top of page

Pakize Türkoğlu, Halil İnalcık, İsmet Küntay, Nezihe Araz, Çolpan İlhan, Özden Vardar,Mehmet Ali Kışlalı, Kenan Budak

  • Yazarın fotoğrafı: HaberciGazete
    HaberciGazete
  • 25 Tem 2024
  • 8 dakikada okunur


Bugün 25 Temmuz. Pakize Türkoğlu, Halil İnalcık, İsmet Küntay, Nezihe Araz Çolpan İlhan, Kenan Budak, Özden Vardar ve Mehmet Ali Kışlalı'nın ölüm yıldönümleri.

BRT Yayın Grubu olarak bu değerlerimizi saygıyla anıyoruz.


Pakize Türkoğlu kimdir?



Pakize Türkoğlu (1927-2023) Antalya-Gazipaşa’nın Göksenir yaylasında doğdu. Köyü Çile’de okul olmadığı için Gazipaşa’da başladığı ilkokulu Alanya’da tamamladı. 1944’te Aksu Köy Enstitüsü’nü, 1947’de Hasanoğlan Köy Enstitüsü’nün yüksek bölümünü bitirdi. 1962’de Çapa Eğitim Enstitüsü pedagoji bölümünü tamamladı. İlk, orta ve yüksek öğrenim kurumlarında öğretmen ve yönetici olarak çalıştı. Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi’nin eğitim bilimleri bölümünden 1985’te emekli olduktan sonra, özel okullarda eğitim danışmanı ve rehberlik uzmanı olarak çalıştı. Türkiye Öğretmenler Sendikası’nın (TÖS) kuruluşundan kapanışına dek üyesiydi, bir dönem yönetim kurulunda da bulundu. Tonguç ve Enstitüleri kitabıyla 1998’de Türkiye İş Bankası’nın verdiği “Toplum ve İnsan Bilimleri Büyük Ödülü”nü aldı. Uzun yıllar, dergi ve gazetelerde eğitim bilimi konularında yazılar yazdı. 25 Temmuz 2023'te vefat etti.


Halil İnalcık kimdir?



Ülkemiz adına büyük bir gurur olan merhum Halil İnalcık 1916 yılında İstanbul’da dünyaya gelmiştir.

Hocaların Hocası olarak anılan Halil İnalcık Türk tarihini dünyaya tanıtan, fahri doktora payesine sahip birçok başarıya imza atan bir tarihçidir.

Ankara Gazi Mektebinde ilköğrenimini görmüş son yılında Sivas Muallim Mektebine devam etmiştir. Daha sonra orta öğrenimini Ankara Gazi Muallim mektebinde tamamlamıştır.

Takvimler 1936 yılını gösterirken Yeni Çağ Tarih bölümünden Ankara Üniversitesinden Mezun oldu. Okuduğu fakültesinde Asistanlık yapmaya başladı.

Halil İnalcık büyük bir tarih profesörü akademik yaşamı başarılarla dolu olan büyük bilim insanı "Büyük Rivat'e Osmanlı İmparatorluğu ve Kırım Hanlığı" teziyle doçentliğe yükseldi. Daha sonra Türk Tarih Kurumu üyeliğine seçildi.

Akademik kariyeri için İngiltere’ye gitti ve Bristish Museum’da çalışmalar yaptı. 1951 yılında Türkiye’ye döndü.

Halil İnalcık’ın bu denli başarılı bir tarihçi olmasındaki en büyük nedenlerden biri yabancı dilleri çok iyi bilmesinden kaynaklıdır. Yabancı dillerde yaptığı yayınlar tüm dünyada tanımasına vesile olmuştur.

1993 yılında Bilkent Üniversitesi’nde Tarih Bölümünü kurdu. Ayrıca Cambridge Uluslararası Biyografi merkezi tarafından sosyal bilimler alanındaki dünyada 200 bilim adamı içerisine girmiştir.

Tarihçilerin Kutbu Halil İnalcık 25 Temmuz 2016 yılında tedavi gördüğü hastanede çoklu organ yetmezliği nedeni ile 100 yaşında hayata veda etti.

İsmet Küntay kimdir?



