top of page

Prens Sabahattin, Yavuz Abadan, Vasfi Uçaroğlu, Hüseyin Baradan, Kemal Özer

Yazarın fotoğrafı: HaberciGazeteHaberciGazete



Bugün 30 Haziran. Prens Sabahattin, Yavuz Abadan, Vasfi Uçaroğlu, Hüseyin Baradan ve Kemal Özer’in ölüm yıldönümleri.

BRT Yayın Grubu olarak bu değerlerimizi saygıyla, sevgiyle anıyoruz.

Prens Sabahattin kimdir?



Prens Sabahattin, İstanbul‘da 1879 yılında doğdu. Annesi Sultan Abdülmecit‘in kızı Seniha Sultan, babası ise Bahriye Nazırı Gürcü Halil Rıfat Paşa‘nın oğlu Mahmut Celaleddin Paşa‘dır.

Anne tarafı Osmanlı soyuna dayanan Sabahattin, Osmanlı Devleti’nin Meşrutiyet dönemi aydınları arasında yer alır.

Sabahattin, Adem-i Merkeziyetçilik düşüncesini savundu.

Adliye Nazırı olan babası Mahmut Celaleddin Paşa, Prens Sabahattin ve Prens Lutfullah’ın eğitimine önem verdi. Avrupa’dan özel olarak getirtilen hoca ile birlikte Prens Sabahattin, Fransızca eğitimi aldı ve bu eğitimini geliştirdi.

Sahabattin aynı zamanda annesine ait olan Kuruçeşme Sarayı‘nda birçok hocadan ders aldı ve bilgi sahibi oldu. Özellikle Sultan Abdülhamit döneminde babasının V.Murat’ı tekrar tahta çıkarmak için olan bir komite ile ilişkilendirilmesi sonucu görevden ayrılıp inzivaya çekilmesinden sonra özel hocalardan aldığı dersler yoğunlaştı.

Düşünce hayatının şekillenmesinde okuduğu siyasal ve toplumsal konulardaki çalışmaları etkili oldu.

Mahmut Celalettin Paşa’nın uyguladığı siyasete karşı olması ve bu yanlış politika girişiminde bulunması II. Abdülhamit’in dikkatini çekti. Bu gelişmeler olurken Prens Sabahattin olayları yakından takip etti ve ülkede izlenebilecek politika için çözümler üretmeye çalıştı.

Babası ile birlikte 1899 yılında bir Fransız gemisiyle yurttan ayrıldı. Yurttan ayrılmalarından bir süre sonra Abdülhamit, Mahmut Celalettin için idam kararı çıkardı.

Mahmut Celalettin Paşa ve oğullarının Paris’e gitmesiyle Jön Türk’ler bir kongre hazırlanması için çalışmalara başladı. Yayınladıkları çağrıda ülkenin içinde bulunduğu genel durumun tartışılması için toplanılacağı belirtildi. Abdülhamit bu kongreden haberdar oldu ve yabancı devletlere desteklememeleri için çağrıda bulundu.

Kongre, 4 Şubat 1902’de başlayarak 9 Şubat 1902’ye kadar sürdü. Bu kongre Osmanlı basınında “Osmanlı Hürriyetperveran Kongresi” olarak geçti. Kongrede başkanlık etmesi için Damat Mahmut Paşa düşünülde de rahatsızlığı sebebiyle Mahmut Celalettin Paşa Fahri başkanlığa, oğlu Sabahattin de kongreyi yönetmek üzere başkanlığa seçildi. Mısır, Romanya, İtalya, İsviçre ve İngiltere‘den birçok delege toplandı.

Büyük tartışmaların olduğu kongrede iki görüş hakim görüş ortaya çıktı. Temel sorun inkılabın yayın yoluyla başarılıp başarılamayacağı ve sonucunda “Müdahaleciler” ve “Ademi Müdehaleciler” olmak üzere iki grup oluştu. Prens Sabahattin’nin yer aldığı Müdaheleciler karşısında, Ahmet Rıza Bey‘in başında olduğu Ademi Müdahaleciler grubu yer aldı.

