top of page
Yazarın fotoğrafıHaberciGazete

Güner Sümer, Celal Atik, Münir Nurettin Selçuk, Arman Kırım



Bugün 27 Nisan. Güner Sümer, Celal Atik, Münir Nurettin Selçuk ve Arman Kırım'ın ölüm yıldönümleri.

BRT Yayın Grubu olarak bu değerlerimizi saygıyla, sevgiyle anıyoruz.

Güner Sümer kimdir?



Güner Sümer, 19 Mart 1936 tarihinde Ankara, Nallıhan’da dört çocuklu bir ailenin üçüncü çocuğu olarak doğmuştur. Babası kumaş tüccarı Hafız Mustafa Sümer’dir. Annesi ise Makedonya’dan göç eden varlıklı bir ailenin kızıdır. Yazar Adalet Ağaoğlu (d.1929) ablasıdır. Dr. Cazip Sümer (d.1925-ö.1975) adında abisi ve işadamı Ayhan Sümer (d.1930) adında kardeşi vardı. 1938 yılında ailesi ile birlikte Ankara’ya taşındı. İlkokul, ortaokul ve lise’yi Ankara’da Ankara TED Kolejinde okudu.

Lise yıllarında iken Ahmet Oktay, Yılmaz Gruda, Bekir Çiftçi, Ülkü Arman, Güner Sümer ve Ferit Edgü “Mavi dergi” adı ile bir dergi çıkardılar. Derginin kadrosunda: Attila İlhan, Özdemir Nutku, Yılmaz Gruda, Ahmet Oktay, Demirtaş Ceyhun, Demir Özlü, Ece Ayhan, Tahsin Yücel gibi isimler vardır. 1952-1956 yıllarında çıkardığı mavi dergisinin etrafında toplanan sanatçılar Serbest Şiir (I. Yeni , Garip Şiiri) garipçilere karşı çıkmış, şairane bir sanat anlayışının temsilcisi olmuş; bir süre sonra da toplumsal gerçekliliğin sözcüsü olmuşlardır.

Güner Sümer, Edebiyata ve sanata bu dergi ve bu ortam ile giriş yapmıştır. Mavi dergisi ilk beş saçıkmıştır. İlk beş sayısından sonra ve 22 sayı olarak SON MAVİ adı ile 1952 – 1956 yıllarında çıkmış, Güner Sümer ise kurucuları arasında olduğu bu dergide şiir hikâye ve oyunlar yazmıştır.

1960 yılında öğrenim gördüğü Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden ayrılıp Paris‘e giden Güner Sümer, Charles Dulin’de tiyatro eğitimi gördü. Théâtre National Populaire’de Jean Vilar ve Théâtre de France’ta J.L. Barrault’dan yönetmenlik öğrenimi gördü, asistanlık yaptı. 1962 yılında Ankara’ya döndü.

Ankara Üniversitesi Tiyatro Topluluğu ve Sahne Z`de amatör çalışmalarda bulunmasının ardından, 1962 yılında Arena Tiyatrosunu kurdu. Burada oyunculuk ve yönetmenlik yaptı.

1964 yılında Paris’te tanıştığı yazar Tezer Özlü‘yle evlenerek Ankara’ya yerleşti.

Yazdığı ve yönetmenliğini de yaparak Ankara Sanat Tiyatrosunda 1965 yılında sahnelediği Bozuk Düzen adlı oyunu haftalarca kapalı gişe oynadı.

Yarın Cumartesi adlı oyunuyla Ankara Sanat Sevenler Derneğince 1965 yılında en iyi yönetmen seçildi.

Eskişehir Belediye Tiyatrosunda oyuncu ve yönetmen olarak çalıştı. Asaf Çiğiltepe‘nin 1967 yılındaki ölümünden sonra Ankara Sanat Tiyatrosu (AST)’ı yönetti.

