İlçeye adını veren Ataşehir Uydu Kent projesinin, başlangıç ve merkez mahallesi olan Atatürk Mahallesi'nde site genel kurulları yapılıyor. Emlak Bankası'nın 1990'larda geliştirdiği proje kapsamında yapılan Ataşehir konutlarının en yoğun olduğu bölgesi Atatürk Mahallesi'nde proje sahibi bankanın kurduğu şirketle imzalanan Yönetim Planlarının aynı hükümleri içermesi nedeniyle ocak ayında yapılan genel kurullarda, başlıca tartışma konusu ev sakinlerinin yönetimlerce istenen aidatların yüksek miktarlara ulaşması. Ayrıca çoğunluğu 200-600 kişi barındıran sitelerin genel kurullarının sakinlerce ilgi görmemesi, genel kurullarda ancak çoğunluk aranmayan ikinci turda, yönetimlerce toplanan "vekaletnamelerin" karar alma ve seçim yapma haklarını baskılayan biçimde kullanılması başlıca şikâyet konularından...
Dün gerçekleştirilen Gardenya 6 sitesinin genel kurulu da tartışmalar arasında gerçekleştirildi. 264 daireden oluşan sitenin 31 sakini fiilen 83 sakinin de vekaleten katıldığı ikinci toplantıya faaliyet raporunun eksik bilgiler içerdiği, denetim raporunun yasal kurallara uymadığı ve denetçinin genel kurula katılmadığı, site sakinlerinden Gazeteci-Yazar Alâettin Bahçekapılı'nın 1200'e yakın kitabının sığınakların boşaltılması gerekçesiyle geri dönüşümcüye satılması, kitapların o kanaldan sahaflara düşmesi ve büyük paralar karşılığı satışa sunulmasının dile getirilmesi damgasını vurdu.
Gardenya 6'nın olağan genel kurulu 32 asil 83 vekaleten 114 üyenin katılımıyla dün saat 10.00'da siteye yakın okulun salonunda başladı. Divan başkanlığına Cenk Küçükköylü oy çokluğuyla seçildi, yazmanlığa da Sema Arslan getirildi. Yönetim Kurulu üyeleri Murat Yeşilyurt, Can Tan ve Hakan Atalay'ın divanda yer alması ve "Atatürk ve tüm şehitler için" bir dakikalık saygı duruşunun ardından Yeşilyurt faaliyet raporunu okudu.
Faaliyet raporunda site güvenlik kameralarının yenilendiği, ısı merkezine iki adet esanjör alındığı, kazanda patlayan 3 dilimin yerine yenilerinin takıldığı, ısı merkezindeki öteki hasarların giderildiği, bahçedeki aydınlatma direklerinin yenilendiği, asansörlerin bakımının yaptırıldığı, baz istasyonu davasının harcının yatırıldığı gibi faaliyetler vurgulandı. Denetçi Sezgin Avcı'nın rahatsızlığı nedeniyle katılamadığı genel kurula sunulan denetim raporunun 2022 yılının son yedi ayını kapsadığı ve yasal olarak yapılması gereken hiçbir denetim ifadesini içermediği anlaşıldığından katılan sakinlerin tepki gösterdiği izlendi. Faaliyet raporu üzerinde söz alan site sakinlerinden Alâettin Bahçekapılı, faaliyet raporunun sunulduğu biçimde eksik olduğunu, asıl vurgulanması gereken hususların gizlendiğini ifade ederek eleştirilerini sıraladı. Bahçekapılı, insani ilişkileri ve gazeteciliğini sürdürürken dikkat ettiği hususları, adaletsizliğe asla tahammülü olmadığını vurgulayarak "Şimdi ben bir adaletsizlikle karşı karşıyayım. Bunun ayrıntılarını, sonuçları sizi de ilgilendirebileceği için paylaşmak istiyorum" dedi ve konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bildiğiniz gibi, şimdi de sitemizi yöneten Yönetim Kurulu üyeleri, pandemi nedeniyle ancak 2021 ortalarında yapılabilen genel kurulda yönetime seçildikten sonra, Kat Mülkiyeti Yasası’ndaki “Herhangi bir kat maliki ortak yere eşya koyamaz” maddesi uyarınca ortak alanımız olan blok altlarındaki SIĞINAKLARDA bulunan eşyaların 15 gün içinde alınmasını istedi (15/11/2021) Benim, Ataşehirlilerin hak ve hukuklarını korumak, çevremize sahip çıkmak misyonuyla yayımlamakta olduğum ATAŞEHİR KÜLTÜR dergisinin eşimin ağır rahatsızlığı nedeniyle kapanmasının ertesinde 6. Blokun altındaki SIĞINAĞA taşıdığım bazı büro malzemelerim vardı. Bunların alınmasında güçlük yaşayabileceğimi düşünerek yönetimden süre istedim, bir hafta ek süre verildi bana. Sürenin bitmesine iki gün kala, sığınaktaki bütün malzememi aldım. 50 yıldır sakladığım gazete koleksiyonumu içim kan ağlayarak, temizlikçi elemanımız Erkan Paçal’ın kapıma gelerek yaptığı öneri üzerine YÜZGÜL Geri Dönüşüm firmasının arabasına konulmasına izin verdim.