Müdaheleciler, Prens Sabahattin’nin liderliğinde Paris’te “Teşebbüs-i Şahsi ve Adem-i Merkeziyet Cemiyeti”ni kurdu. Bu cemiyet liberal bir felsefeye sahipti. Yerel yönetimlere ağırlık verlimesinden yana oldu. Vilayet merkezindeki vali, mali ve adli amirler hükümet tarafından tayin edilecek, fakat vilayetin yönetimi vali başkanlığında yerel halkın seçtiği meclis tarafından yürütülecekti. Birleşme düşüncesiyle bir araya gelen bu kişiler farklı düşünceleri ile birbirlerinden ayrıldı. Prens Sabahattin’nin bu konuda iki düşüncesi vardı. Zamanın koşullarına uyarak İmparatorluğa çağdaş bir şekil vererek imparatorluğun ömrünü uzatmak ve türk toplumunun yapısında inkılap oluşturmak istedi.

27-29 Aralık 1907’de yapılan II. Jön Türk kongresinde Ahmet Rıza Bay ile Prens Sabahattin’in grupları birbirine yakınlaştı. Toplantıda Abdülhamit’in istibdat rejiminin yok edilmesi ve Meşrutiyetin getirilmesi konularında karar kılındı.

Ardından 23 Temmuz 1908’de II.Meşrutiyet’in ilanı ile sürgünde olanlar dönmeye başladı. Sadrazam Said Paşa, Prens Sabahattin’e mektup yazarak İstanbul’a dönmesini istedi.

Prens Sabahattin yurda döndükten sonra Selaniki Yanya ve Manastır Vilayetlerinde konferanslar verdi. İstanbul’da Ahrar Fırkası adında bir siyasi parti kurdu. Fransa’da bulunduğu sırada Le Play Sosyoloji Okulu’nun temsilcileri ile temas kurdu ve onların düşüncelerini benimsedi.

Prens Sabahattin, 31 Mart Ayaklanması’ndan sonra tutuklandı. Mahmut Şevket Paşa ve Hurşit Paşa‘nın yardımıyla serbest bırakıldı.

Mahmut Şevket Paşa’nın vurulmasına adı karışınca Paris’e kaçtı. 1919 yılında savaşın bitmesiyle tekrar yurda döndü. Bulunduğu sürece siyasi ve sosyal görüşlerini açıklayan yazılar yazdıysa da politik bir oluşum içine girmedi.

1920 yılında tekrar Avrupa’ya gitti. Cumhuriyeti’in ilanından sonra Osmanlı Hanedanıüyesi olduğu için yurda bir daha dönemedi.

İsviçre’de 1948 yılında vefat etti. Kemikleri 1952 yılında Türkiye’ye getirildi Eyüp‘e yerleştirildi.

ESERLERİ

– İttihat ve Terakki’ye Açık Mektuplar Türkiye Nasıl Kurtarılabilir? Ve İzahlar

– Görüşlerim

– Türkiye nasıl kurtarılabilir? Ve izahlar

– Türkiye nasıl kurtarılabilir?

Prof. Dr. Yavuz Abadan kimdir?



1905 yılında Eskişehir’de doğdu. 1929 yılında İstanbul Darülfünun Hukuk Mektebi’ni bitirdi. Doktorasını Almanya’da Heidelberg Üniversitesi’nde yaptı. Akademik yaşamına İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde devam etti. 1942 yılında profesörlüğe yükseldi.

Eminönü Halkevi Başkanlığı yaptı. Cumhuriyet, Son Havadis, Ulus, Vatan, Yeni Gün ve Yeni İstanbul gazetelerinde yazarlık yaptı.

1943-1950 yılları arasında CHP Eskişehir milletvekili oldu. Tarihten Sesler dergisinin kadrosunda yer aldı.

1946 yılında Nermin Süleymanoviç ile evlendi. Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde görev aldı. 1952-1954 arasında fakültenin dekanlığını yaptı. Türkiye ve Ortadoğu Amme İdaresi Enstitüsü’nü kurdu ve genel müdürlüğünü yaptı.