Güner Sümer’in yazdığı Hüzzam adlı tiyatro oyunu ilk kez 1984-1985 sezonunda, Olcay Poyraz rejisiyle sahnelenmiş ve sonrasında tam 12 yıl boyunca 503 kez sahnelenmiştir.

İlk eşi olan Tezer Özlü‘den 1967 ynbul’a taşındı. Gazetelerde telif ve uyarlama fotoromanları yayımlandı. 1970 yılında İstanbul Sanat Tiyatrosu’nun kurucusu olan Güner Sümer, ayrıca kamera karşısına da geçerek sinema filmlerinde rol aldı. 1975yılında Oyuncu Suna Selen‘le evlendi. Bu evliliğinden olan oğlu Sinan Sümer de sonradan oyuncu oldu.

1976 yılında senaryosunu Umur Bugay‘ın yazdığı yönetmenliğini Zeki Ökten‘in yaptığı “Kapıcılar Kralı” filminde Kemal Sunal, Şevket Altuğ, Bilge Zobu, Güler Ökten, Feridun Çölgeçen, Sevda Ferdağ, Sevil Üstekin ile birlikte rol aldı.

Güner Sümer‘in yazdığı “Bozuk Düzen” ve “Yarın Cumartesi”, Haldun Dormen(1965) ve Bilge Olgaç (1988) tarafından sinemaya aktarıldı. Haldun Dormen‘in ilk k Zeki Ökten‘in yaptığı “Bozuk Düzen” adlı film 1966 Altın Portakal Film Festivali’nde en iyi film, en iyi senaryo ve en iyi erkek oyuncu (Müşfik Kenter) ödüllerini kazandı. Bu filmde Ekrem Bora, Müşfik Kenter, Belgin Doruk, Salih Güney ve Ayfer Feray, Metin Serezli, Nedret Güvenç, Bedia Muvahhit, Altan Erbulak, Turgut Boralı, Nisa Serezli, Nurhan Nur, Erol Keskin, İsmet Ay, Yılmaz Köksal, Hadi Çaman, Hüseyin Kutman, Tuncel Kurtiz, Suna Keskin, Zeynep Tedü gibi oyuncular rol almıştır.



Evlilikleri : 1.eşi: 1964 yılında yazar Tezer Özlü ile evlendi. 1968 yılında boşandı. 2.eşi: Güner Sümer, 1975 yılında tiyatro ve sinema oyuncusu Suna Selen ile evlendi. Bu evliliğinden Sinan Sümer (d. 2 Kasım, 1975) adında bir oğlu vardır.

Güner Sümer, 27 Nisan 1977 tarihinde Ankara’da 41 yaşında kanser hastalığından ölmüştür.

Yönettiği tiyatro oyunları : 1969 – Sınırdaki Ev : (Slawomir Mrozek) – Ankara Sanat Tiyatrosu 1968 – Eskici Dükkanı : (Orhan Kemal) – Ankara Sanat Tiyatrosu 1968 – Victor Ya Da Çocukların İktidarı : (Roger Vitrac) – Ankara Sanat Tiyatrosu 1967 – Durand Bulvarı (Armand Salcrou) – Ankara Sanat Tiyatrosu 1966 – Küçük Burjuvalar : (Maksim Gorki) – Ankara Sanat Tiyatrosu 1965 – Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaç (Hüseyin Rahmi Gürpınar) – Ankara Sanat Tiyatrosu 1965 – Bozuk Düzen : Güner Sümer – Ankara Sanat Tiyatrosu 1964 – Ayak Bacak Fabrikası : Sermet Çağan – Ankara Sanat Tiyatrosu 1964 – Yosma : Ruzante – Ankara Sanat Tiyatrosu 1963 – Gizli Ordu : Brendan Behan – Ankara Sanat Tiyatrosu 1963 – Mezarsız Ölüler : jean-paul-sartre – Ankara Sanat Tiyatrosu