Bu arada ortak alan olmasına rağmen SIĞINAK özelliği bulunmayan, oturduğum 1. Blokun altında BOŞ DURAN KAPICI DAİRESİNE ve girişindeki DUVARA yaslı olarak duran kitaplarım vardı: Bunlar, matbaadan geldiği biçimde şeffaf paketler halinde benim yazdığım ya da bastığım kitaplardı. Pazarlanması için bekletiliyordu. Kimseye bir zararları yoktu. Herhangi bir kirlilik de yaratmıyorlardı. Piyasa değerleri yüksek kitaplardı."
Divan başkanının sürenin kısıtlı olduğu yönünde uyarması üzerine kısa konuşmaya çalışan Bahçekapılı, "Sığınıktaki eşyasını aldıktan sonra, özellikle 9. Blokun altında, yönetim bürolarının devamındaki odaların ikisinin kat maliklerine ait eşyalarla, kırık fayanslarla, boya kutuları ve mutfak dolabı parçalarıyla dolu olduğunu görünce yönetimin sığınaklar dışında ortak alanların boşaltılması gibi bir yaklaşımının olmadığını anladım."
Bahçekapılı, elindeki fotoğraflarla, ortak alanlarda hâlâ çok sayıda eşya bulunduğunu, ama kendisinin apartman altındaki kapıcı dairesinde ve giriş duvarına yaslı biçimde bir süredir duran 330 adet RUHİ SU SEN GİTTİN GİDELİ, 315 adet YİTİK UMUTLAR, 200 adet EKOLOGİ BİYOCOĞRAFYA ANSİKLO-PEDİSİ, 160 adet GELİNCİK TARLASI GİBİ, 50 adet SEN DEĞERSİN kitabıyla 250 kadar çeşitli türde ve adda kitabın yerinde bulunmadığını gördüğünde, yönetimin "attırdık" dediğini, çalışanlardan sorguladığında kitapların YÜZGÜL Geri Dönüşüm'e satıldığını tespit ettiğini, oradan da Nadir Kitap şemsiyesi altında örgütlenen sahaflarda 80-400 arası fiyatlarla satışa sunulduğunu, suç duyurusu yapması üzerine bütün ilgililerin ağız değiştirerek, bilmiyoruz, görmedik, almadık demeye başladığını iddia ederek, yatırım sermayesi olarak 150-200, ticari olarak 300 bin lira zararının bulunduğunu dile getirdi.
Konuyu genel kurula getirmesinin nedeni olarak da "Yargı süreci bu işte sorumluluğu olan, tahli olan herkesi kapsayacak biçimde maddi-manevi tazminat istemli davalara dönüşecektir." açıklamasını yaptı ve konuşmasını şöyle sürdürdü: "Kitapların geçen yıl yapılan genel kurulda gördüğüm yasa dışı olayları dile getirmem nedeniyle yönetimin düşmanlığını çekmem üzerine atılmıştır. Kişisel yanlışları, kişisel hırsları ve kişisel çıkarlarıyla böyle bir olaya neden olan Kişilere açılacak bu davaların komşularımızı etkilememesi başlıca dileğimdir. Çünkü bu yönetim denetim raporunda belirtildiği gibi mahkemeye aksetmiş bir olay üzerine siteye gelen polisin emrine aykırı davranmaktan 471 lira ceza alan site çalışanının cezasını sitenin kasasından ödeyen yönetimin yarın mahkûm olacağı maddi-manevi tazminatı aynı yöntemler ödemeyeceğine güvenebilir miyiz? 5 kuruşluk atık gazeteyi-kartonu, plastiği geri dönüşümcüye satan görevlilerin 1 tonluk kitap paketlerini savcıya 'sitenin dışına bıraktık, yoldan geçen kâğıt toplayıcılarına verdik' diye izah etmeleri hayatın doğal akışına uygun mudur? Yönetimin mahkemeyi yanıltmasına daha ne kadar katlanacağız?"
Divan başkanının müdahalesiyle başka ayrıntılara giremeyen Bahçekapılı'nın ardından söz alan yöneticilerden Hakan Atalay, "Bahçekapılı'nın kendilerinden süre istediğini, verdiklerini, kitapların atılmasından sonra iki mahkeme açarak kendilerini 'hırsızlıkla' suçladığını, bunun çok ağırlarına gittiğini, mahkemenin takipsizlik kararı verdiğini" dile getirdi.
Tartışmayı uzatmayan Bahçekapılı, "verilen kararların savcılık kararı olduğunu, yargı sürecinin tamamlanmadığını, maddi-manevi tazminat davası açmak için genel kurulu bilgilendirmeyi beklediğini" site sakinlerine aktarırken, oylamaya sunulan faaliyet ve denetim raporları yönetimin "vekalet toplamasından kaynaklı" oy çokluğuyla kabul edildi.
Yapılan seçimlerde yöneticiliklere Hakan Atalay, Murat Yeşilyurt ve Fatih Erol, denetçiliğe de Hakan Ergöç seçildi. Yönetim bütçesi 4 milyon 200 bin lirayı aşkın olarak kabul edildi.
Karar defterine üç site sakini şerh düşerek faaliyet ve denetim raporlarını ibra etmediklerini belirtti.
Comentarios