Korkut Akın'ın yazısı....
Yaşadıklarınız muhakkak ki size ve koşullara özeldir; bir başka yerde bir başka kişiyle karşılaşsanız belki de çok farklı sonuçlanacakken, başınızdan geçeni unutturmayacak denli önem kazanmıştır. İşte, in tam da bu nedenle herkesin yaşadıklarını anlatması önemli ve gereklidir (bence kuşkusuz). Değilse, “benim hayatım da roman” valla…
Anıların önemi resmi tarihle karşılaştırıldığında daha bir belirginleşiyor. Hepimizin yaşadığı enflasyon ve/veya zamlı hayat göstergesi… Gerçek enflasyon, resmi rakamlara göre iki kat fazla, yaşadığımızsa daha da… Resmi tarih, olayları ve yaşanmışlıkları kendi çıkarlarına göre aktarırken anlatılan yaşam öyküleri gerçeklikleri serer gözler önüne. Belki doğrudan sizin için önemli gelmeyebilir, ama sosyal, ekonomik, bireysel, kültürel açıdan baktığınızda önemini kavrarsınız.
Sonradan açılan çiçek…
Leman Dorsay, eşi sinema eleştirmeni, gurme, rehber, yazar Atilla Dorsay’ın yıllarca arkasında durmuş (burada “arkasında” sözcüğünü bilinçli kullandım, çünkü her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır, kesin), onu taşımış, ama ilk fırsatta da kabuğunu kırıp “değer”lerini sermiş biri… Eş, anne, babaanne ama yaşadıklarını biriktiren, biriktirdikleriyle de okurlara yeni pencereler açan Leman Dorsay, bundan önce iki de fotoğraf sergisi açmıştı.
Yalın bir dili var, hatta bir editör elinden geçmemiş yazdıkları, dolayısıyla da alabildiğine doğal, alabildiğine içten. Ne düşündüyse, ne hatırlıyorsa, neyi amaçlıyorsa öyle yazmış; biri kızar, biri alınır, birine ters düşer veya şuna göz kırpayım derdi olmadığı için her şeyi olanca açıklığıyla aktarmış sayfalarına… (Editör elinden geçmemesini, hatalı sözcük dizimi, yanlış yazılma gibi okurun gözünden kaçmayanlar için düşündüm… Değilse Atilla Bey’in apaçık etkisi var, o da kesin).
İki yıllık bir kapanma süreci geçirdik; Covid 19 nedeniyle. Kaygı, korku ve bilinmezliğin merakıyla iki yılımız “kayıp” sayılabilir birçoğumuz açısından. Bu zamanı değerlendirenlerden biri Leman Dorsay, anılarını yazmış (diğeri de Atilla Dorsay, Yılmaz Güney’den, yazılar toplamına, film eleştirilerinden güncel yazılara kadar kitap yayımlattı birbiri ardına).
Leman Hanım, öyle rahat, öyle içten, öyle yalın anlatıyor ki, süslemesine bile gerek yok zaten; anlatılanlar güçlü alabildiğine. Sadece Türkiye’yi değil, dünyayı da gezmiş(ler), nerelerde neler yaşandığını, bugünkü ekonomik koşullar değişirse nerelerde nelerle karşılaşabileceğimizi ve hangi müzeleri, ilginç tarihi ve doğal güzellikleri gezebileceğimizi öğreniyoruz.
Bu da Benim Hayatım
Leman Dorsay
Anı
Puslu Yayıncılık, Mayıs 2022, 328 s.
Kommentare