Rol aldığı tiyatro oyunları : 1967 – Durand Bulvarı (Armand Salcrou) – Ankara Sanat Tiyatrosu – 1967 – Müfettiş : (Nikolay Vasilyeviç Gogol) – Ankara Sanat Tiyatrosu 1966 – 72.Koğuş : (Orhan Kemal) – Ankara Sanat Tiyatrosu 1966 – Pazar Gezintisi : (George Mitchele) – Ankara Sanat Tiyatrosu 1965 – Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaç (Hüseyin Rahmi Gürpınar) – Ankara Sanat Tiyatrosu 1965 – Arturo-Ui’nin Önlenebilir Tırmanışı : Bertolt Brecht – Ankara Sanat Tiyatrosu 1965 – Bozuk Düzen : Güner Sümer – Ankara Sanat Tiyatrosu 1964 – Ayak Bacak Fabrikası : Sermet Çağan – Ankara Sanat Tiyatrosu 1964 – Yosma : Ruzante – Ankara Sanat Tiyatrosu 1964 – Cehennem Dansı : August Strindberg – Ankara Sanat Tiyatrosu 1964 – Ayak Bacak Fabrikası : Sermet Çağan – Ankara Sanat Tiyatrosu 1964 – Yosma : Ruzante – Ankara Sanat Tiyatrosu 1963 – Godt’u Beklerken : Samuel Beckett – Ankara Sanat Tiyatrosu – 1963 – Gizli Ordu : Brendan Behan – Ankara Sanat Tiyatrosu 1963 – Ölü Canlar : Nikolay Vasilyeviç GogolArthur Adamov – Ankara Sanat Tiyatrosu 1963 – Mezarsız Ölüler : Jean Paul Sartre – Ankara Sanat Tiyatrosu

Filmleri : Oyuncu : 1976 – Kapıcılar Kralı (Nuri) (Sinema Filmi) 1974 – Kartal Yuvası (Sotiri) (Sinema Filmi) 1974 – Esir Hayat (Sinema Filmi) 1974 – Diyet (Fabrikatör Salim ) (Sinema Filmi)

Eserleri: : 1988 – Yarın Cumartesi (Tiyatro oyunu) 1965 – Bozuk Düzen (Tiyatro oyunu) 1983 – Hüzzam (Tiyatro oyunu) 1983 – Baba ile Oğul (Tiyatro oyunu)

Uyarlama : 1960 – Kel Şarkta (Eugène Ionesco‘dan, Sahne Z ekibi ile birlikte Ankara Radyosu için)

Çeviri: 1963 – Gizli Ordu (Brenden Behan‘dan çev.) 1975 – Küçük Burjuvalar (Maksim Gorki‘den)

Şiir-Düzyazı: 1954-1956 – Şiirler/Düzyazılar

Öykü: 1954 – Öyküler Ölümünden sonra tüm eserleri Adalet Ağaoğlu tarafından hazırlanarak basıldı: 1983 – Toplu Eserleri (2 cilt) Adı Nalan isimli tamamlanmamış bir de romanı vardır.


Celal Atik kimdir?



Celal Atik Dünya ve Olimpiyat Şampiyonu Türk güreşçisidir.

Celal Atik, 1918 yılında Yozgat‘ın Boğazlıyan İlçesi Yazıkışla (Gürden) köyünde doğmuştur. Ası adı Celal Doğan’dır. Celâl ATİK’in anasının adı Fadime, babasının adı Mustafa’dır. 3 erkek, 1 kız kardeşin en küçüğüdür. 1938 yılında düzenlenen Türkiye Şampiyonasında hareketliliğinden dolayı Atatürk‘ÜN “Sen çok atik bir pehlivansın. Soyadın da ATİK olsun” önerisinde bulunması sonucu, Celal “Doğan” olan soyadını “ATİK” le değiştirdi.