1960 askeri darbesinin ardından üniversiteden ihraç edildi. Hakları geri verilince Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde ve Eskişehir İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi’nde görev aldı.

1963 yılında Milletlerarası Hukuk ve Toplum Felsefesi Derneği başkan vekilliğine, 1965’te de Milletlerarası Siyasi İlimler Derneği yönetim kurulu üyeliğine seçildi.

30 Haziran 1967 tarihinde Ankara’da vefat etti.

ESERLERİ:

Harp Sonu Muahedelerine Nazaran Lozan’ın Hususiyetleri (İstanbul, 1938) Hukukun Gözüyle Milliyetçilik ve Halkçılık (Ankara, 1938) İnkılâp ve İnkılâpçılık (İstanbul, 1938) Grotius ve Tabiî Hukuk (İstanbul, 1939) Hürriyet ve İntihap Ehliyeti (Ankara, 1939) Tanzimat Fermanı’nın Tahilili (İstanbul, 1940) Hürriyet Problemi (İstanbul, 1940) Hukuk Başlangıç ve Tarihi (İstanbul, 1942) Tarihten Sesler (İstanbul, 1943) İnkılap Tarihi Notları (Ankara, 1951) Amme Hukuku ve Devlet Nazariyeleri (Ankara, 1952) Hukuk Felsefesi Dersleri (Ankara, 1954) Türk İnkılâbı Tarihi Notları (Ankara, 1956) İnkılap Tarihine Girişi (1960) Türkiye’de Anayasa Gelişmelerine Bir Bakış (Bahri Savcı ile birlikte, 1959) Mustafa Kemal ve Çetecilik (1964) Atatürk’ün Işığında “Tam Bağımsızlık İlkesi” (Ankara, 1969)

Vasfi Uçaroğlu kimdir?



Vasfi Uçaroğlu, 1928 de İzmir’de doğmuştur. Beş yaşındayken babasının çalıştırdığı cambazhanede bir elde zil, öteki elde tokmak olduğu halde çalınan bir müzik aleti olan krankas davulu çalarak müziğe başladı. İzmir Şehir Orkestrası’nda Klarnet çalarak profesyonel müzik hayatına atıldı. İlk kez Ege Caz Orkestrası’nda davul çalarak profesyonelliğe geçti. Daha sonra Müfit Kiper Orkestrası’yla birlikte Beyrut’a giderek bir süre orada çalıştı. 1964 yılında Türkiye’ye döndü.

1950′lerin önemli orkestralarından olan İsmet Sıral’ın orkestrasında da bateri çalmıştır. 1952 yılında ise ”Orkestra Hisar” adlı kendi orkestrasını kurmuştur. Bu orkestra; tenor saksofonda Nevzat Yalaz, piyanoda Turgut Dalar, vokalde Tanju Okan, bateride Vasfi Uçaroğlu, trompet ve akordeonda Erol Sıdal gibi değerli isimlerden oluşuyordu.

1966 yılında kendi adını taşıyan “Vasfi Uçaroğlu orkestrası”nı kurdu. Orkestrasıyla birlikte, Tanju Okan, Berkant Akgürgen ve Kamuran Akkor gibi dönemin ünlü solistleriyle birlikte sahne almış, plaklar doldurmuş ve birçok filmde de rol almıştır. “Vasfi Uçaroğlu Orkestrası”nda 1967 yılında solist olarak şarkı söylemeye başlayan, aynı zamanda Gönül Akkor‘un da kızkardeşi olan Kamuran Akkor‘la 1968 yılında evlendi.

Birçok türküye caz yorumu getirmesiyle tanınan sanatçı kendi orkestrası dışında birçok başka orkestrada da çalmıştır. Ayrıca, 1964 yılında Belgrat’ta düzenlenen ‘Balkan melodileri festivali’nde’ Türkiye’yi başarıyla temsil eden Vasfi Uçaroğlu “millî baterist” ünvanı da almıştır.

