Gülay Uğurata, İrfan Özbakır, Mahmut Baler, Ahmet Ertegün, Hale Akınlı
- HaberciGazete
- 14 Ara 2024
- 4 dakikada okunur

Bugün 14 Aralık. Piyanist, Devlet Sanatçısı Gülay Uğurata, TSM bestecisi İrfan Özbakır, fıkralarıyla ünlü Mahmut Baler, müzik adamı Ahmet Ertegün ve tiyatro oyuncusu Hale Akınlı'nın aramızdan ayrıldığı gündür 14 Aralık.
BRT Yayın Grubu olarak tüm bu değerlerimizi saygıyla, sevgiyle anıyoruz.
Gülay Uğurata kimdir?

(1940-1995) Devlet Sanatçısı
Değerli piyanistimiz Uğurata'yı 1995 yılında yitirmiş olmanın üzüntüsü içindeyiz.
Beş yaşında piyanoya başlayan sanatçımız, 1947'de İstanbul Belediye Konservatuvarı'na girerek Ferdi Statzer'in öğrencisi olmuş ve konservatuvarı 1955'te bitirmiştir. 1956'da Bavyera Müzik Akademisi'nin bursuyla Almanya'ya giden Uğurata, Friedrich vvührer'le piyano, Wilhelm Stross'la oda müziği çalışmış, Wührer'in master sınıfında öğrenimini 1959'ta tamamlamıştır.
Öğrenciliği sırasında Münih Filarmoni Orkestrası ile konçertolar seslendiren piyanistimiz, girdiği yarışmalarda ödüller almıştır: Bad Gastein Yarışması'nda birincilik (Avusturya, 1958); Akademiler Piyano Yarışması'nda ikincilik. (Almanya, 1959); Busoni Yarışması'nda diploma (İtalya, 1960).
Kariyerini 1963'e kadar Almanya'da sürdüren sanatçı, yurda dönünce Ankara Devlet Konservatuvarı'nda öğretmenlik yapmaya başlamıştır.
1966'da Suna Kan ile keman-piyano ikilisi kuran Uğurata, Kan'la birlikte yurtdışında çok sayıda resital vermiş, ayrıca bireysel olarak da hemen bütün kıtalarda konserler sunmuştur.
Gülay Uğurata'nın "dünya prömiyeri" kapsamında yorumladığı yapıtlar şöyle sayılabilir:
Nevit Kodallı'dan piyano ve orkestra için "Ebru", Cemal Reşit Rey'den piyano ve orkestra için "Çeşitlemeler"; Ulvi Cemal Erkin'den piyano için "Altı Prelüd"; Necil Kâzım Akses'ten piyano için "On Parça" ve "Beş şiir"; Bülent Arel'den keman ve piyano için "Duo"; Ferid Alnar'dan keman, viyolonsel ve piyano için "Trio' ve yine Alnar'dan keman ve piyano için "Süit".
Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası'nın yıllarca solistliğini yapmış olan Uğurata'nın piyano edebiyatının yapıtlarına ilişkin zengin nota koleksiyonu, ölümünden sonra Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuvarı'na bağışlanmıştır.
İrfan Özbakır kimdir?

