top of page
< Back

Sıdıka Su,Bülent Özveren,Sami Kohen,Bekir Coşkun,Enis Behiç, Hüseyin Yalçın,Halil Dikmen,K. Tuğcu

Bugün 18 Ekim, Sıdıka Su, Bülent Özveren, Sami Kohen, Bekir Coşkun, Enis Behiç, Hüseyin Cahit, Halil Dikmen, Pakize Tarzi, Kemalettin Tuğcu ve Nuri Pakdil'in ölüm yıldönümleri. BRT Yayın Grubu olarak bu değerlerimizi saygıyla, sevgiyle anıyoruz.
Sıdıka Su kimdir? 1923 doğumlu Sıdıka Su, babasını kaybettikten sonra banka memuru ağabeyinin desteğiyle lise eğitimini Bursa'da aldı. O günlerde hukuk eğitimi almayı düşünen Sıdıka Su'nun hayatını Bursa cezaevi'nde görmeye gittiği şair Nazım Hikmet değiştirecekti. Şairle görüşmelerine sonraki yıllarda da devam eden Sıdıka Su, Ankara'da felsefe öğrenimi görmeye karar verdi. Ankara Üniversitesi DTFC'deki yıllarında Ruhi Su ile tanıştı. O günlerde sanatçının kurduğu koroda çalışmaya başladı. Türkülerin siyasetle yan yana yürüdüğü yıllarda Sıdıka Su, genç bir üniversiteli olarak Ruhi Su ile birlikte TKP'ye üye oldu. Ancak her ikisi de 1952 TKP Tevkifatı sırasında Ankara'da tutuklandılar. Sıdıka Su 5 yıl boyunca Sultanahmet ve Harbiye Merkez cezaevlerinde yattı. Cezaevi yıllarının tek mutlu olayı Ruhi Su ile evlilikleri olacaktı. Nikah, ikisi de kelepçeliyken kıyıldı. Şahitleri Behice Boran ile Nevzat Hatko idi. Cezaevi yıllarını dışarıdaki tecrit koşulları izledi. Önce Konya sonra Ankara'daki sürgün günlerinin ardından İstanbul'a döndüklerinde oğulları Ilgın doğdu. Ruhi Su'yu kaybettiğimiz 1985 yılına kadar sanatçının zor yaşamında yanında olan Sıdıka Su o yıllardan sonra da Ruhi Su'nun bütün ses kayıtlarını ve arşivlerini özenle düzenledi. 1997'de kurulan Ruhi Su Vakfı'nın en çalışkan kurucusu Sıdıka Su, geçirdiği kalp rahatsızlığına rağmen son gününe kadar güler yüzlü kişiliğini korudu. Bülent Özveren kimdir? Özveren, 1943 tarihinde İstanbul’da dünyaya geldi. Sultanahmet İlkokulu'nu tamamladıktan, orta okulu Saint Benoît Fransız Lisesi'nde, lise eğitimini ise yatılı olarak Galatasaray Lisesi'nde tamamlamıştır. Ardından 1962 yılında İstanbul Üniversitesi, Hukuk Fakültesi'ne kaydoldu ve üçüncü sınıfa kadar bu fakültede eğitim gördü. 1964 yılında TRT'nin açtığı ilk "prodüktörlük" sınavlarında başarılı oldu ve İstanbul Radyosu'ndaki kursu birincilikle tamamladı. 31 Temmuz 1965 tarihinde TRT İstanbul Radyosu'nda göreve başladı. 1966 yaz aylarında İzmir Radyosu'ndan aldığı davet üzerine İzmir'e gitti ve askerlik görevi dahil yedi sene bu radyoda çalıştı. TRT'de uzun bir süre televizyon sunucusu olarak çalışmış ve 1972 yılında spor spikerliği yapmaya başlamıştır. 1972 yılında TRT Haber Dairesi'nin açtığı "spor spikerliği" sınav ve kurslarına katıldı ve diplomalı "spor spikeri" oldu. Hukuk Fakültesi'nden kaydını alarak İzmir'de Ege Üniversitesi İktisat Fakültesi öğrencisi oldu ve Ege Üniversitesi'nden 1971 yılında diplomasını aldı. 1971 yılında deneme yayınına başlayan TRT İzmir Televizyonu'nda ilk canlı TV yayınları gerçekleştirdi. Askerlik görevini Yedek Subay olarak İzmir’de 1973 yılında yaptı. 