Müzisyen çift 2002 yılında kurulan “Gayrettepe Çevre Kültür Türk Müziği Korosu”nda uzun süre büyük bir özveri ile çalıştılar. 29 Haziran 2011de akciğer kanseri tedavisi gördüğü Çapa Tıp Fakültesinde 83 yaşında hayata gözlerini yummuştur. Evlilikleri : 1968 yılında Kamuran Akkor‘la evlenmiştir. Vasfi Uçaroğlu ve Kamuran Akkor‘un Mine ve Menekşe adını verdikleri iki kızları oldu.

45’lik Plakları: Vasfi Uçaroğlu Orkestrası & B Vasfi Uçaroğlu Orkestrası & Halit Kıvanç: ‘Yaşa Fenerbahçe’ [Ezgi Plak] Vasfi Uçaroğlu Orkestrası & Berkant: ‘Ah Kızlar/ Seni Özlerim’ Vasfi Uçaroğlu Orkestrası & Kamuran Akkor: Çok sayıda 45’lik plak.

Filmleri: Şıngırdak Melahat [1965], Altın Kollu Adam [1966], Siyah Otomobil [1966], Can Düşmanı [1966], Deli Fişek [1967], Sevgili Babam [1969] ve Tatlı Günler [1969].


Hüseyin Baradan kimdir?



Hüseyin Avni Baradan ; Bir süre lise öğrenimi gördü ve sonra gazetecilik yaşamına atılarak, foto muhabirliği yaptı. Gazetecilik ve foto muhabirliği ile başlayan çalışma hayatında, Demokrat İzmir, Hürriyet, Ege Ekspres gazetelerinde çalıştı.

Sinemaya 1954’te “Feleğin Sillesi” filmiyle girdi. Çoğunlukla kötü adam rollerinin değişmez oyuncusu oldu.

1967’de Hulusi Kentmen ve Şahin Tek’le birlikte bir tiyatro grubu kurarak Anadolu turnelerine çıktı. Bir süre şovmenlik yaptıktan sonra tekrar tiyatroya döndü. İzmir’de bir lokantada otururken, tesadüfen sinemeya başlayan Hüseyin Baradan, sinemada bazen “kötü adam”, bazen “arkadaş canlısı, sevimli dost” karakterlerini başarı ile canlandırmış bir sanatçıdır.

1970’lerde yükselen seks filmleri furyasına uymayı benimsemeyen Baradan; eski mesleği foto muhabirliğine döndü. Bir süre de halkla ilişkiler alanında çalıştı. Ulusal Radyo Televizyon’un İzmir temsilciliğini yaptı. Ege-Koop basın ve halkla ilişkiler danışmanlığı yaparken, hastalanarak, 72 yaşında öldü.

Bir dönem Lütfi Kopan ile “Karakediler” isimli bir ikili oluşturarak tiyatro yapmışlardır.

Baradan, gazetecilik, tiyatro ve sinema oyunculuğunu birlikte yürütmekteydi. Birçok ödül ve sürekli basın kartı sahibi olan Hüseyin Baradan, İzmir Gazeteciler Cemiyeti ve Foto Muhabirleri Derneği üyesiydi.

Türk sinemasının kötü adamı Hüseyin Baradan o muzip yüz ifadesiyle, kötülerin en sevimlisi oldu 1965 yılında ilk kez başrol oynadığı “Hüseyin Baradan-Çekilin Aradan” filminin adı yıllarca sinema severlerin diline dolanmış adeta bir özdeyiş gibi her yerde söylenir olmuştur.

Türk sinemasının iyi kalpli kötü adamı Hüseyin Baradan, İzmir Suat Seren Göğüs Hastalıkları Hastanesi’nde 30 Haziran 2004’de vefat etti.

Hüseyin Baradan sanat yaşantısından arda kalan anılarını 1996 yılında kitap haline de getirdi. “Bu Gözler Neler Gördü” adlı anı kitabı Ege-Koop yayınlarından çıktı. İzmir Bornova’da Hüseyin Baradan’nın ismi bir parka verilmiştir.