1926 yılında Amasya'da dünyaya gelen İrfan Özbakır, ilköğrenimini burada tamamladı. Küçük yaşta fark edilen musiki yeteneği nedeniyle Amasya’da Ali Şener, Mustafa Türköver ve Rasim İstanbul’dan ders aldı. İstanbul’da vatanî görevini yaparken, ünlü isimleri tanıma olanağı bularak, İstanbul Belediye Konservatuarı’na girdi. Şefik Hürmeriç, Cavit Ongun, Kemal Gürses gibi hocalardan aldığı derslerle usul, makam, nazariye, edebiyat, solfej ve repertuar bilgilerini güçlendirdi.
İstanbul Radyosu’nda 7 yıl süreyle fasıl heyetinde çalışan Özbakır, uzun yıllar solistlere uduyla eşlik etti. 1960 yılında Yüksel hanımla evlenen Özbakır’ın Ümit ve Bilgehan isimli iki çocuğu vardı.
Ayşe Tunalı, Sinan Özen, Emel Sayın, Muazzez Ersoy gibi ünlülere ders veren, Türk Sanat Müziği’ne sayısız eser kazandıran, 500’ün üzerinde bestesi bulunan İrfan Özbakır, Marmaris’in Armutalan Beldesi’ndeki evinde geçirdiği kalp krizi sonucu 14 Aralık 2003 günü hayatını kaybetti.
İrfan Özbakır’ın en bilinen eserleri arasında “Sensiz Kalan Gönlümde”, “Ömrümce Hep Adım Adım, Her Yerde Hep Seni Aradım”, “Gülünce Gözlerinin İçi Gülüyor”, “Pişman Olur da Bir Gün”, “Şarkımı Senin İçin Yazdığımı Bilseydin”, “Kim Demiş ki Sevgiler Ayrılıkla Biter” yer alıyor.
Ahmet Ertegün kimdir?

31 Temmuz 1923 tarihinde İstanbul'da dünyaya gelen Ahmet Ertegün, ABD'deki Türk Büyükelçisi olan Diplomat Münir Ertegün ve Hayrunisa Rüstem’in ikinci oğludur. Babası Münir Ertegün, Millî Mücadele döneminde önemli görevler almış bir devlet adamı olup Cumhuriyet'in ilanından sonra Milletler Cemiyeti gözlemcisi ve büyükelçi olarak çeşitli Avrupa metropollerinde ve daha sonra Amerika'da bulunmuştur.
Babasının görevi dolayısıyla İsviçre, Paris ve Londra'da eğitim gören Ertegün, 1935 yılında babasının Washington’a Türkiye Büyükelçisi olarak atanmasıyla birlikte ailesiyle beraber ABD’ye gelir. 4 yaşındayken annesi, Cootie Williams'ın enstrumental West and Blues albümünü ve kayıt yapabilen bir plak makinesini ona hediye eder. Ertegün bir yandan çalarken kendi yazdığı sözleri mikrofona okuyor ve bunları kaydediyor, abisi Nasuhi Ertegün ile birlikte odalarında sevdikleri müzikleri dinliyorlardı. "16 yaşındayken bir pop müzik uzmanı sayılabilecek kadar bilgim, 18 yaşımdayken de 50 bin plağım vardı" diyen Ertegün, abisi ile beraber o yıllarda Duke Ellington, Lena Horne, Jelly Roll Morton gibi sanatçılarla arkadaşlık kurdu.
St. John’s Üniversitesi’nde felsefe eğitimi gören Ertegün, 1945 yılında babasının ölümü ile ailesi Türkiye'ye dönerken ağabeyi ile birlikte Amerika’da kaldı. İki kardeş 1947 yılında Herb Abramson ile beraber, aile dostları olan diş hekimi Dr. Vahdi Sabit'den 10 bin dolar borç alarak Atlantic Records [2] adlı plak şirketini kurdu. Siyah müzisyenlerle arasındaki iyi bağlardan ötürü dönemin en önemli jazz müzisyenleri hiç düşünmeden anlaşmalarını onunla yapmışlardır.
1947’de Atlantic Records albümlerini çıkarmaya başladı. İlk olarak stüdyolarında Harlemaies’in "The Rose of the Rio Grande" albümü kaydedildi. 1949 yılının Nisan ayında çıkarılan Stick Mcghee’in "Drinkin’ Wine Spo-Dee-O-Dee" albümü, 1 milyondan fazla satışı ile Atlantic’in ilk hiti oldu. 1955 yılında Elvis Presley’e kontrat imzalaması için 25 bin dolar teklif edildi, ancak 20 bin dolar farkla kontrat RCA plak şirketine satıldı. 1959'da Arif Mardin de aralarına katıldı.
Ray Charles, Aretha Franklin, Ella Fitzgerald, Miles Davis gibi isimlere kasetler yapan Ertegün, Frank Zappa, Stevie Wonder, Rolling Stones, Bee Gees, Led Zeppelin, Genesis, Emerson Lake and Palmer, Bette Midler gibi birçok isimlerin üne kavuşmasında büyük rol oynadı.
Ertegün 1991 yılında Boston'daki Berklee Müzik Okulu'ndan onursal doktora unvanını, 1993 yılında da Sanat ve Bilim Kayıtları Ulusal Akademisi'nden (National Academy of Recording Arts & Sciences) bir ödül aldı ve 2000 yılında ABD Kongre Kütüphanesi tarafından "Yaşayan Efsane" unvanıyla onurlandırıldı. Haziran 2006'da 40. Montreux Caz Festivali'nin açılış konseri kendisinin onuruna verildi.
29 Ekim 2006’da New York’ta bir Rolling Stones konseri sırasında ayağının kayması sonucu düşerek başını vuran Ertegün hastaneye kaldırılmıştı. New York Presbyterian Hastanesi’nde yapılan ilk müdahalesinden sonra yoğun bakıma alınmış, 14 Aralık 2006 günü vefat etmiştir. Cenazesi 19 Aralık 2006'da ailesinin diğer fertleri gibi Özbekler Tekkesine defnedilmiştir.
Hale Akınlı kimdir?