1974 yılı başından itibaren 6 ay süre ile Ankara Televizyonu'ndan pazar geceleri canlı olarak yayınlanan "Spor Stüdyosu" programlarını sundu. 1974 yılında genel müdürlüğün çağrısı üzerine Ankara'ya gitti ve TRT tarihinde ilk olarak başlatılan canlı sabah programlarını (Sabahtan sabaha) hazırladı ve sundu. 1975 yılından itibaren Ankara Televizyonu kadrolu yapımcı-sunucusu olarak yüzlerce canlı yayında görev yaptı. 1981 sonbaharında İstanbul Televizyonu kadrosuna geçti ve bir sene süre ile çalıştığı İstanbul'da yarışma programları hazırladı ve sundu. Fransızca ve İngilizce bilen Özveren, 1975 yılından beri 2012 yılına kadar Eurovision Şarkı Yarışması'nı Türkçe olarak Türkiye ve Avrupa finallerini naklen sundu. TRT aldığı kararla 2013 yılında İsveç'te yapılacak, "58. Eurovision Şarkı Yarışması"na katılmayacağını açıkladı. Eurovision'un daimi anlatıcısı, senede bir gün Eurovision mesaisi yapan Bülent Özveren işsiz kaldı ! 1982 yılında TRT'den istifa etti ve sırası ile Gelişim Yayınları'nda editör ve Cen ajans reklam şirketinde müşteri temsilcisi olarak çalıştı. 1985 yılında kendi reklam şirketini kurdu ve 1987 yılından itibaren de Pen ajans reklam şirketinin genel müdürü olarak görev aldı. 1986 yılından 1998 yılına kadar aralıksız TRT'de dış yapımcı olarak canlı yayınlanan yüzlerce yarışma programını hazırladı ve sundu. 1999 yılı sonunda emekli olan Özveren, TÜRVAK'ta spiker-sunucu bölüm başkanı olarak çalıştı. İstanbul ve Bursa'da çeşitli kurslarda öğretmenlik yaptı. İzmit Sanat Merkezi ve Başkent İletişim Merkezi'nde "spiker-sunucu" bölümlerinde usta öğretici olarak derslere girdi ve etkili ve güzel Türkçe konuşma konularında çeşitli ite ve kuruluşlarda konferanslar veriyor. 2002 yılı başında bir süre Ege Televizyonu'nda genel müdür olarak çalıştı. Haziran 2013 yılında Uluslararası Türkçe Derneği (TÜRKÇEDER) tarafından bu yıl 11. kez düzenlenen Türkçe Olimpiyatı'nı Bülent Özveren sundu. 2013 yılının sonunda yeni yayın döneminde “Bir milyon kimin” adlı yarışma programında Okan Bayülgen ve Gülben Ergen ile birlikte Bülent Özveren de jüri üyeliği yaptı. Bülent Özveren, 2 Ocak 1970 tarihinden beri kendi gibi televizyoncu Sebla Özkantarcı ile evliydi. 18 Ekim 2022'de aramızdan ayrıldı. Sami Kohen kimdir? 1928 yılında İstanbul'da doğdu. Gazeteci Albert Kohen'in oğlu olan Sami Kohen 1939-1949 yılları arasında Ladino ve Fransızca dillerinde çıkarttığı "La Boz de Türkiye" (Türkiye'nin Sesi) gazetesini babasının vefatından sonra Türkçe olarak önce "Türkiye'nin Sesi" ve sonra "Haftanın Sesi" adları altında yayınladı. Tan, Yeni İstanbul ve İstanbul Ekspres gazetelerinde çalıştı. 1954 yılında Milliyet gazetesine katıldı. Milliyet Gazetesi'ndeki köşe yazarlığının yanı sıra ABD'de yayınlanan "Christian Science Monitor" ve New York Times gazetelerinde de makaleler yazdı. 1954 yılından bu yana aralıksız olarak Milliyet Gazetesinde yazarlık yaptı. Anılarını 2007 yılında Sami Kohen Dünyanın Yazısı adı altında bir kitap olarak yayınladı. 18 Ekim 2021'de aramızdan ayrıldı. Bekir Coşkun kimdir? 