1933 yılında 15 yaşında iken babasından izin almadan Yazıkışla köyünden kaçarak Ankara‘da görev yapan ağabeyi Şıh Mehmet’in yanına gitti. Burada bir müddet boş gezdi, daha sonra 1933 yılında Dışkapı’daki Kumaş fabrikasında işe girdi. Aynı zamanda güreş kulübüne yazılarak FinlandiyalI hocanın nezareti altında güreş çalışmalarını bu kulüpte devam ettirdi.

Celal Atik, güreşe, köyünde karakucakla başladı. 1936 yılında Ankara’da askerliğini yaparken mindere çıktı. Ertesi yıl 67 kg’da Türkiye şampiyonluğunu kazanarak Güreş Milli Takımı’na seçildi.

Celal Atik, hem serbest, hem greko-romen dalda teknik bir güreşçi olarak kendini kabul ettirdi. Uzun yıllar güreştiği sıkletin Türkiye birinciliğini ve 1937-1952 yılları arasında Güreş Milli Takımı’ndaki yerini korudu. 1946 yılında Avrupa (57 kg) 1948 yılında Olimpiyat (67 kg), 1949 yılında Avrupa (73 kg), 1951 yılında Dünya (73 kg) serbest güreş şampiyonluklarını kazandı. Greko-romen dalındaysa 1940 yılında Balkan (72 kg), 1947 yılında Avrupa (67 kg), 1950 yılında dünya greko-romlı ile 1979 yılları arasında Güreş Milli Takım Baş Antrenörlüğü yaptı. Birçok güreşçi yetiştirdi.

Celal Atik, 27 Nisan 1979 tarihinde Ankara‘da 61 yaşında iken ölmüştür.

Celal Atik, antrenör olarak; 1960 Roma Olimpiyat oyunlarında Milli takımı Olimpiyat şampiyonu yaptı. 1964 Tokyo Olimpiyat oyunlarında 2 altın 5 gümüş 1 bronz madalya kazandırdı. 1968 Meksiko Olimpiyat oyunlarında 2 altın madalya kazandırdı. 1955-1971Yılları arasında yapılan tüm Dünya şampiyonalarının hepsinde takımına madalya kazandırdı.

Yaşar Doğu ile aynı dönem güreş yapan Celal Atik’in yetiştirdiği güreşçilerden bazıları; Ahmet Ayık, Tevfik Kış, Mustafa Dağıstanlı, Hamit Kaplan, İsmet Atlı, Mehmet Esenceli, Hasan Güngör, İsmail Ogan, Hüseyin Akbaş, Mahmut Atalay gibi güreşçilerdir.

Dünya Güreş federasyonu FİLA‘nın baş antrenörlüğüne getirilip her yıl ayrı bir ülkede tüm dünyadan gelen antrenörlere oyun tekniği konusunda ders verdi. Fransa tarafından en yüksek ödül olan lejyöndönör ile ödüllendirildi.


Münir Nurettin Selçuk kimdir?



1900 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Münir Nurettin Selçuk, 1917 yılında ailesinin ısrarı ile öğrenim için gittiği Macaristan’dan musıkî aşkıyla geri döndü. Dar’ül Feyz’i Musiki Cemiyetine devam etti ve Zekaizade Ahmet Irsoy’dan ve Besteniğar Ziya Bey’den musiki dersleri aldı. Münir Nurettin, bestekârlığa 1920 yılında Tevfik Fikret’in “Bu bir terânedir” şiirine yaptığı bir besteyle adım attı. İkinci olarak “Sensiz ey şûh gözlerim avâre kalbim ağlıyor” güfteli şarkısını besteledi ve bu iki eserden sonra yirmi yıl süreyle beste yapmadı.

1923 yılında askerliği sırasında Mızıka-ı Hümâyûn’da sonradan da Riyaset-i Cumhur Musıkî Heyeti’nde çalışan Münir Nurettin, eski okuyuşla yeni anlayışı birleştirerek alışılagelenden çok farklı bir üslûpla, 1928’de “Sahibinin Sesi” firmasında ilk plaklarını yaparak dikkatleri üzerine çekti ve aynı yıl Paris’e giderek Ses Tekniği konusunda öğrenim gördü. Aynı zamanda özgün bir ses tekniği eğitimi görmüş ilk Türk Musikisi ses sanatçısı olan Münir Nurettin, 19. yüzyıl İtalyan opera şarkıcılığının izlerini taşıyan icra üslubu “Bel Canto”dan etkilendi.