İsmet Küntay, 1923 yılında Artvin‘in Sirya bucağına bağlı Oruçlu köyünde doğmuştur. Babası Ömer Kâmil beydir. Annesi Rus asıllı (Olâ) Aliye hanımdır. İlkokulu Ankara‘da Gazi ilkokulu ve Mimar Kemal İlkokulunda, orta öğrenimimi Cebeci Ortaokulunda ve Bursa Erkek Lisesinin orta kısmında okudu. Lise tahsilinin bir kısmını Bursa Erkek Lisesinde, bir kısmını da özel Feyziati Lisesinde okudu. Doğan Küntay ve Uğur adında iki kardeşi vardır.

Üniversiteye gidemedi, Sümerbank İstanbul Beyoğlu Şubesine veznedar olarak işe girdi. Bankada tanıştığı Nadide Kavroğlu ile 2 Temmuz 1959 tarihinde evlendi. Çocuğu olmadı. 1967 yılında Sümerbank’tan malülen emekliye ayrıldı.


Emekli olduktan sonra bir ara yakın aile dostu Suphi Baykam’ın zorlaması ile HASTAŞ Genel Müdürlüğü, Genel Sekreterliği ve Halk Ticaret T.A.Ş. Genel Müdürlüğünde bulundu. Bir yıl sonra istifa ederek ayrıldı.

Sanat dalında ilk çalışmaları mizah dalında oldu, Amcabey ve Zübük’te hikayeler yazdı. İlk yazısının bedelini ZÜBÜK’ten Aziz Nesin‘den aldı. İlk oyun denemesi olan “Pompa” isimli skeç, Devekuşu Kabare tiyatrosunda 1968 yılında oynadı. Önce mizahî hikâyeler yazdı. Sonra oyun yazarlığına yöneldi.

Bir dönem Ferhan Şensoy‘la birlikte çalışmasının ardından, uzun süre Ankara Sanat Tiyatrosu‘nda çalışmış, dekor taşımış, sahne düzenlemesi yapıp perde çekmiştir. İsmet Küntay, Tiyatro için;

İsmet Küntay, 25 Temmuz 1974 tarihinde Ankara’da 51 yaşında ölmüştür. Mezarı İstanbul’dadır.

İsmet Küntay’ın ölümünden sonra eşi Nadide Küntay; eşinin “Ben, 403. Kilometreye kadar getirdim, benden sonrakiler de daha ileri kilometrelere götüreceklerdir.” dediğini belirterek, tiyatromuzu ileri götüren yazarlara her yıl verilmek üzere “İsmet Küntay Ödülü” nü kurdu.

Oyunlarından Bazıları : 1968 – Pompa 1970 – Tozlu Çizmeler 1971 – Osman Kongo’da 1972 – Evler Evler 1973 – 403. Kilometre


Nezihe Araz kimdir?


Ankara eski milletvekili Rıfat Araz'ın kızıdır. 1941'de Ankara Kız Lisesi'ni, 1946 yılında ise, Ankara Üniversitesi Felsefe Bölümü'nü bitirdi. Resimli Hayat dergisinde gazeteciliğe başladı (1950). Babıâli'nin çeşitli gazetelerinde fıkra yazarlığı yaptı. Röportajları ve araştırmaları yayınlandı. Yunus Emre'nin ve Mevlana'nın hayatını "Dertli Dolap" ve "Aşk Peygamberi" adlı kitaplarda anlattı. h.z Muhammed(s.a.v) 'in ve Fatih Sultan Mehmet'in hayatını anlatan biyografileri yayınlandı. Şiirlerini "Benim Dünyam" adlı bir kitapta toplayan Nezihe Araz'ın "Anadolu Evliyaları" adlı kitabı ilgi ile karşılandı. Meydan-Larousse, Larousse-Gençlik ve Kaynak Kitaplar Yayınevi'nin hazırladığı Türkiye Ansiklopedisi'yle diğer yayınların yapımcı veya yayıncılığını yaptı. Anadolu halk törelerini, özellikle kadın giyim ve süs eşyasının özelliklerini ve bunlara ilişkin anekdotları derledi. Anadolu kadınları baş süslemelerinden bir koleksiyon oluşturdu. Orta Anadolu Yörükleri arasında yaptığı araştırmaları "Kırk Pencereli Konak" adıyla yayınladı. Nezihe Araz, Kent Oyuncuları tarafından sergilenen "Hayattan Yapraklar" adlı televizyon dizisini ve yine Kent Oyuncuları'nın sergilediği, "Akıllı Tavşan ve Güçlü Aslan", "Sihirli Fındıklar" adlı müzikli çocuk oyunlarını yazdı. Araz'ın Devlet Tiyatroları edebi kurullarınca repertuara alınan ve çeşitli tarihlerde oynanan oyunları şunlardır: "Bozkır Güzellemesi", "Öyle Bir Nevcivan", "Alacakaranlık", "İmparatorun İki Oğlu", "Afife Jale", "Cahide", "Ballar Balını Buldum." Ayrıca 1984'ten sonra televizyonda "Hanımlar Sizin İçin" adlı, kadınlara yönelik kuşak programları çeşitli aralıklarla yayınlanmaktadır. "O Kadın", "Ekmek Kavgası", "İhtiras Fırtınası", "Afife Jale" ve "Hanım" adlı senaryoları film olmuştur. Nezihe Araz; DTCF'de Behice Boran'ın asistanı iken sol eylemlere katılmıştır. Kenan Rıfai ve 20. Asırda Müslümanlık kitabını yazanlarındandır. Son yıllarda sosyal demokrat çizgide eserler verdi. 25 Temmuz 2009'da aramızdan ayrıldı. Nezihe Araz'ın Eserleri ŞİİR:

  • Benim Dünyam

  • Hazreti Muhammet

  • Fatih Sultan Mehmet

ARAŞTIRMA:

  • Dertli Dolap

  • Aşk Peygamberi

  • Kırk Pencereli Konak

  • Akıllı Tavşan ve Güçlü Aslan

  • Sihirli Fındıklar

  • Bozkır Güzellemesi

  • Öyle Bir Nevcivan

  • Alacakaranlık

  • İmparatorun İki Oğlu

  • Afife Jale

  • Cahide

  • Ballar Balını Buldum

  • O Kadın

  • Ekmek Kavgası

  • İhtiras Fırtınası

  • Afife Jale

  • Hanım


Çolpan İlhan kimdir?


  • Lise eğitimine Balıkesir Lisesi'nde başladı. Daha sonra Kandilli Kız Lisesi'nden mezun oldu. Daha sonra İstanbul Belediye Konservatuarı'nda tiyatro bölümünü ve Devlet Güzel Sanatlar Akademisi resim bölümünden mezun oldu.. Bu sırada akademideki arkadaşları ile birlikte "Akademi Tiyatrosu" adıyla bir tiyatro grubu kurdu ve oyunlar hazırladı. Bu sırada gelen bir teklifle 1957 yılında ilk sinema filmi Kamelyalı Kadın'da başrol oynadı. Bu sırada aynı yıl içinde Küçük Sahne'de Münir Özkul ve Uğur Başaran ile "Sevgili Gölge" adlı oyunla ilk profesyonel oyununu oynadı. Üç sezon Küçük Sahne'de tiyatrolarda rol aldıktan sonra bu tiyaronun dağılması ile Oda Tiyatrosu'nda Müfit Ofluoğlu ile Sabahattin Kudret Aksal'ın "Tersine Dönen Şemsiye" sini sahnedi. Daha sonra Kent Oyuncuları ile Güner Sümer'in "Yarın Cumartesi"'nde oynadı. Kenterler ile de "Baharın Sesi", "Nalınlar" ve "Aptal Kız"'da sahne aldı. Bir süre sonra oğlu Kerem'in doğması ile tiyatroya ara verdi. 1960'ların ortasında sinema filmleri ile sanat yaşantısına geri döndü ve 300'e yakın filmde rol aldı. 1970'lerin sonlarına kadar sürekli filmlerde başrollerde oynayan İlhan sonra sinemadan koptu ve moda çizimleri yapmaya yoğunlaştı. Çolpan İlhan, şair Attilâ İlhan'ın kızkardeşi, sinema sanatçısı Sadri Alışık'ın karısı ve oyuncu Kerem Alışık'ın annesidir. Kültür Bakanlığı tarafından 1998 yılında Devlet Sanatçısı unvanı verilen oyuncu, Sadri Alışık Kültür Merkezi'nin kurucusudur. Çolpan İlhan, şair Attilâ İlhan'ın kızkardeşi, sinema sanatçısı Sadri Alışık'ın eşi ve oyuncu Kerem Alışık'ın annesidir. Kültür Bakanlığı tarafından 1998 yılında Devlet Sanatçısı unvanı verilen oyuncu, Sadri Alışık Kültür Merkezi'nin kurucusudur. 25 Temmuz 2014'te geçirdiği kalp krizi sonucu vefat etti. Cenazesi Zincirlikuyu Mezarlığında eşi Sadri Alışık'ın yanına defnedilmiştir. Filmleri Nefes (2009) (TV Dizisi) Yanık Koza (2005-2006) (TV Dizisi) Yeşil Işık (2002) Dansöz (2001) Tatlı Hayat (2001) (TV Dizisi) Ağaçlar Ayakta Ölür (2000) (TV Dizisi) İlk Aşk (1997) (TV Dizisi) Seni Kalbime Gömdüm (1982) Aşk-ı Memnu (1974) (TV Dizisi) Talihsiz Yavru Fatoş (1970) Galatalı Fatma (1969) İki yetime (1969) İnleyen Nağmeler (1969) Kaldırım Çiçeği (1969) Sonbahar Rüzgarları (1969) Cemile (1968) Hicran Gecesi (1968) Kaderin Cilvesi (1967) Ağır Suç (1967) Ağlayan Kadın (1967) Akşamcı (1967) Marko Paşa (1967) Sinekli Bakkal (1967) Yıkılan Gurur (1967) Zehirli Hayat (1967) Sokak Kızı (1966) Kolejli Kızın Aşkı (1966) Allahaısmarladık (1966) Boyacı (1966) El Kızı (1966) İdam Mahkumu (1966) Kenar Mahalle (1966) Kıskanç Kadın (1966) Namus Kanla Yazılır (1966) Siyah Gül (1966) Turist Ömer Almanya'da (1966) Turist Ömer Dümenciler Kralı (1965) Seven Kadın Unutmaz (1965) Ekmekçi Kadın (1965) Şakayla Karışık (1965) Berduş Milyoner (1965) Bir Garip Adam (1965) Kocamın Nişanlısı (1965) Komşunun Tavuğu (1965) Tamirci Parçası (1965) Yankesicinin Aşkı (1965) Zennube (1965) Ahtapotun Kolları (1964) Şu Kızların Elinden (1964) Turist Ömer (1964) Barut Fıçısı (1963) Bütün Suçumuz Sevmek (1963) Kamil Abi (1963) Korkusuz Kabadayı (1963) Temem Bilakis (1963) Zorla Evlendik (1963) İkimize Bir Dünya (1962) Sonbahar Yaprakları (1962) Ver Elini İstanbul (1962) Allah Cezanı Versin Osman Bey (1961) In der Hölle ist noch Platz (1961) Aşkın Saati Gelince (1961) Cumbadan Rumbaya (1961) Avare Mustafa (1961) Sepetçioğlu (1961) Hayatım Sana Feda (1959) Kalpaklılar (1959) Şeytan Mayası (1959) Yalnızlar Rıhtımı (1959) Zümrüt (1959) Asi Evlat (1958) Bir Şoförün Gizli Defteri (1958) Yaşamak Hakkımdır (1958) Ak Altın (1957) Kamelyalı Kadın (1957)


ÖZDEN VARDAR KİMDİR?



1937 de Balıkesir’de doğdu İlk ve orta öğrenimini Balıkesir Lisesi’nde tamamladı. Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi Basın ve Yayın Yüksekokulu’nu bitirdi. Gazeteciliğe 1960 yılında Ankara’da başladı. Sırasıyla Ankara Telgraf, Tercüman, Yeni Sabah ve Dünya gazetelerinde çalıştı. 1965 yılında TRT Haber Dairesi’nde göreve başladı. TRT de uzun yıllar Parlamento haberleri muhabirliği yapan Vardar, daha sonra 1974 yılında TRT Televizyon Haberleri müdürü oldu. 1978 yılında TRT Haber Dairesi Başkan yardımcısı görevine gelen Vardar 4 yıl bu görevi sürdürdü. Vardar 1982 yılında TRT den erken emekli oldu. Gazeteciliğe devam eden Vardar 1982 -1984 arası Tercüman Gazetesi Ankara bürosunda çalıştı ve Bulvar Gazetesi Ankara bürosu Haber müdürü oldu. Yeni Asır Gazetesi Ankara bürosu Haber müdürlüğü de yapan Özden Vardar 1985 yılında Başbakanlık Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı Basın Müşaviri oldu ve 4 yıl bu görevi sürdürdü. Özden Vardar 1989 yılında TRT’ye İstanbul Haber Müdürü olarak geri döndü. 1992 yılında TRT İstanbul Bölge Müdür Yardımcısı görevine gelen Vardar , TRT Yayın Denetleme Kurulu üyeliği de yaptı. Vardar 1997 yılında TRT’den emekli oldu.