1945 yılında Urfa'da, memur bir babanın çocuğu olarak dünyaya geldi. İlk, orta ve lise öğrenimini Urfa'da tamamladı. Ankara’da Yüksek Gazetecilik Okulu’ndan mezun olduktan sonra 1974’te foto muhabiri olarak işe başladı. Daha sonra polis muhabirliği, parlamento muhabirliği yaptı. 1978’de Günaydın gazetesine geçti. Köşesinin adı Dokuzuncu Köy’dü. 1987’de Sabah gazetesinde Onuncu Köy başlıklı köşesini yazmaya başladı. 1993'te Hürriyet gazetesine geçti. TRT'de yayınlanan "Pako’ya Mektuplar" adlı dizi başta BBC olmak üzere altı AB ülkesi televizyonu tarafından satın alınmıştır. Bekir Coşkun, 9 Eylül 2009 tarihinde Hürriyet gazetesinden ayrıldı. Coşkun, 25 Eylül 2009 tarihinde Habertürk gazetesinde köşe yazarlığına başladı ancak referandumda AKP hükumetine karşı yazdığı yazılardan dolayı baskı gördüğünü iddia eden Coşkun'un işine 20 Eylül 2010'da son verildi. Bekir Coşkun, 3 Kasım 2010 tarihinde Cumhuriyet gazetesinde Onuncu Köy köşesinde yazmaktaydı. Bu gazetede yazmaya devam etmekteyken ayrılıp 14 Mart 2013 tarihinde Sözcü gazetesi kadrosuna katıldı. 18 Ekim 2020'de vefat etti. Enis Behiç Koryürek kimdir? 11 Mart 1891'de İstanbul'da doğdu, 18 Ekim 1949'da Ankara'da yaşamını yitirdi. Hecenin Beş Şairi'nden biri. Selanik, Üsküp ve İstanbul idadilerinde öğrenim gördü. 1913'te Mülkiye Mektebi'nden mezun oldu. Hariciye Nezareti'nde çalışmaya başladı. Bükreş ve Budapeşte'de görev yaptı. 1921'de Türkiye'ye döndükten sonra Kurtuluş Savaşı'nı destekleyen "Müdafaa-i Milliye" adlı gizli örgüte katıldı. Cumhuriyetten sonra Fransızca ve edebiyat öğretmenliği yaptı. Uzun yıllar Ticaret, İktisat ve Çalışma bakanlıklarında çalıştı. 1946 seçimlerinde Demokrat Parti'den milletvekili adayı oldu, seçilemedi. Yaşamının son dönemini zorluklar içinde geçirdi. Servet-i Fünun etkisi taşıyan ilk şiirleri 1912'de "Şehbal" dergisinde yayınlandı. Daha sonra Ziya Gökalp'in etisiyle hece veznini benimsedi ve Milli Edebiyat akımına katıldı. Ulusal duyguları ön plana çıkaran ve yiğitlik temalarını uç noktalara götüren şiirler yazdı. Bazı şiirlerinde biçim açısından hece kalıplarını kırma çabası da gösterdi. 1946'dan sonra mistik bir şiire yöneldi. Bir mevlevinin ruhuyla bağlantı kurduktan sonra yarattığını öne sürdüğü tasavvufi şiirler yazdı. Enis Behiç Koryürek'in Eserleri: Şiir: Miras (1927) Varidat-ı Süleyman (1949) Hüseyin Cahit Yalçın kimdir? 7 Aralık 1875'te Balıkesir'de doğdu. 18 Ekim 1957'de İstanbul'da yaşamını yitirdi. Edebiyat-ı Cedide akımının önde gelen isimlerinden. 1895-6'da Mülkiye Mektebi'ni bitirdi. Maarif Nezareti Mektubi Kalemi'nde memur olarak çalıştı. 1897'den sonra Vefa ve Mercan idadilerinde Fransızca ve Türkçe öğretmenliği, yöneticilik yaptı. Tevfik Fikret'ten sonra Servet-i Fünun dergisinin yönetimini üstlendi. Bir çevirisi nedeniyle yargılanıp aklandı ama dergi kapatıldı. 1908'de 2'nci Meşrutiyet'in ilanından sonra Tevfik Fikret ve Hüseyin Kazım Kadri ile birlikte Tanin Gazetesi'ni çıkardı. Aynı yıl İttihat ve Terakki Cemiyeti'nden İstanbul mebusu seçildi. 1920'de İstanbul'un İngilizler tarafından işgalinden sonra tutuklanıp Malta Adası'na sürüldü. 