Filmografisi : Kendisinin bir röportajında yaptığı açıklamasına göre de 467 filmde rol alan Hüseyin Baradan’ın kayıtlardaki 193 filmi aşağıda listelenmiştir:

1. Artık, Eksik – 2001 2. Başka Olur Ağaların Düğünü – 1990 3. Doruk – 1985 4. Kördüğüm – 1982 5. Tanrıya Feryat – 1980 6. Taşı Toprağı Altın Şehir – 1978 7. Hedef – 1978 8. Ölmeyen Şarkı – 1977 9. Kara Murat Denizler Hakimi – 1977 10. Bizim Kız – 1977 11. Ağlayan Melek – 1970 12. Pamuk Prenses Ve 7 Cüceler – 1970 13. Duyduk Duymadık Demeyin – 1970 14. İşler Karışık – 1970 15. Şampiyon – 1970 16. Söz Müdafanın – 197017.Aşktan da Üstün – 197018.Hancı – 1969 19. Vatan Ve Namık Kemal – 1969 20. Tel Örgü – 1969 21. Garibanlar Mahallesi – 1969 22. İntikam Yemini – 1969 23. Sarı Kurdelem Sarı – 1969 24. Sazlı Damın *****si – 1969 25. Hayat Kavgası – 1969 26. Kınalı Keklik – 1969 27. Esmerin Tadı Sarışının Adı – 1969 28. Gelin Ayşem – 1969 29. Osman Efe – 1969 30. Altın Kalpler – 1969 31. Ölmüş Bir Kadının Mektupları – 1969 32. Gül Ayşe – 1969 33. Gel Desen Gelemem Ki – 1969 34. Kurşunların Kanunu – 1969 35. Ağlama Değmez Hayat – 1969 36. Cilveli Kız – 1969 37. Ayşecik Yuvanın Bekçileri – 1969 38. Hüzünlü Aşk – 1969 39. Yumurcak – 1969 40. Deli Murat – 1969 41. Ağla Gözlerim – 1968 42. Yalan Yıllar – 1968 43. Çöl Kartalı / Şeyh Ahmed – 1968 44. Atlı Karınca Dönüyor – 1968 45. İstanbul’da Cümbüş Var – 1968 46. Hırsız Kız – 1968 47. İncili Çavuş – 1968 48. Menderes Köprüsü – 1968 49. Efkarlı Sosyetede – 1968 50. Yasemin’in Tatlı Aşkı – 1968 51. Köroğlu – 1968 52. Sarmaşık Gülleri – 1968 53. İstanbul Tatili – 1968 54. Çelik Bilek – 1967 55. Altın Çocuk Beyrut’ta – 1967 56. Hacı Murat – 1967 57. Kanlı Takip – 1967 58. Beni Katil Ettiler – 1967 59. Bırakın Yaşayalım – 1967 60. Demir Yumruklu Üçler – 1967 61. Şark Yıldızı – 1967 62. Üç Sevdalı Kız – 1967 63. Yolsuz Mehmet – 1967 64. Allaha Adanan Toprak – 1967 65. Yıkılan Gurur – 1967 66. Silahları Ellerinde Öldüler – 1967 67. Karanfilli Kadın – 1966 68. Sırat Köprüsü – 1966 69. Dağda Silah Konuşur – 1966 70. Ben Bir Kanun Kaçağıyım – 1966 71. Yemin Ettim Bir Kere – 1966 72. Kırık Saz – 1966 73. Dişi Kartal – 1966 74. Aşkın Kanunu – 1966 75. Silahlar Patlayınca – 1966 76. Kartal Yavrusu Hamido – 1966 77. Haremde Dört Kadın – 1965 78. Şakayla Karışık – 1965 79. Senede Bir Gün – 1965 80. Cici Kızlar – 1965 81. Pantolon Bankası – 1965 82. Zennube – 1965 83. Tamirci Parçası – 1965 84. İnatçı Gelin – 1965 85. Hüseyin Baradan Çekilin Aradan – 1965 86. Bir Gönül Oyunu – 1965 87. Şepkemin Altındayım – 1965 88. Şıngırdak Melahat – 196589.Silahların Sesi – 196590.