HaberciGazete
Denizler idamlarının 50. yıl dönümünde mezarlarında ve bütün yurtta anıldı

68 kuşağının üç gençlik önderi Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan idamlarının 50. yıl dönümünde mezarları başında ve bütün yurtta anıldı.

68 kuşağının üç gençlik önderi Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan için idamlarının 50. yıldönümünde Ankara'da mezarları başında bir anma gerçekleştirildi. Anma Emek Partisi, Emek Gençliği, TKP, TKG, SOL Parti, HDP, CHP, Halkevleri, TİP, SYKP, Yeşil Sol Parti, DGB, Fikir Kulüpleri Federasyonu, Devrimci 78'liler Federasyonu, Ankara 68'liler, Ankara 78'liler Girişimi, İHD, KESK, DİSK, TMMOB, Ankara Dersimliler Derneği, Kızılırmak Dernekler Federasyonu, Mülkiyeliler Birliği tarafından ortak düzenlendi. Evrensel'de yer alan habere göre, ortak açıklamayı okuyan KESK Ankara Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Hüseyin Köklü, "Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan, kendi kurtuluşlarını emekçi halkın kurtuluşuyla birleştirdiler. Halkların ve emekçilerin çıkarlarından başka çıkar gözetmediler. 6 Mayıs 1972’de faşist cunta eliyle katledildiler. İdamlarıyla mücadelenin önünün kesilmek, halka korku salınmak istendi. Ama mücadele sürdü, binlerce Deniz, Yusuf ve Hüseyin doğdu" dedi.
Denizler İzmir'de de anıldı
68 Kuşağı devrimci gençlik önderleri Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan, idam edilmelerinin 50. yıl dönümünde İzmir’de anıldı.
Emek Gençliği ve İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde basın açıklaması düzenlendi. Açıklamada sık sık “Deniz Yusuf Hüseyin sürüyor sürecek mücadelemiz”, “Faşizme ölüm halka hürriyet”, “Emperyalistler, işbirlikçiler 6.filoyu unutmayın", "Yaşasın devrim ve sosyalizm", "Denizlerden Erdal’a gençlik emeğin saflarında" sloganları atılırken ortak açıklamayı DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı okudu.
Sarı, "Mücadele hâlâ 6. Filo'ya secde edenlerle onları denize dökenler arasında. Mücadele hâlâ sermayenin tahakkümünü sürdürmek için devrimci gençlerin üzerine salınan dinci-gerici ve sivil faşist çetelerle tam bağımsız, eşit, özgür bir ülke isteyen devrimciler arasında. Mücadelemiz o gün sermayenin ve darbecilerin safında devrimcilere saldıran grupların parçası olup bugün ülkeyi daha da koyu bir karanlığa sürükleyen iktidar mensuplarına, onların taşıdığı zihniyete karşı" dedi.
"BU YOLDAKİ YÜRÜYÜŞÜ SÜRDÜRMEK HEPİMİZİN GÖREVİ"
Mücadelenin önemine değinen Sarı, "Bugün emperyalizme karşı bağımsızlığı ve enternasyonalizmi, kapitalizme, sömürüye karşı emeği, savaşlara, milliyetçiliğe, şovenizme karşı barışı ve halkların kardeşliğini, insanca çalışma ve yaşama koşullarının sağlandığı laik, gerçekten demokratik bir ülkeyi, üretenlerin söz, yetki, karar ve iktidar sahibi olduğu bir düzeni savunan devrimci bir mücadele her zamankinden daha yakıcı bir ihtiyaçtır" diye konuştu.
İşsizliğe, yoksulluğa, yağma ve talana, emperyalist kapitalist sisteme karşı dipten bir dalga büyüdüğünü söyleyen Sarı, "Yollar yürümekle aşınmaz diyenlere karşı yürüye yürüye başka bir yolu açtı Denizler, Mahirler, İbrahimler. Bugün bu yoldaki yürüyüşü sürdürmek hepimizin görevi ve bu mücadelede yitirdiklerimize borcumuzdur. Bu ülkenin kurtuluşu sağda, restorasyonda değil, devrimcilerin açtığı yoldan yürümekten geçmektedir" dedi.