1922'de sürgün dönüşü Tanin'i yeniden çıkardı. Cumhuriyet'in ilk yıllarında çıkarılan yasaları ve bazı uygulamaları eleştirince İstiklal Mahkemesi'nde yargılandı ve beraat etti. 1925'te ikinci kez yargılandı, Çorum'a süresiz sürgüne gönderildi, Tanin gazetesi kapatıldı. 1926'da af sonucu cezası kalkınca İstanbul'a döndü. 1933-1940 arasında "Fikir Hareketleri" dergisini çıkardı. Atatürk'ün ölümünden sonra tekrar politikaya döndü. 1935-1939 arasında Çankırı, 1943-1946 arasında İstanbul milletvekili oldu. 1943-1947 arasında Tanin gazetesini tekrar yayınladı. Ulus gazetesinde başyazarlık yaptı. Ulus'ta yayınlanan bir yazısı nedeniyle dokunulmazlığı kaldırıldı. 1954'te bu kez Demokrat Parti aleyhindeki yazıları nedeniyle hapse mahkum edildi, ama cumhurbaşkanı tarafından affedildi. Öğrencilik yıllarında yazmaya başladı. Yazıları Mütalaa, Tarik, Sabah ve Saadet gibi gazetelerde yayınlandı. Biçim ve öz bakımından Ahmed Mithad etkisi görülen ilk romanı "Nadide" 1981'de basıldı. İkinci romanı "Hayal İçinde"de gerçekçi bir yaklaşım temelinde ruhsal çözümlemelere yer verdi. Öykülerinde İstanbul'da yaşayan azınlıkları, seçkin kişileri anlattı. Servet-i Fünun dergisinin yanında, Edebiyat-ı Cedide Kütüphanesi'nin kurulmasını sağladı. Ayrıca Servet-i Fünun karşıtı yazarlarla yapılan kalem kavgalarında hep ön planda yer aldı. Çeviriler yaptı, elli kadar eseri Türkçe'ye kazandırdı. Edebi Kişiliği (Özet) Roman ve hikâyeci olarak ün kazanmış; sonraları siyasi yazarlığa geçmiştir. Roman ve hikâyelerinde şairane ve süslü bir üslup kullanmıştır. Fıkra, anı, eleştiri, mensur şiir türlerinde de eserler yazmıştır. Eski-yeni tartışmalarında yeni edebiyatın başta gelen savunucularından olmuştur. "Edebiyat ve Hukuk" makalesinden dolayı Servet-i Fünun dergisi kapatılmıştır. Hüseyin Cahit Yalçın'ın Eserleri ROMAN : Nadide (1891) Hayal İçinde (1901) ÖYKÜ : Hayat-ı Muhayyel (1899) Niçin Aldatırlarmış? (1922) Hayat-ı Hakikiye Sahneleri (1909) DİĞER : Kavgalarım (1910) Edebi Hatıralar (1935) Siyasal Anılar (1975) Talat Paşa (1943) Türkçe Sarf ve Nahiv (1908) Benim Görüşümle Olaylar (4 cilt, 1945-47) Seçme Makaleler (1951) Halil Dikmen kimdir? (1906 – 1964)

Türk ressam Halil Dikmen 1906’da İstanbul’da doğdu. İlk ve orta öğrenimini İstanbul’da tamamladıktan sonra Sanayi-i Nefise Mektebi’ne (Güzel Sanatlar Akademisi) girdi. Burada, İbrahim Çallı ‘nın atölyesinde çalışan Halil Dikmen, 1928’de Avrupa yarışmasını kazanarak devlet hesabına gittiği Paris’te, Paul-Albert Laurens ve Andrê Lhote atölyelerinde sanat eğitimini geliştirdi. 1931’de Avrupa’dan dönüşünde Kayseri’ye resim öğretmenliğine atandı ve uzun süre bu ilde görev yaptı. Daha sonra aynı görevini, İstanbul Galatasaray Lisesi’nde sürdürdü.
Kısa bir süre Akademi’de öğretmenlik yaptıktan sonra, Resim ve Heykel Müzesi müdürlüğüne atanarak 1961 yılına kadar bu görevde kaldı. Daha sonraki Güzel Sanatlar genel müdürlüğü göreviniyse, ölümüne kadar sürdürdü. Yurt dışı sergilerin hazırlanmasında ve Ankara’nın güzel bir konser salonuna kavuşmasında özverili çabalar gösterdi.
