Her alanda olduğu gibi gazetecilikte de roller karıştı, bulanıklaştı.
Alın gazeteci- siyasetçi ilişkilerini.
Kim ne iş yapar, ikisi arasındaki sınır çizgileri nereden geçer, ne zaman faul olur gibi sorulara eskisi kadar net yanıtlar veremiyoruz.
Televizyon haberciliğinde de durum böyle.
En temel kavramlar flu hale gelmiş.
Son günlerde Sözcü Tv’nin “anchorman”i Fatih Portakal’ın,
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun söyledikleri eleştiriliyor.
O ithal sözcüğü, anchorman’i özellikle kullanıyorum.
Çünkü anchormanlar haber müdürü olmasalar da haber bültenine damgasını vuran güçlü sunuculardır.
Onlar “haber okuyucusu” sunuculardan çok farklıdırlar.
Arada ufak tefek espriler ve yorumlar yapmaları hoş görülür.
Bu türden ekstralar onları televizyon yıldızı yapar.
Kuşkusuz Fatih Portakal bunlardan birisidir.
Bizim TRT’de olduğumuz yıllarda bir haber spikerinin, örneğin Erkan Oyal ya da Aytaç Kardüz’ün, bir haberi okuduktan sonra kaş kaldırması bile düşünülmezdi.
Zamanla, işin içine reyting girince, haberlerin eğlenceli olması istenir oldu.
Bu “habeğlence” türü,
ilk starını Reha Muhtar ile yarattı.
Artık sunucu haberden daha önemliydi.
Peki ama bu sunucu, sırf seyircinin hoşuna gidiyor diye, ekranda istediği her şeyi yapabilir miydi?
Bir siyasetçiye hasım gibi davranabilir miydi?
Soru sormanın ötesinde onunla kıran kırana tartışabilir miydi?
En zor soruların sorulması iyiydi ama cesurlukla küstahlık arasındaki çizgi nereden geçiyordu? “Bağımsız” olmak “üstün” olmak anlamına mı geliyordu?
Eskiden bu soruların yanıtları kolaydı, çünkü roller netti.
Şimdi öyle değil.
Seyirci kaba davranılan kişiye göre bundan hoşlanıyor ya da kızıyor ama onu seyrediyor. Mesleğin geldiği nokta bu.
Ben, malum, siyasetçi ile gazeteci arasında saygılı bir mesafe olması gerektiğini ömrü boyunca savunmuş eski ve demode ekoldenim.
Öğrencilerime hep “En zor soruları mutlaka sorun, ama konuğunuzu verdiği cevap yüzünden azarlamayın” demişimdir.
Medya ile güç odakları arasındaki ilişkilerin bu denli içiçe geçtiği bir medya dünyasında bu türden tartışmaların bile lüks olduğunun farkındayım!
Bu puslu havada etik yargıda bulunmak fevkalade zor.
Gazeteci -Yazar Haluk Şahin
İletişim Uzmanı
Comments