Fotoğraf: Eda Aktaş/Evrensel
"BAĞIMSIZLIK DEMOKRASİ SOSYALİZM YOLUNDA BİTMEYEN YÜRÜYÜŞ"
Açıklamanın ardından konuşan Emek Gençliği il yöneticisi Ilgın Çeribaş, Denizlerin binlerce gencin adında, mücadelesinde yaşamaya devam ettiğini söyleyerek, “Emekçi halklar ve gençlik, bugün daha büyük felaket ve yıkıma sürüklenen sömürü ve barbarlık düzeninin kuşatmasında hayatta kalma savaşı veriyor. Denizleri idam edenler, sosyalizm ve özgür dünya özleminin düşmanı kapitalist sınıflar ve hükümetleri iktidarda olmaya devam ettiği sürece bağımsızlık ve sosyalizm mücadelesi, emekçi sınıfların insanca bir yaşam mücadelesi de büyüyor, daha büyük anlamlar kazanıyor” dedi.
"MÜCADELE MİRASINI BÜYÜTMEYE"
Dünya halklarının, emperyalistlerin savaşında hayatından olduğunu, milyonlarca yoksul emekçinin göçe zorlandığını ifade eden Çeribaş, “İşte Denizlerin başta Türkiye, Vietnam ve Filistin halklarının kurtuluşu için atıldığı kavga, emperyalistler arasında ayrım gözetmeyen emperyalizme karşı mücadele çizgisi bugün de yolumuza ışık tutuyor” diye ekledi.
Emek Gençliğinin, bugün Türkiye’nin her yerinde Denizleri anacağını ancak bu mücadelenin bir günle kalmadığını vurgulayan Çeribaş, “Onlar, memleketin her yerinde, atölyelerden fabrikalara, mahallelerden üniversitelere ve liselere, gençliğin bulunduğu bütün alanlarda kendi enerjisi, talebi ve ihtiyaçlarıyla örgütlü mücadeleye atılmasıyla anılabilir” dedi.
Çeribaş son olarak, “Emek Gençliği olarak her kesimden Türkiye gençliğini Denizlerin büyüyen mücadele mirasının parçası olmaya, kapitalist emperyalizme ve iktidarlarına karşı demokrasi, bağımsızlık ve sosyalizm mücadelesini büyütmeye çağırıyoruz” diye konuştu.
Açıklama ardından kitle, Gündoğdu Meydanı’na yürüyerek denize karanfil bıraktı.
İstanbul'daki anma Dolmabahçede

İstanbul’daki anmanın adresi, 1968 yılının Temmuz’unda 6. Filo’nun denize döküldüğü yer olan Dolmabahçe’ydi. Emek Gençliği’nin çağrısı ile Taksim AKM önünde bir araya gelen yüzlerce genç buradan Dolmabahçe’ye yürüdü.
"TEK ADAM YÖNETİMİNE KARŞI GENÇLİK KAZANACAK..."
“Deniz, Yusuf, Hüseyin; sürüyor sürecek mücadelemiz” pankartının arkasında bir araya gelen gençler ellerinde Deniz, Yusuf ve Hüseyin’in fotoğrafları ile birlikte taleplerinin yazılı olduğu dövizler taşıdı.
“Yusuf, Hüseyin, Deniz sürüyor sürecek mücadelemiz”, “Emperyalistler, işbirlikçiler 6 Filoyu unutmayın”, “Savaşa hayır barış hemen şimdi” “Yaşasın devrim ve sosyalizm” sloganları atarak yürümeye başlayan gençler, 6. Filo’nun denize döküldüğü Dolmabahçe sahili göründüğünde ellerinde meşalelerle koşmaya başladı.
Dolmabahçe’de 1 dakikalık saygı duruşuyla başlayan anma programında, Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ın idam edilmeden önce ailelerine yazdıkları mektuplar okundu.
Mektupların ardından Emek Gençliği Korosu devrim marşları söyledi.