Halil Dikmen, yaşamının son birkaç yılını dolduran soyut-geometrik anlayıştaki resimleri dışında, genellikle sanatın çetin arayışlara dayanan ve büyük ustaların yapıtlarında anlam kazanan kalıcı yönüyle ilgilenmiştir. Paris’te sanat eğitimini geliştirdiği yıllarda, özellikle Louvre’da dikkatli incelemelerde bulundu.
Zamana karşı duran büyük tabloların gizlerini, kroki defterine çizdiği desenlerle çözmeye çalıştı. Sanatın akademik eğitimi üstünde önemle durmuş ve bu eğilim, onun figüre ve yöresel yaşama ilişkin resimlerine sağlam bir desen, mimari bir kuruluş ve hesaplı bir ışık-gölge dengesi olarak yansımıştır.
Sanat anlayışı
Portakal toplayanları, denizden ağ çeken balıkçıları, savaşta cephane taşıyan Türk kadınlarını konu alan büyük boyutlu kompozisyonlarında, bu yönelişin derin izleri görülebilir. Halil Dikmen, çağdaş Türk resmine 1930 kuşağı sanatçılarının, Zeki Kocamemi ile Ali Avni Çelebi ‘nin getirdiği hacimsel estetiği, büyük bir dikkat ve titizlikle yöresel konulara uygulamıştır. Bu yönüyle Andre Lhote kübizminin, kural ve kurama dayalı görüntüsüne daha yumuşak ve esnek bir görüntü vermiştir.
Açıldığı yıllardan başlayarak devlet sergilerine verdiği kompozisyon türüne giren resimlerinde, kuşağının eğilimlerini paylaşır görünen Dikmen, daha sonraki döneminde geometrik biçimlerin yalın düzeninden hareket ederek, figürü resminden bütünüyle ayıklamış ve eski resimleri ile yenileri arasına kesin bir sınır koymuştur. Bu son dönem çalışmalarına, soyut-kübist bir eğilimin örnekleri gözüyle bakılabilir.
Halil Dikmen tablolarından...
Portakal Toplayanlar
Soyut Kompozisyon

Pakize Tarzi kimdir? 1910 Halep’te doğdu. Türkiye’nin ilk jinekoloğu, ilk özel kadın doğum kliniği kurucusu ve İstanbul Boğazı’nı yüzerek geçen ilk kadındır. Osmanlı Döneminde Ziraat Bankası Suriye Genel Müdürü İzzet Saltık Bey’in kızı olan Pakize Tarzi, babasının görev yaptığı Halep’te dünyaya geldi. Ailesi 1918’de İngilizler’in Şam’ı işgal etmesi üzerine Adana’ya, Adana’nın Fransızlar tarafından işgali üzerine Konya’ya taşındı. Ortaokul diplomasını Konya’daki Sörler Okulu’ndan aldı. Delibaş İsyanı sırasında ablasının ölmesi, Konya Merkez Komutanı amcası Mustafa Tevfik Bey’in esir düşmesi üzerine Bursa’ya taşındılar. Bursa Amerikan Kız Koleji’nde lise öğrenimini tamamladıktan sonar tıp okumaya yöneldi. Ailesi, Pakize’nin okuması için İstanbul’a taşındı. Üniversiteye girebilmek içn yaşını büyüterek girdiği Tıbbiyeyi 1932’de bitirdi. Kadın Hastalıkları ve Doğum alanında uzmanlık eğitimi aldığı sırada Profesör Liepmann ile pek çok ameliyata girdi ve zor tedaviler uyguladı. 1935 yılında Afgan Kralı Amanullah Han’ın yeğeni Fettah Tarzi ile evlendi. Bir süre eşiyle birlikte yaşadıkları Roma’da doktorluk yaptıktan sonra ülkesinde doktorluk yapma isteği nedeniyle İstanbul’a yerleşti. Doçentlik sınavında tezi kabul edildiği halde, uygulamalı ders anlatımı sınavında 45 dakikayı tamamlamadığı için doçentliği kabul edilmeyen Pakize Tarzi, bunun üzerine üniversiteden ayrıldı. 