Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, "Denizler Halkın" adlı proje başlattıklarını ve bu kapsamda bütün sahil şeritlerinde işgalci durumundaki yapıları yıkacaklarını söyledi. Özhaseki, "Plajları kendimiz işleteceğiz. İnsanlar ne istiyorlarsa yesinler içsinler rahat etsinler" dedi.
31 Mart Yerel Seçimleri'nde denize kıyısı olan kentleri büyük ölçüde kaybeden AKP, sahillerde "kaçak" temizliğine başlıyor. Açıklama Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki'den geldi.
CNN Türk canlı yayınında konuk olduğu programda konuşan Özhaseki, "Hatay'dan başlayarak Artvin'e uzanan şeritte bir çalışma yapıyoruz. Ne kadar kaçakçılık varsa işgal varsa vatandaşın denize ulaşımını engelleyecek bir rant varsa kimse vatandaşımızı engelleyemeyecek" dedi.
Özhaseki'nin konuşmalarından özetler şöyle:
"NE KADAR KAÇAK VARSA YIKILACAK":
Yeni bir hareket başlatıyoruz. Projemizin adı "Denizler Halkın." Bakanlığımızda 3 konu başlığı var. Şehircilik, çevre konusu ve iklim değişikliği. Denizler halkındır. Sahil şeritlerini tarıyoruz. Denizler halkın projesiyle ne kadar kaçak varsa yıkılacak. Biz kendimize iki tane misyon biçtik. Baştan sona bütün gücümüzle deprem olduğundan beri bütün gücümüzü deprem bölgesine aktardık. Biz deprem bakanlığı gibi algılanmaya başladık. Sahil şeritlerini tarıyoruz. Denizler Halkın projesiyle ne kadar kaçak varsa yıkılacak. Bizim derinden takip ettiğimiz her türlü gayret ettiği ama bir konuda kıyılarımız sahillerimiz. Bu konuda çalışıyoruz. Birkaç şey yapmaya çalışıyoruz. Birincisi Hatay'dan başlayarak Artvin'e uzanan şeritte bir çalışma yapıyoruz. Ne kadar kaçakçılık varsa işgal varsa vatandaşın denize ulaşımını engelleyecek bir rant varsa kimse vatandaşımızı engelleyemeyecek.
"KAÇAK İŞLETMEYE İZİN YOK KENDİMİZ İŞLETECEĞİZ":
Kültür ve Turizm Bakanlığı da halk plajları açılıyor. Ne kadar talep geldiyse tamamını imzaladım. Kendi Çevre Ajansı bünyemizde bir kuruluşumuz var. Plajları kendimiz işleteceğiz. İnsanlar ne istiyorlarsa yesinler içsinler rahat etsinler. Belediyelerle büyük bir sıkıntımız yok. Onlar plajları halk plajı olarak işletiyorlar. Yeni halk plajları açılıyor. Kaçak işletmeye izin yok kendimiz işleteceğiz.
"YAT SAHİPLERİNDEN GÜNLÜK 100 EURO ALACAĞIZ":
Sahillerimizde binlerce yat var. Allah daha çok versin herkesin yatı olsun. Ama bunlar bulabildikleri yerlere bağlıyorlardı. Ağaçlara bağlıyorlardı. Sahillerde şamandıra dediğimiz bir sistem 50 metre arayla mapa şamandıra koyacağız oraya bağlayacaklar. Sahillerde duran yat sayısı bilinmiyor. Hiç görmediğimiz tanımadığımız bayraklar var üzerinde bunları tanımıyoruz. Gemilerin kanunen belli yerlere sintine denilen kirlilikleri vermeleri lazım. Ben soruyorum kaptanlara ne yapıyorsunuz diye. Açığa bıraktıklarını itiraf ediyorlar. Çevre cezaları ağır aslında. Geçen bir gemiye 90 milyon ceza kestik. Kaptan "Ben 50 milyona gemiyi veririm" dedi. Mapa şamandıraya bağlanan yatlardan günlük 100 euro para alacağız.
"'HİÇ SÖYLEMEYİN' DEDİM":
Müsilaj konusunda yüzeydeki müsilajı gemilerle çekiyoruz, karada geniş çuvallara koyuyoruz. Çuvallarda su süzülüyor. Kalan malzemeyi belli kimyasallarla kullanılabilir hale getiriyoruz. Ankara Gölbaşı'nda suyun dibini temizlemeye başladık. Orası da bitti. Marmara'da sahillerde iş yeri olan 8-10 grup var. 'Çok sıkı denetimleriniz var bu denetimlere ara verin' diye rica bulundular. 'Bana bunu söylüyorsanız hiç söylemeyin toplantı bitti' dedim. Sadece vatandaş değil koca koca şirketler de bu taleplerde bulunuyor.
Kaynak: www.cumhuriyet.com.tr
댓글