Öfke Dağları Sardı – 1965 91. Kanlı Meydan – 1965 92. Şeytanın Kurbanları – 1965 93. Hacı Baba – 1965 94. Kanunsuzlar – 1965 95. Tatlı Yumruk – 1965 96. Kocamın Nişanlısı – 1965 97. Oğlum Oğlum – 1965 98. Mirasyedi – 1965 99. Babasına Bak Oğlunu Al – 1965 100. Yumruk Yumruğa – 1965 101. Ekmekçi Kadın – 1965 102. Gözleri Ömre Bedel – 1964 103. Kader Kapıyı Çaldı – 1964 104. Kızgın Delikanlı – 1964 105. Abidik Gubidik – 1964 106. Koçero – 1964 107. Kara Şahin – 1964 108. Halime’den Mektup Var – 1964 109. İstanbul Kaldırımları – 1964 110. Kelebekler Çift Uçar – 1964 111. Öp Annemin Elini – 1964 112. Keşanlı Ali Destanı – 1964 113. Döner Ayna – 1964 114. Fatoş’un Fendi Tayfur’u Yendi – 1964 115. Filinta Kadri – 1964 116. Fabrikanın Gülü – 1964 117. Cüppeli Gelin – 1964 118. İstikbal – 1964 119. Yalnız Efe – 1964 120. Atçalı Kel Mehmet – 1964 121. Dağlar Bizimdir – 1964 122. Ayvaz Kasap – 1964 123. Şahane Züğürtler – 1964 124. Kadın Berberi – 1964 125. Son Tren – 1964 126. Meyhaneci / Can Düşmanı – 1964 127. Tığ Gibi Delikanlı – 1964 128. Çapkın Efe – 1964 129. Gurbet Kuşları – 1964 130. Adanalı Tayfur Kardeşler – 1964 131. Tophaneli Osman – 1964 132. Cici Can – 1963 133. Üç Çapkın Gelin – 1963 134. Çalınan Aşk – 1963 135. Şafak Bekçileri – 1963 136. Köroğlu-Dağlar Kralı – 1963 137. Yakılacak Kitap – 1963 138. Bulunmaz Uşak – 1963 139. Zifaf Gecesi – 1963 140. Kendini Arayan Adam – 1963 141. Adanalı Tayfur – 1963 142. Can Pazarı – 1963 143. Menekşe Gözler – 1963 144. Makber – 1963 145. Tosun İle Yosun – 1963 146. Yolcu Reşat – 1963 147. Bekarlık Sultanlıktır – 1963 148. İki Gemi Yanyana – 1963 149. Beyaz Güvercin – 1963 150. Beni Osman Öldürdü – 1963 151. Bire On Vardı – 1963 152. Dişi Örümcek – 1963 153. Gençlik Hülyaları – 1962 154. Sahte Nikah – 1962 155. Yalnızlar İçin – 1962 156. Allah Seviniz Dedi – 1962 157. İkimize Bir Dünya – 1962 158. Beş Kardeştiler – 1962 159. Acı Hayat – 1962 160. Yumurcak Faka Basmaz – 1962 161. Acı Ve Tatlı – 1962 162. Ateşli Kan – 1962 163. Dağlar Bulutlu Efem – 1962 164. Fosforlu Oyuna Gelmez – 1962 165. Harmandalı Efem Geliyor – 1962 166. Şeyh Ahmed’in Torunu – 1962 167. Şeytan Bunun Neresinde – 1962 168. İnsan Doğarken Ağlar – 1962 169. Seni Bekleyeceğim – 1962 170. Kurşun Yağmuru – 1962 171. Boşver Doktor – 1962 172. Bir Milyonluk Macera – 1962 173. Aramıza Kan Girdi – 1962 174. Akasyalar Açarken – 1962 175. Bir Çiçek Üç Böcek – 1962 176. Kızıl Vazo – 1961 177. Bitmeyen Mücadele – 1961 178. Tatlı Bela – 1961 179. Cilalı İbo – 1961 180. Gönülden Gönüle – 1961 181. Çapkınlar – 1961 182. Kadın Asla Unutmaz – 1961 183. Sevimli Haydut – 1961 184. Toto Ali Milyoner – 1961 185. Yabancı Adam – 1961 186. Ölüm Kayalıkları – 1961 187. Vatan Fedaileri – 1961 188. Şoför Ahmet – 1961 189. Benim Küçük Meleğim – 1961 190. Divane – 1960 191. Ayşem Kınalı Gelin – 1960 192. Dostluklar Yaşadıkça – 1960 193. Feleğin Sillesi – 1954

Kemal Özer kimdir?