Musıkî tarihimize tek başına konser verme geleneğini getiren sanatçı, ilk solo konserini Paris dönüşü, 1930 yılında, şimdiki Dormen Tiyatrosu’nda vererek büyük ilgi ve hayranlık uyandırdı. Konserlerde frak giyen ve ayakta şarkı söyleyen, aynı zamanda koro eşliğinde solo okuma geleneğini de başarıyla ilk kez uygulayan sanatçı o olmuştur. Daha pek genç yaşında çevresinde müthiş bir hayranlık uyandırdı, giyimine gösterdiği özenle, ciddiyetiyle ve tavizsiz sanat anlayışıyla bir efsane oldu. Batı’dan gelen etkileri (opera, tango, vs.) kendi Türk musıkisi okuyuş üslubuna korkmadan dahil eden Münir Nurettin Selçuk, kuşaklar boyu örnek alındı.

Asıl beste çalışmalarına 1940-1941’li yıllardan sonra başlayan Münir Nurettin, İstanbul’a döndükten sonra otuz yılı aşkın bir süreyle İstanbul Belediye Konservatuarı İcra Heyeti’nde görevi yaptı. Birçok genç kuşak sanatçısının yetişmesine katkıda bulunan Münir Nurettin Selçuk’un özel olarak ders verdiği kişiler arasında günümüzün en önemli Türk musıkisi ses sanatçısı olan Alâeddin Yavaşça’yı sayabiliriz.

Dünya müzik çevrelerinde de büyük ilgi görmüş olan sanatçı, 27 Nisan 1981’de hayata gözlerini yumdu.

Tiyatro sanatçısı Şehime Erton ile bir süre evli kalmıştır. Sanatçı Timur Selçuk‘un babasıdır.

Prof. Dr. Arman Kırım kimdir?



Prof. Dr. Arman Kırım (d. 1954 Söke), İşletme İktisadı profesörü, iş kitapları yazarı, 'business' ve 'gastronomi' konularında gazete yazarı ve yemek kitapları yazarıydı.

İlköğretimini Söke Kemalpaşa ve 6 Eylül İlkokullarında gördü. Orta ve liseyi Bornova'da, dönemin adıyla İzmir Koleji'nde (Bugünkü ismi BAL) yatılı olarak okudu (1965-1972). 1976 yılında ODTÜ İşletme bölümünü, 1978 yılında İngiltere'de Leeds University Ekonomi bölümünde yüksek lisans (MA) çalışmasını bitirdi. 1981-1984 yılları arasında İngiltere'de University of East Anglia'da gelişme ekonomisi alanında doktora (PhD) yaptı.


Doktorasını bitirdiği yıl İngiltere'nin Coventry kentindeki Warwick University'de öğretim görevlisi olarak çalıştı. 1986 yılında ODTÜ İşletme bölümünde Yardımcı Doçent olarak göreve başladı. Bir yıl sonra, Kasım 1987'de Doçent oldu. 1992 yılında üniversiteden istifa etti.

İLK BANKACILIK VE YÖNETİCİLİK EĞİTİM ŞİRKETİNİ KURDU

Fed Training/DC Gardner isimli, Türkiye'nin ilk bankacılık ve yöneticilik eğitim şirketini kurdu. Bu şirketin başarısından dolayı, aynı zamanda da profesyonel eğitim sektörü gibi ülkemizde yeni bir sektörün kuruluşuna öncülük etmesi nedeniyle kendisine 1995 yılında Jaycees ve Hürriyet Gazetesi tarafından "Yılın En Başarılı Genç Girişimcisi" ödülü verildi.