21 Temmuz 1949’da Şişli’de Türkiye’nin ilk kadın doğum kliniğini açtı. 1998’e kadar klinikte aktif olarak çalıştı. Binlerce kişinin doğumunu gerçekleştirdi. Hayvanları Koruma Derneği’nin kurucuları arasında yer aldı. 19 Ekim 2004 tarihinde öldü. Pakize Tarzi, Fatma, Zeynep ve Mahmut isimlerinde 3 çocuk annesiydi. Eşi kanalıyla Afgan hanedanına akraba olan Pakize Tarzi, kızı Zeynep Tarzi’nin Sultan II. Abdülhamit’in torunu Ertuğrul Osman Osmanoğlu ile evlenmesi nedeniyle Osmanlı hanedanına akraba olmuştur. Kemalettin Tuğcu kimdir? (d. 27 Aralık 1902 - ö. 18 Ekim 1996),Türk yazar. 200'den fazla Türkçe romana imza attı. İstanbul'da doğdu. Ayaklarındaki bir özür nedeniyle, uzun süreli eğitim görmedi. Kendi kendini yetiştirmiş olan Tuğcu, 13 yaşlarında şiir ve öykü yazmaya başladı. Özellikle, acıklı konuları ve melodramatik olay örgüleri olan romanlarıyla tanındı. 1928 yılında Türkiye Yayınevi'nde çalışmaya başlayan Tuğcu'nun ilk romanı, 1936 yılında yayımlandı. Türkiye'nin hızlı bir değişim geçirdiği, özellikle köyden kente göçle birlikte kentlerin büyüdüğü, şehir merkezlerinde ahşap evler yıkılıp apartmanlar inşa edilirken kentlerin çevresinde kenar mahallelerin oluştuğu 1960'lı yıllarda Kemalettin Tuğcu'nun kısa romanları çok sayıda okura ulaştı. Okurları çoğunlukla çocuklardan ve gençlerden oluşan Kemalettin Tuğcu'nun 300'den fazla romanı yayımlandı. Kemalettin Tuğcu, Türk sinemasında çocuk yıldızların rol aldığı filmlerin ilki olan Ayşecik'in senaryosunu kaleme almıştır. "Baba Evi" adlı romanı, aynı adlı televizyon dizisine ilham vermiştir. 1990'lı yılların sonlarında Star TV'de aynı adlı kitaplarından uyarlanarak yayınlanan Üvey Baba , Küçük Besleme , Mercan Kolye , Babamın Günahı ve Altın Saçlı Kız filmleri ile filmlerin devamı niteliğinde aynı kadroyla çekilen Üvey Baba, Küçük Besleme, Mercan Kolye dizileri büyük başarı kazanmıştır. 18 Ekim 1996 tarihinde vefat eden Kemalettin Tuğcu Çengelköy mezarlığı'nda toprağa verilmiştir. Romanları Ben ve Arkadaşlarım Adını Değiştiren Çocuk Aferin Yaşar Ah Bu Çocuklar Ahiretlik Kuklacı Bronz Madalya Altının Rüyası Ana Kucağı Anaların Anası Anasının Kızı Anasının Kuzusu Annelerin Çilesi Annemin Hikâyesi Annesizler Arabacının Kızı Aradaki Demir Kapı Arkadaşım Teoman Arsadaki Demir Kapı Ateş Böcekleri Ayrılık Yılı Ayşecik Baba Evi Gece Kuşları Babamın Çilesi Babamın Günahı Babasının Oğlu Babasızlar Balıkçı Güzeli Balıkçının Kızı Bekçi Baba Benim Annem Benim karım Bir Çocuğun Öyküsü Bir Dağ Masalı Bir Evlatlığın Hatıra Defteri Bir Garip Kızcağız Bir Köpeğin Anıları Bitişik Komşular Bizim Kuşak Bizim Mahallenin Çocukları Boş Beşik Bu Çocuk Kimin Bu Toprağın Çocukları Büyük Göç Büyüklerin Günahı Cambazın Kızı Can Yoldaşları Ceylan Kuzu Çalınmış Çocuklar Çiçekçi Amca Çiçekçi Kız Çiftlikteki Sürgünler # Çıkmaz Sokak Çocuk Hırsızları Çocuk İhtiyar Çocuk Pazarı Çocukların Adası Çocukluk