1935 İstanbul doğumlu. 30 Haziran 2009 (74 yaşında) İstanbul’da vefat etti. Babası Devlet Demir Yollarında tren sürücüsüydü. İstanbul Erkek Lisesi’nde orta öğrenimini bitirdi. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde Türk Dili ve Edebiyatı bölümünde öğrenim gördü. Öğrenim yıllarında arkadaşlarıyla birlikte “a Dergisi”ni (1956-1960) çıkardı.

Cumhuriyet gazetesinde (1960-81), Karacan Yayınları’nda (1981-1982) çalıştı. Kitapçılık ve yayıncılık yaptığı 1965-1970 arasında, şiir ve sinema alanında kitapların yanısıra “Şiir Sanatı” (1966-68) dergisini yayınladı.

1972’de arkadaşlarıyla yeniden yayınladıkları “Yeni a Dergisi”nin kurucu ve yazarları arasında yer aldı. “Varlık” dergisinin yönetmenliğini üstlendi (1983-90).

Türkiye Yazarlar Sendikası’nın ikinci başkanlık görevinde bulundu (1999-2000). Kendi kurduğu Yordam Yayınevi’nde kitaplarını yayınlamayı 1989’dan beri sürdürüyor.

İlk üç şiir kitabıyla İkinci Yeni hareketinin içinde yer aldıktan sonra, dünyaya yeni bir bakış ve ona bağlı olarak yeni bir sanat anlayışıyla yazdığı şiirler çeşitli yankılara neden oldu.

Toplumcu gerçekçi diye nitelenebilecek bu dönemde, toplumsal ve siyasal olaylara, insanların bu olaylar karşısında tepkilerine, duygu ve düşüncelerine tanıklık etmeyi amaçladığı görüldü. Özellikle 1970-1980 arasında yayınladığı 4 kitapta ağır basan bu eğilim, genel tutum değişmemekle birlikte yeni boyutlar kazanıp yeni ilgi alanlarına yayıldı.

“Araya Giren Görüntüler”de 12 Eylül’ün psikolojik tanıklığı ve sorgulaması, “Sınırlamıyor Beni Sevda”da sevdaya getirilen toplumsal yorum, “Bir Adı Gurbet”te baskılara uğrayan, acı çektirilen insanların yazgısı aracılığıyla kimlik sorunu, “Oğulları Öldürülen Analar”da yıllardır yitirilen oğullar aracılığıyla analara yaşatılanların toplumda oluşturduğu birikim, “Onların Sesleriyle Bir Kez Daha”da yoğun bir yasakçı dönemin ardından emekçilerin yeniden konuşmalarına tanıklık yer aldı.



Kemal Özer’in Eserleri

Şiir Kitapları

  • Gül Yordamı (1959)

  • Ölü Bir Yaz (1960)

  • Tutsak Kan (1963)

  • Kavganın Yüreği (1973)

  • Yaşadığımız Günlerin Şiirleri (1974)

  • Sen de Katılmalısın Yaşamı Savunmaya (1975)

  • Geceye Karşı Söylenmiştir (1978)

  • Kimlikleriniz Lütfen (1981)

  • Araya Giren Görüntüler (1983)

  • Sınırlamıyor Beni Sevda (1985)

  • İnsan Yüzünün Tarihinden Bir Cümle (1990)

  • Bir Adı Gurbet (1993)

  • Oğulları Öldürülen Analar (1995)

  • Onların Sesleriyle Bir Kez Daha (1999)

  • Sevdalı Buluşma (2005)

  • Temmuz İçin Yaralı Semah (2008)

Toplu Basım Şiirler:

  • Çağdaş ve Boyun Eğmeyen (1985)