Yurtdışı ve yurtiçi bilimsel dergilerde çok sayıda makalesi yayınlandı. 2003 yılında yayınladığı 'Mor İneğin Akıllısı' isimli iş kitabı, Türkiye'de tüm zamanların en çok satan iş kitabı oldu. Çoğu çok satanlar listesine giren 17 kitap yayınladı. 2007 yılında yazdığı 'Türkiye Nasıl Zenginleşir' isimli kitapla Türkiye için dört başı mamur bir kalkınma ve sanayileşme stratejisi oluşturdu. Bu kitapta geliştirilen stratejiyi tamamlayıcı olarak, 2010 yılında, yenilikçi girişimciliğe dayalı bir ulusal kalkınma modeli öneren 'Yeni Girişimcilik: İşsizliğin ve Ekonomik Büyümenin Çaresi' kitabını yayınladı.

Radikal Gazetesi'nin ilk çıktığı yıl bu gazetede haftalık strateji yazıları yazdı. Daha sonra strateji ve pazarlama konulu yazılarını Milliyet Gazetesi'nde sürdürdü. TV8 kanalında kendi hazırlayıp sunduğu 'Girişimci' isimli bir program yaptı. 2006 başında aylık ekonomi dergisi Turkishtime'da 'Prof.Arman Kırım'la Strateji ve İnnovasyon' isimli bir bölüm yazmaya başladı. Ekim 2009'da Türkiye gazetesinde "Prof. Arman Kırım'la BUSINESS" isimli, Türkiye iş dünyasını bilgilendirip geliştirme amaçlı haftalık bir sayfa hazırlamaya başladı.

Kırım, 2004-2010 yıllları arasında Hürriyet Gazetesi'nde, hobisi olan yemek üzerine bir sayfa hazırlama görevini üstlendi. Hürriyet Pazar'da yayınlanan bu tam sayfa yazılarla Türkiye'nin zengin yeme-içme kültürüne yeni bir bakış açısı getirmeyi hedefledi. Türk mutfağının modernleşmesi ve yaratıcı bir Türk mutfağı geliştirilmesi gerektiği tezini yazılarında sürekli olarak savundu ve yol gösterici olması arzusuyla, kendi tasarladığı modern Türk yemeklerinin tariflerini ardı ardına yayınladı. Yemek yazılarında aynı zamanda mutfak tekniklerini anlatmaya özen gösterdi ve mutfakta başarının iyi teknik bilmekle, kaliteli malzemeye dayandığı tezini savundu. Yemek yazılarıyla okurlarına mutfak konusuna çok farklı ve evrensel bir bakış açısı kazandırmaya çalıştı.

İş ve ekonomiyle ilgili kitaplarında ortaya koyduğu tezler Türkiye iş dünyasında her zaman yankı gördü. Türk iş dünyasına 'farklılaşma' ve 'innovasyon' gibi çok önemli kavramları benimseten kişi olarak tanındı. Kırım aynı zamanda Türkiye ekonomisinin kalkınması ve işsizliğin önlenmesine yönelik alternatif ve sıradışı tezler içeren kitaplar yazdı. 'Türkiye Nasıl Zenginleşir' ve 'Yeni Girişimcilik' isimli kitapları, Türkiye ekonomisinin hızlı büyümesi ve yeni istihdam alanları yaratılabilmesi amaçlarıyla çok sıradışı ve daha önce konuşulmayan farklı büyüme modelleri ortaya koydu, ayrıntılarıyla bu büyüme stratejilerinin adımlarını açıkladı. Akademisyen, öğretmen, girişimci/iş adamı, iş kitabı yazarı, konuşmacı, şirket danışmanı, aşçı ve yemek yazarı olarak çok yönlü bir yaşam sürmeye çalıştı.

27 Nisan 2011'de aramızdan ayrıldı.

56 görüntüleme0 yorum

Comments


bottom of page