Hürriyet gazetesinin ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin (TGC) kurucusu olan Sedat Simavi’nin yanı sıra Erol Simavi, 4 Aralık 1959 - 4 Kasım 1982 yılları arasında Burhan Felek’in Başkanlığını yaptığı Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nde Başkan yardımcısi olarak görev almıştı. Simavi bu süreçte cemiyet faaliyetlerinin yürütülmesine ve meslek örgütünün gelişmesine her açıdan büyük destek vermişti. Basın Şeref Kartı ve 2001 Burhan Felek Basın Hizmet Ödülü sahibi olan Erol Simavi, gazeteci gazete patronlarının kalmadığı Babıali’ye 1994 yılında Hürriyet gazetesini Aydın Doğan’a satarak veda edip İsviçre’ye yerleşmişti. Anma töreninde bir konuşma yapan Hürriyet gazetesinde Erol Simavi döneminin Yazı İşleri Müdürlerinden Ertuğ Karakullukçu, şunları söyledi: ''Eski Hürriyet gazetesi çalışanları olarak, sevgili ve saygıdeğer patronumuz Erol Simavi beyefendiyi 8. ölüm yıl dönümünde anmak üzere burada toplanmış bulunuyoruz. Bu güzel ve anlamlı buluşmayı sekiz yıldır benzersiz bir bağlılık ve mutlulukla hiç aksatmadan sürdürüyoruz. Peki niçin geliyoruz?.. Çünkü Erol beyi yürekten seviyor ve sayıyoruz. Neden?.. Çünkü Erol Bey muhteşem bir gazete patronuydu. Birincisi her kesimden gazete çalışanlarının hakkını kuruşuna kadar fazlası ile öderdi. Erol Bey döneminde tüm çalışanlar sendikalıydı ve patronumuz her sözleşme döneminde sendikanın istediğinin bir kaç puan üzerinde artışını tereddütsüz yapardı. Hepimiz tam bir aile ortamında mutlulukla çalışırdık. İkincisi, Erol Beyin patronajında gazeteciler olarak işimizi özgürce yapardık. Habere müdahale nedir bilmezdik. Ucu ister filanca iş adamına, ister en tepedeki politikacıya dokunsun, haberimiz doğruysa mesele yoktu. Hak ettiği büyüklükte gazetede yerini alırdı. Para karşılığı haber yapma, reklam alma uğruna manipülatif haber oluşturma gibi yakışıksız tercihler asla düşünülemezdi, akıllardan geçmezdi. Mesleğin haysiyeti her türlü kaygının üzerindeydi. İşte bu nedenle günümüz medya ortamında unutulmaz patronumuz Erol Simavi'yi özlemlerle, şükranla anıyor ve kabri başına koşuyoruz. Burada onun huzurunda en önemli dileğimiz ise, genç gazeteci arkadaşlarımız için.. Onların da, Simavi dönemindeki bizler gibi her türlü haberi özgürce, güven içinde yapabilecekleri, gazetecilik mesleğinin hazzına doyasıya varabilecekleri koşulların bir an önce gerçek olmasını diliyoruz. Gelecek anmalarda buluşmak umuduyla hepinizin yüreklerine sağlık'' Erol Simavi’yi, yakın ilişkisi ile bilinen Hürriyet gazetesinin Kopenhang muhabiri Ünsal Turan da bakın nasıl anlatıyordu:
‘’Onunla ilk tanıştığım anı ve yaşadığım heyecanı hatırlıyorum. Gazeteden aldığım telefonla kendisini Kopenhang Hava Alanında karşılamam istendi. Bana “sakın kendisi sormadan bir şey söyleme. Kendisi sormadan cevap verme” dediler. Gün geldi, kendisini karşılamak için hava alanına gittim. İçimde hem heyecan hem de korku vardı. Çok disiplinli, prensipli olduğunu, zaman-zaman çalışanlarını test ettiğini duymuştum. Aprona kadar girebilme kartım olduğu için kendisini uçağın kapısında karşıladım. Yüzünden babacan bir İfade ile “Buraya kadar nasıl girdin? Aferin sana” dedi. Danimarka’ya her gelişinde kaldığı otelde, lüks restoranlarda eşimi ve çocuklarımı ağırladı. “Kızım bana kuru köfte yapsın” diyerek eşimin hazırladığı yemekleri yemek için evimize de geldi. O kadar centilmendi ki, restoranlarda kızlarımdan biri ve eşim masadan kalkacak veya oturacak olsa, kalkar sandalyesini tutardı. Kendisinden hiçbir talebim olmadığı halde, halen kullandığım arabamı o hediye etmişti. Kendisiyle birlikte olduğum zamanlar, yardıma ihtiyacı olan çalışanlara veya tanıdıklarına nasıl yardım elini uzattığını çok iyi biliyorum. Her zaman ‘’Yapılan yardımın benden olduğu belli olmasın” talimatını verirdi. Erol Simavi, kendisiyle röportaj yapmak isteyenleri hep geri çevirmiştir. O istemeden kimse onun hakkında yazı yazamaz, resmini yayınlayamazdı. Bir gün “efendim hiç anılarınızı kaleme almak isteyen oldu mu” diye sordum. Bana “oğlum galiba sen yazmak istiyorsun. Ben senin karşına geçip sorularını yanıtlamam ama, benimle o kadar çok berabersin ki notlarını al bir gün yazarsın” dedi. Ben notlarımı almadım ama onunla olduğum hiçbir anı, konuşmayı unutmadım. Bir gün bir kitapta toplayıp, okurlarla paylaşacağım. ‘’
Resimler:
1- Hürriyet gazetesinin unutulmaz sahibi Erol Simavi, 8 yıl önce ardında derin izler bırakarak aramızdan ayrıldı.
2- Hürriyet gazetesinde Erol Simavi döneminde çalışan gazeteciler, unutamadıkları patronlarını ölümünün 8. yılında da bir kez daha andı.
3- Erol Simavi’ye yakınlığı ile bilinen Kopenhang muhabiri Ünsal Turan'ın, ''Efendim hiç anılarınızı kaleme almak isteyen oldu mu ?” diye sorusuna Simavi “Oğlum galiba sen yazmak istiyorsun. Benimle o kadar çok berabersin ki notlarını al bir gün yazarsın” cevabını vermişti
Comments