Arkadaşım Çocuksuzlar Dağdaki Yabancı Deniz Çocuğu Deniz Kızı Devlet Kuşu Dilenci Baba Dişi Kuş Doğduğum Ev Doktor Anne Düşkün Çocuk Ekmek Parası El Kapısı Eski Bir Masal Eskici Baba Eskicinin Köpeği Evlatlık Garip Garip Emine Garip Kuşun Yuvası Göçmen Kızı Görmeyen Yavru Gurbet Acıları Gurbetteki Çocuk Gülçin Abla Güllü Bahçe Güzel Bir Gün Güzin Hala Hacı Baba Hayat Arkadaşı Herkesten Uzak Hırdavatçı Dede Hırsızın Oğlu Hissiz Adam Huysuz adam İçki Sanatı İçler Acısı İhtiyar Öğretmen İhtiyarlar İki Kardeş İncili Terlik İstanbul Sokakları Kaçık Kaçık Garip Bir Adam Kara Annem Karakaçan Karanlıkta Bir Çocuk Kardeşim Tomris Kartalın Yuvası Kayıkçı Güzeli Kayıp Aranıyor Kimsesiz Kimsesiz Adam Kimsesiz Çocuklar Kimsesizler Kırk Ev Kedisi Kız Arkadaşım Kız Evlat Kolsuz Bebek Korkunç Yıllar Koruköy’ün Yetimi Köy Doktoru Köyde Unutulanlar Köydeki Arkadaşım Köydeki Evimiz Köydeki Kısmet Köydeki Kız Köyden Gelen Kız Köyden İndim Şehire Köye Gelen Yabancı Köylü Çocuk Köyünü Unutan Adam Küçük Adamlar Küçük Balıkçı Küçük Besleme Küçük Bey Küçük Boyacı Küçük Çalgıcı Küçük Çırak Küçük Erkek Küçük Gazeteci Küçük Göçmen Küçük Hanım Küçük İşportacı Küçük Kambur Küçük Kaptan Küçük Sanatçı Küçük Serseri Küçük Sevgili Küçük Sürgün Küçük Şoför Küskün Çocuklar Mahallenin Sevgilisi Mavi Gözlü Bebek Maymunlar Adası Mehmetçik Mercan Kolye Mine’nin Arkadaşları Mirasyediler Ninelerin Ninesi Ormandaki İhtiyar Oyuncakçı Dede Öksüz Dilimi Öksüz Murat Öksüz Oğlan Pasifikte Bir Türk Genci Piyangocu Kız Saadet Borcu Sakat Çocuk Sakatın Gözyaşları Satılan Çocuk Serseri Çocuklar Siyah Atlı Şövalye Siyahlı Kadın Sokak Köpeği Sokaktan Gelen Çocuk Son Çocuk Soylu Çocuk Sürgün Süt Annem Süt Kardeşler Şehir Çocuğu Şeytan Çocuk Şımarıklar Şoförün Kızı Talihsiz Çocuk Tanrı Misafiri Taş Yürek Tekinsiz Ada Toprak Adamlar Toprak Ana Uçurum Uğurlu Çocuk Unutulan Çocuk Unutulan Kadın Üç Arkadaş Üç Arkadaş ve İçler Acısı Üvey Anne Üvey Baba Viran Bağ Yalnız Çocuk Yapraklar Dökülürken Yavrucuk Yer Altında Bir Şehir Yetim Ali Yetim Malı Yetimler Güzeli Yılanlı Bağ Yolunu Şaşıran Adam Yurt Özlemi Yuvadan Uzak Yuvaya Dönüş Zavallı Büyük baba Zavallı Çocuk Sinemaya uyarlanmış eserleri 1960 - Ayşecik 1961 - Kolsuz bebek ("Talihsiz Fatoş" romanından) 1964 - Yüz Karası 1997 - Baba Evi 1998 - Mercan Kolye 1998 - İki Arkadaş 1999 - Küçük Besleme (TV Dizisi) 2000 - Hırsızın Oğlu (TV Dizisi) 2000 - Üvey Baba (TV Dizisi) 2004 - Canım Annem (TV Dizisi) Nuri Pakdil kimdir? Kamuoyunda 'Kudüs Şairi' olarak tanınan ve Kudüs hakkındaki eserleriyle bilinen şair yazar Nuri Pakdil, 1934'te Kahramanmaraş'ta başlayan hayatı boyunca onlarca deneme ve şiir kaleme aldı. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü'ne layık görüldü. En çok 'Ebubekir Sonumut' müstear ismini kullandı. İşte, Nuri Pakdil hakkında merak edilen ayrıntılar. .. 