  • XX. Yüzyıldan Duvar Kabartmaları 1-2 (2000)

  • Yaralı Karanfil (2009)

Öykü

  • Baba ile Kız (1999)

Deneme

  • Umut Edebiyatı Yedi Canlıdır (1992)

  • Acı Şölen (1992)

  • Gün Olur Söze Yazılır (1992)

  • Yaşadığımız Günlerin Yazıları (1996)

  • “Benim Ellerimi Al, Benim Gözlerimi Kullan” (1999)

  • Bendeki Görüntüler (2000)

  • Şiiri Sorgulayan Yazılar (2000)

Anı

  • İkinci Yeni’den Toplumcu Şiire (1999)

Gezi

  • Güldeki Şafak (1979)

  • Düşmanı Kardeş Yapmak (1994)

Günlük

  • Tanık Günler 1 (1993)

  • Tanık Günler 2 (1994)

  • Gölgeden Güneşe ( 1999)

Çocuk Kitapları

  • Nasrettin Hoca (1975)

  • Tatil Köyünün Çocukları (1981)

  • Trenler Ne Güzeldir (1983)

  • Dünya Onlarla Daha Güzel (1992)

  • Şiirlerle Ezop Masalları (1993)

  • Çiçek Dürbünü (1994)

  • Şiirlerle Andersen Masalları (1995)

  • Sinemayı Seven Çocuk (1997)

  • Sorulardan Bir Gökkuşağı (1999)

  • Güneş Arkasına Baktı (2000)

Derleme

  • Soruların Gündeminde (1995)

  • Oradaydım Diyebilmek (1995)

  • Eleştirilerin Gündeminde (1999)

  • Sanatçılarla Yazışmalar 1 (1999)

  • 45. Sanat Yılında (2000)

Söyleşi

  • Sanatçılarla Konuşmalar (1979)

Antoloji

  • Şiirlerle İstanbul (1992)

  • 100 Şiir (1995)

  • Dünden Bugüne Türk Şiiri (Asım Bezirci’yle, 2002)

Çeviiri Şiir

  • Haydut Otu (Lubomir Levçev’ten Fahri Erdinç’le, 1979)

  • Benimdir Bu Dünya (Georgi Cagarov’tan Fahri Erdinç’le, 1982)

  • Kurşun Asker (Lubomir Levçev’ten Fahri Erdinç’le, 1984)

  • Temiz Yürekle (Attila Jozsef’ten Edit Tasnadi’yle, 1986)

  • Zamanın Sözü (Nicolae Dragoş’tan Erem Melike Roman’la, 1989)

  • Zambak ve Gölge (Federico Garcia Lorca’dan Gülşah Özer’le, 1990)

  • Sevdiğime Seslenir Gibi (Pablo Neruda’dan Sibel Özbudun’la, 1992)

  • Suskun Sesler (Romen kadın ozanlardan Ergin Koparan’la, 1992)

  • Kuşlar Havalanıyor Yüreğimden (Sara Mathai Stinus’tan Gülşah Özer’le, 1997)

  • Köpüklenen Gök (Miklos Radnoti’den Edit Tasnadi’yle, 1997)

  • Granit Destanı (Lıçezar Elenkov’tan Ömer Çandır’la, 1997)

  • Bir Yıldızdı Taşıdığım (Lubomir Levçev’ten Gülşah Özer’le, 1999)

Ödülleri

  • 1976 Türk Dil Kurumu Şiir Ödülü: “Sen de Katılmalısın Yaşamı Savunmaya” ile

  • 1982 Ömer Faruk Toprak Şiir Ödülü: “Kimlikleriniz Lütfen” ile

  • 1991 Yunus Nadi Şiir Ödülü: “İnsan Yüzünün Tarihinden Bir Cümle” ile

  • 1993 Ferit Oğuz Bayır Düşün ve Sanat Ödülü: “Bir Adı Gurbet” ile

  • 1999 Damar Dergisi Edebiyat Emek Ödülü

  • 2000 Truva Kültür ve Sanat Ödülü

  • 2001 Dionysos Şiir Ödülü

Comments


bottom of page