Özden Vardar, geçen yıl Bodrum’da vefat etti. Orada defnedildi.


Mehmet Ali Kışlalı kimdir?



1933 Kilis doğumlu olan Kışlalı 1953 yılında Galatasaray Lisesi'nden mezun oldu. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'ni 1960 yılında bitirdi.

Gazeteciliğe üniversite yıllarında adım atan Kışlalı, 1957'e kadar Zafer, 1960'a kadar da Yenigün gazetesinde çalıştı.

Fakülte'den mezuniyetinden sonra 1966'ya kadar Milliyet, 1967'den sonra da Tercüman Gazetelerinde görev yaptı. Ertuğrul Özkök, Hıncal Uluç, Emre Kongar, Avni Özgürel, Mehmet Tezkan gibi birçok ismi bünyesinde yetiştirip Türk Basını'na kazandıran haftalık Yankı dergisini çıkarttı.

1962'den sonra aynı zamanda The New York Times, Daily Telegraph ve Time gazete ve dergilerinin Türkiye muhabirliğini yaptı.

Daha sonra 1990 yıllarında Tercüman'da yazılar yazdı, İhlas Haber Ajansı'nın Ankara temsilciliğini yaptı. 12 yıla yakın süre Radikal gazetesinde yazarlık yapan ve mesleğinde birçok ödül alan Kışlalı iki çocuk sahibiydi.

Kışlalı, 1999 yılında arabasına yerleştirilen bombanın patlaması sonucu hayatını kaybeden Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı'nın abisi ve aynı zamanda Hıncal Uluç ve Öcal Uluç'un kuzeniydi.

Geçen yıl 24 Temmuz’da vefat eden Kışlalı, İstanbul’da toprağa verildi.


Kenan Budak kimdir?



1952 yılında Erzincan Tercan’da doğdu. Ailesinin ekonomik nedenlerle göç etmek zorunda kalmasıyla 1955 yılında İstanbul’a gelen Kenan Budak, yoksul bir yaşamın sonucu olarak ortaokul ikinci sınıftan ayrılarak çocuk yaşlarda işçiliğe başlar. Çeşitli işlerde çalıştıktan sonra Kazlıçeşme’deki deri atölyelerinde deri işçisi olarak çalışmaya başlar. Daha 16 yaşında devrimci fikirler ve sendikal faaliyetler ile tanışır. Türk-İş’e bağlı Bağımsız Bağırsak ve Deri İşçileri Sendikası içerisinde sendikal çalışmalarını sürdüren Budak, işçi hareketinin devrimci bir hatta ilerlemesi için DİSK’e bağlı olarak kurulan İlerici Deri-İş Sendikası’nın kuruculuğunu yaptı. DİSK içerisinde de uzlaşmacı eğilimlere karşı işçi sınıfından yana devrimci bir muhalefetin etkin olması için çalışmalarını sürdürdü. Sendikacılığın bir meslek olarak görülme ve uygulanma tehlikesine karşı her zaman militan bir hattı koruyan Budak sosyalist hareketin sorunlarına ve işçilerin işyeri dışındaki zaman ve mekanlarının örgütlenmelerinde her zaman öncü oldu. Yükselen işçi hareketine karşı devlet eliyle örgütlenen faşist harekete ve patronların baskılarına karşı örgütlenme çalışmalarında kararlı tutumu ile öne çıktı. Vatan Partisi’ndeki bölünmede de, tasfiyeci hatta karşı devrimci kanatta yer alarak Sosyalist Vatan Partisi’nin kuruluşunda etkin bir rol aldı. 12 Eylül darbesi sonrası geri çekilmek bir yana işçi sınıfı içindeki örgütlenme çalışmalarına daha da ağırlık verdi. Kişiliği, davranışı, özverisi ile işçi sınıfı içinde sevilen gerçek bir önder olurken patron sınıfı ve devleti için ise bir can düşmanına dönüştü. DİSK İlerici Deri-İş Sendikası genel başkanlığı ve Sosyalist Vatan Partisi yöneticiliği görevlerini sürdürürken 25 Temmuz 1981 tarihinde İstanbul Zeytinburnu’nda polis tarafından vurularak öldürüldü.

Comments


bottom of page