1934 yılında Kahramanmaraş'ta dünyaya geldi. Lise eğitiminin ardından İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. İlk çalışmalarını, şiir ve deneme türlerinde memleketinde "Demokrasiye Hizmet" gazetesinde yayımladı. Lisedeyken "Hamle" adında bir dergi çıkardı. İstanbul'da bir haftalık dergide sanat sayfaları düzenledi. 1969 yılında "Edebiyat" dergisini ve 1972'de Edebiyat Dergisi Yayınları'nı kurdu. Edebiyat Dergisi Yayınları'nın ilk kitabı Batı Notları'dır. Edebiyat dergisi, kimi aralıklarla uzun yıllar sürdürdüğü yayınına, Aralık 1984'te ara verdi. Edebiyat Dergisi Yayınları, 1972-1984 yılları arasında 18'i Nuri Pakdil imzasını taşıyan, 45 kitap yayımladı. 28 Şubat 1997 tarihinde Edebiyat Dergisi Yayınları'ndan yeniden kitap yayımlamaya başladı. Daha önce yayımlanan 5 kitabın yeniden çalışılmış basımı ve 12 yeni kitabın ilk basımları yapıldı. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü'ne layık görüldü. Kasım 2014'te Necip Fazıl Saygı Ödülü'nün ilkini aldı. 2014 yılında TRT1'de yayınlanmış olan "Yedi Güzel Adam" dizisinde kendisinden bahsedildi. Hiç evlilik yapmayan Nuri Pakdil, iyi derecede Fransızca biliyor ve Klasik Batı müziği ile edebiyatına ilgi duyarak yakından takip ediyor. Yazarlığı boyunca 16 müstear isim kullanan Nuri Pakdil'in en çok tercih ettiği ise "Ebubekir Sonumut" olmuştur. 18 ekim 2019'da aramızdan ayrıldı. NURİ PAKDİL'İN KİTAPLARI Harikalar Tablosu / Prevert, Oyun/Çeviri, Temmuz 1974.
Ay Operası / Prevert, Şiir/Çeviri, Nisan 1975.
Biat II, Deneme, Ocak 1977.
Bağlanma, Deneme, Şubat 1979.
Bir Yazarın Notları II, Deneme, Aralık 1980.
Put Yapımevleri, Oyun, Nisan 1980.
Biat III, Deneme, Nisan 1981.
Anneler ve Kudüsler (Şiir)
Bir Yazarın Notları III, Deneme, Mayıs 1981.
Kasırganın Çatırtıları / Guillevic, Şiir/Çeviri, Mayıs 1981.
Bir Yazarın Notları IV, Deneme, Eylül 1982.
Kalbimin Üstünde Bir Avuç Güneş, Oyun, Haziran 1982.
Edebiyat Kulesi, Deneme, Şubat 1984.
Sükût Sûretinde, Şiir, Şubat 1997.
Derviş Hüneri, Deneme, Mart 1997.
Batı Notları, Gezi-İzlenim, Mart 1997.
Arap Saati, Deneme, Mayıs 1997.
Umut, Oyun, Haziran 1997.
Ahid Kulesi, Şiir, Haziran 1997.
Korku, Oyun, Ağustos 1997.
Klas Duruş, Deneme, Ekim 1997.
Arap Şiiri (Güldeste) I, Şiir/Çeviri, Haziran 1998.
Arap Şiiri (Güldeste) II, Şiir/Çeviri, Haziran 1998.
Kalem Kalesi, Deneme, Ekim 1998.
Bir Yazarın Notları I, Deneme, Mart 1999.
Osmanlı Simitçiler Kasîdesi, Şiir, Temmuz 1999.
Otel Gören Defterler 1: Çarpışan Sesler, Deneme, Aralık 1999.
Otel Gören Defterler 2: Yazının Epik Resmi Çekildiği Sırada, Deneme, Mayıs 2000.
Otel Gören Defterler 3: Büyük Sorgu, Deneme, Kasım 2001.
Otel Gören Defterler 4: Simsiyah, Deneme, Nisan 2002.
Otel Gören Defterler 5: Ateş Hattında Harf Müfrezeleri, Deneme, Ocak 2003.
Otel Gören Defterler 6: Yazmak Bir Mûcize, Deneme, Haziran 2005.

Sıdıka Su,Bülent Özveren,Sami Kohen,Bekir Coşkun,Enis Behiç, Hüseyin Yalçın,Halil Dikmen,K. Tuğcu

Bugün 18 Ekim, Enis Behiç, Hüseyin Cahit, Halil Dikmen, Pakize Tarzi ve Nuri Pakdil'in ölüm yıldönümleri.

bottom of page