"GELECEĞİMİZ, BAĞIMSIZLIK, DEMOKRASİ VE SOSYALİZM MÜCADELESİNDEDİR"
Anmada açıklamayı okuyan Emek Gençliği MYK Üyesi Zehra Özöcal, "Deniz'in yoldaşları, Hüseyin’in mücadele arkadaşları, Yusuf’tan aldığı bayrağı tutan genç komünistler, 6. Filo'yu denize döktüğümüz yerde, mücadele mayısını karşılıyoruz” diyerek başladığı sözlerine şöyle devam etti:
“Ellerimizde 1 Mayıs’ta güneşle dövdüğümüz bayraklar, üstümüzde tek adama karşı saflarımızı sıklaştıran önlükler, avcumuzda dört bir yanda salınan bağımsızlık, demokrasi ve sosyalizm yolunda bitmeyen yürüyüş pankartından bulaşmış boya izleri var. Bugün hiç olmadığı kadar başımız dik ve umutluyuz.”
Tek adam yönetiminin, emperyalistlere bağımlılık yemini içerken ülkeyi savaş bataklığına sürüklediğine dikkat çeken Özocal, “Bugün burjuvazi kendi savaşında devletlerin adının yanında saf tutmamızı, NATO ve batılı müttefiklerle Rusya arasında, yerli ve yabancı tekeller arasında seçim yapmamızı istiyor. Bu memleketin gençliği arasında, ırkçılığın tohumlarını ekemezsiniz, emperyalistlere peşkeş çekmek uğruna kan ve gözyaşıyla bu toprağı sulayamaz, işgal, savaş ve düşmanlık çığırtkanlığıyla kendinize ekin biçemezsiniz. Geleceğimiz, bağımsızlık, demokrasi ve sosyalizm mücadelesindedir demeye devam edeceğiz” diye konuştu.
Reklam
"HALK GÜÇLERİNİN BİRLİKTE MÜCADELESİNİ SAVUNUYORUZ"
Emek Partisi İstanbul İl Başkanı Sema Barbaros, emperyalistlere ve onların işbirlikçilerine, halkları birbirine düşman edenlere karşı mücadele sözü vererek, kararlılıklarını yinelediklerini belirterek, “Deniz, Yusuf ve Hüseyin, Amerikan 6. Filosuna ve NATO’ya karşı 'Yaşasın tam bağımsız demokratik Türkiye' diyerek yürüdüler idam sehpasına. Biz de bugün sahte antiemperyalist söylemlere, iki emperyalist kamp arasında rüzgargülü gibi bir o yana bir bu yana dönmekten ibaret olan, emperyalizm ve NATO ile el ele silahlanma yarışının giren, memleketi parsel parsel satan, halklara zulmeden AKP İktidarına karşı buradayız. Onlar sırtını kan emicilere dayıyor, biz ise gücümüzü işçi sınıfından, sınıfın en yiğit, en fedakar evlatlarından alıyoruz! İktidar ‘Milli çıkar’, ‘Türkiye’nin ulusal çıkarları’ diye tekellerle işbirliğini saklamaya çalışıyor; halk düşmanı politikaları ile Türkiye işçi sınıfı ve emekçilerine zulmediyorlar. Bugün iktidarla mafya kol kolayken, mülteci düşmanlığı sosyal demokratından ulusalcısına kışkırtılırken, bakanlık önlerinde birbirinden zerre farkı olmayanlar kavgaya tutuşmuşken, dün HDP binası önünde provakasyonla saldırganlık artarken, yaşam alanlarını savunanlar Gezi davasında tutuklanırken…" dedi.
Barbaros sözlerini şöyle sürdürdü:
“Tek adam rejiminin karşısında en çok korktukları şeyi yapıyoruz! Örgütlenmeye, birleşmeye çağırıyoruz; bağımsızlık, demokrasi ve sosyalizm için örgütleniyoruz! Her alanda halk güçlerinin birlikte mücadelesini savunuyoruz! Direniş ve kararlılık, cesaret ve coşku ile yürüyoruz ve yürümeye devam edeceğiz, er ya da geç 6 Mayıslar zafer günümüz olana dek.”
Kaynak: Evrensel