarafa toprak dökerken diğer tarafa moloz döktü. Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, önce molozların mahalleli tarafından döküldüğünü, kendilerinin kaldırdığı yalanını söyledi. Görüntülerle molozların belediye kamyonları tarafından döküldüğü kanıtlanınca çark edip yanlışlık olduğunu iddia etti. Doğaldır ki, seçim sürecinde onu da değiştirip kendilerinin asıl çevreci olduğunu söyleyecek. Ancak bu yalanı kimse yutmayacak. Koru yollarına asfalt döküldü 23 Eylül günü yağan yağmurla, belediyenin döktüğü toprak neredeyse beton gibi yola yapıştı. Altından ne bir ot çıkabilir artık ne de doğal yaşam yeşerebilir. Mahallelinin söylediği de buydu. Türkmen, vatandaşın yürüme yolu istediğini iddia ediyor. Koru içerisinde asfalt yol da var, taş döşeli yollar da… Yürümek isteyen oralarda yürüyebilir. Leyleklerin göç yolu üzerinde konakladığı, börtü böceğin yaşadığı, fauna ve florasıyla doğal yaşamın sürdüğü Koru’yu yollarla kaplamak, otopark yapmak, dinlenme tesisleri yapmak demek tam anlamıyla doğa ve -buna da bağlı olarak- insanlık düşmanlığıdır. Kamyonlardan dökülen toprağın içinde çöpler vardı, şikayet ettiğimizde görevliler hemen aldı. Ancak toprak dediğimiz o killi ve kirli şey, bilinçli olarak seçilmiş, doğa katliamını uzun yıllar sürdürecek bir örtü oluşturdu. Yağan yağmurun ardından yolun içinden siyah lekeler belirdi. Tipik bir asfalt artığıydı bu belirenler. Koru dayanışma gruplarında bu haber yayılınca belediye görevlileri apar topar gelip temizlemeye çalıştı. Hilmi Türkmen, sadece Üsküdar halkına değil Validebağ havzasına yaptıklarıyla, İstanbul’un doğal yaşam alanını talan etmeye yeltenmesiyle suçludur. Hukukçu olduğunu söylüyor, ama mahkeme kararlarını dinlemeyip birinci Dereceden Sit Alanı olan Validebağ Korusu’nu yok etmek için hukuk dışı davranıyor. Mahkemenin verdiği üç durdurma kararına rağmen Koru’yu korumamak (ama asli görevi korumak) için yalanlara başvuruyor. “Molozcu” Başkan Hilmi Türkmen’e rağmen Validebağ Korusu, koru kalacak! Koru’yu dayanışma ile yaşatacağız! Şu Bizans eskisi kent ne büyük saldırılar atlattı, ne büyük baskınlar, hatta işgaller… Şimdi de belediyelerin haksız, hadsiz ve hukuk dinlemeyen saldırısıyla karşı karşıya… Boğaziçi’nin iki yakasında kurulu İstanbul’un, Anadolu yakası, son yıllarda, özellikle rantçıların ilgi odağı. Sit alanı olarak tescil edilmiş ve zaten bir avuç kalakalmış yeşil alanı yok etmek için bu sabah, daha gün ışımadan baskın yaptı Üsküdar Belediyesi. (Bilindiği gibi, Validebağ Korusu Birinci Derece Doğal Sit alanıdır, İBB İmar ve Şehircilik Daire Başkanı Gürkan Akgün’ün açıklaması…) Doğal alan olmasına, motorlu araçların girmesinin yasaklanmasına karşın kamyonlarla gelip ağaçlara da zarar vererek toprak döktü Belediye araçları. Mahkemece verilen yürütmeyi durdurma kararı olmasına karşın şafak vakti, kolluk kuvvetleriyle Koruda uygulama yapmanın suç olduğunu bir kez daha yineliyoruz. Koruyu korumaya kararlı havza insanları suç duyurusunda bulunmaya başladı. Gün ağarmamıştı daha… On kamyonet, onlarca işçi, el arabaları, kazma, kürek ve tırmıklarıyla girdi Koruya. Karşılarına çıkan bir avuç gönüllüyü, kendisini Zabıta Müdürü olarak tanıtan kişi özellikle koruyu korumak amacıyla orada bulunanları provoke etti. Sabahın o saatinde polis gücüyle koruya giren Üsküdar Belediyesi görevlileri, mahkemelerin yürütmeyi durdurma kararını hiçe sayarak korunun doğallığını bozarak toprak döktü. Polisler, görevleri gereği orada bulunduklarını, verilen emir nedeniyle belediyecileri koruduklarını itiraf ederken, Zabıta Müdürü, sözleriyle ortamı germeyi başardı. Hukukçu olmadığını söyleyen Müdür, ne söz dinledi ne de insanları. Polis de koruyu korumaktan başka bir amacı olmayan havza halkının mücadelesini onları çekiştirerek sürükleyerek görevini yaptı. Belediye çalışanları o denli doldurulmuş, o denli şartlandırılmışlar ki, yolun dışına da toprak döktü. Yetkilileri bile onları çevreyi bozmaktan alıkoyamadı. Asıl önemlisi… Gerek belediye işçileri gerekse polisler sabahın o saatinde haksız ve mahkeme kararını hiçe sayan uygulamayı yaparken mesai bile verilmediğini söyledi halka. Biz, buradayız… Halkın oylarıyla seçilenler bizim yanımızda olmalı. Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, haksız, hadsiz ve hukuksuz bir şekilde Validebağ Korusu’nu ranta açmak istiyor. Validebağ korudur ve sit alanıdır; bırakın yol yapmayı ağaç dikerken bile izin alınmalıdır. Doğal yaşamı korumak gerekir, onun için de ne elektrik direği dikilmeli ne de yol yapılmalıdır (tamam, yıllar önce yine bir baskınla yol açıldı, kros yarışması gerekçe gösterilerek, ama şimdi asfalt cadde yapmak, buna da bağlı olarak betonlaştırmak isteğine karşı direniyoruz). En çok da yerel yönetimlerin koruması gereken bu yeşil alanı Üsküdar Belediyesi’nin yok etmeye çalışması en azından doğa ve insanlık suçudur.

Korkut Akın yazdı: Molozcu Başkan'ın bir yalanı daha

İstanbul’un Anadolu yakasında, beton yığınları arasında, Üsküdar Belediyesi’nin saldırılarına karşı doğallığını korumak için nöbet tutan mah

bottom of page