Tiyatro, sinema ve dizi oyuncusu. 1941 yılında Balıkesir’de dünyaya gelen Akınlı, sanat hayatına Şehir Tiyatroları’nda başladı. Sanatçı, 35 yılı aşkın süre boyunca bu kurumda aktif roller aldı. Tiyatronun dışında TRT ve özel televizyon kanalları başta olmak üzere birçok kurum ve kuruluşta seslendirme yaptı. Kariyeri boyunca Fakir Baykurt’un eserinden uyarlanan “Tırpan”, Nezihe Meriç’in kitabından uyarlanan “Sular Aydınlanıyordu”, bir Aziz Nesin uyarlaması olan “Hadi Öldürsene Canikom”un başını çektiği onlarca temsilde rol aldı. ‘YOL’DA YER ALDI Sanatçı, Zeki Ökten’in yönettiği ve senaryosu Yılmaz Güney’e ait olan, Şerif Sezer ve Tarık Akan’ın başrollerinde yer aldığı “Yol” başta olmak üzere Şerif Gören’in yönettiği “On Kadın”, Tunç Başaran’ın “Uçurtmayı Vurmasınlar” gibi pek çok filmde yer aldı.Sanatçı yaşamı boyunca hep sahnedeydi. 2018’de Mam’art tarafından sahnelenen “Empatopya”da sezon boyu rol almıştı. Kendisi gibi tiyatro sanatçısı Hamit Akınlı ile evli olan sanatçı sadece tiyatroya değil, sinemaya ve televizyon dünyasına yaptığı katkılarla, sahici oyunculuğu ile zihinlerde yer etmişti. 14 Aralık 2019'da vefat etti.
Bal Mahmut kimdir?

Mahmut Baler ,(1897-1987 ) Fıkra anlatıcısı, yazar.
Antalya’da doğdu.
İzmir Dârü’l-İrfân Mektebi’nde, Üsküdar Merkez Rüştiyesi’nde, Üsküdar İdâdîsi’nde, Sanayi-i Nefise Mektebi’nde eğitim gördü.
Ticaret hayatına atıldı.
Dost toplantılarında kendisine özgü üslup ve başarılı taklit yeteneğiyle anlattığı fıkralar ona ün sağladı.
Türkiye’de televizyonun başlaması ile yaptığı sohbet programlannda da başardı olau ve beğeni kazandı.
Halk arasında, “Bal Mahmut” adıyla tanındı.
Anlattığı bir bölük fıkrayı “Baldan Damlalar” adlı kitapta toplamıştır (1943).
Kitabın yeni basımları yapıldı.
Ayrıca hayatını ve belirli yerlerinde fıkralarını anlattığı yazı dizisi 1981 yılında Tercüman gazetesinde tefrika edilmiştir. 14 Aralık 1987'de vefat etti.
Comentarios