top of page
Yazarın fotoğrafıHaberciGazete

Unutulmazlar-2: Prof. Dr. Afife Batur, Ali Taygun, Atilla Sav, Bertan Onaran



Bugün 16 Aralık. Ünlü mimar, öğretim üyesi Prof. Dr. Afife Batur, oyun yazarı ve tiyatro oyuncusu Ali Taygun, siyasetçi, eleştirmen Atilla Sav, kültür insanı, çevirmen Bertan Onaran'ın da ölüm yıldönümü.

BRT Yayın Grubu olarak bu değerlerimizi saygıyla, sevgiyle anıyoruz.


Prof. Dr. Afife Batur kimdir?



İTÜ Mimarlık Fakültesi’nden 1959 yılında mezun oldu. 1960 yılında İTÜ Mimarlık Fakültesi Mimarlık Tarihi Kürsüsü’nde asistan olarak başladığı akademik kariyerinde ‘Osmanlı Camilerinde Kemer/ Strüktür-Biçim İlişkisi Üzerine Bir Deneme (1300-1730)’ konulu tezi ile doktor (Dr.Ing.), 1974; ‘Osmanlı Camilerinde Eğrisel Örtüler/ Strüktür-Biçim İlişkisi’ başlıklı tezi ile doçent, 1980; ve ‘İstanbul Metrosu ve Tüp Geçişi Güzergah Bölgelerinin Arkeolojik ve Mimari Etüdü’ konulu araştırması ile profesör ünvanlarını aldı. Halen Fen Bilimleri Enstitüsü programında Geç Osmanlı Mimarlığı ve Sanatı, Çağdaş Mimarlık, Çağdaş Türkiye Mimarlığı ağırlıklı lisansüstü dersleri ve Rölöve-Restorasyon Projesi Stüdyosu eğitimi vermektedir. 14 doktora, 26 Y. Lisans Tez Danışmanlığı yaptı.



Ulusal ve uluslararası toplantılarda sunulmuş ve yayınlanmış çok sayıda Türkçe ve yabancı dilde (Fransızca ve İngilizce) bildiri ve makalesi vardır. Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi için yaklaşık doksan adet maddenin yazımını üstlendi, Tarih Vakfı ve Kültür Bakanlığı yay. 1994-1995. Yayınlanmış kitapları: Osmanlı Camilerinde Kemer / Strüktür-Biçim İlişkisi Üzerine Bir Deneme (1300-1730), İstanbul, İTÜ Yay. 1974; Dünya Kenti İstanbul/ IstanbulWorld City, (ed.) Tarih Vakfı yay. İstanbul,1996; İstanbul- İnançların Buluştuğu Kent, Birlikte ve Yanyana, Milli Reasürans yay. İstanbul 1996; Dünya Kenti İstanbul Sergisi / Istanbul World City Exhibition, Tarih Vakfı ve YKY yay. İstanbul 1997: Bir Mimar, Bir Yorum: Alexandre Raymond, YKY yay. İstanbul 1999; Bir Usta, Bir Dünya: Mimar Vedat Tek, YKY yay. İstanbul 2000; Atatürk İçin Düşünmek: İki Yapıt, İki Mimar, Milli Reasürans yay. İstanbul 2000; Kimliğinin İzinde Bir Mimar, Vedad (Tek), YKY yay. İstanbul 2002; Osmanlı Mimarlığının Yedi Yüzyılı, (ed. N.Akın ve S.Batur’la birlikte), İstanbul 2000. İznik Çinisi ve Rüstem Paşa Camisi / İTÜ Bilimsel CD-ROM Dizisi No:0001 (DPT tarafından finanse edilen İznik Çinisi Geliştirme Projesi kapsamında ve beş kişilik ekiple çalışıldı); Doğu Karadeniz’de Kırsal Mimari, Milli Reasürans yay.İstanbul 2005; Concise History of Turkish Republican Architecture, Mimarlar Odası yay. 2005; Architectural Guide to İstanbul, , Mimarlar Odası İst.Büyükkent Şb. yay. 2006; Mimar Kemaleddin Yapıları Rehberi, (Ed. ve yazar), Mimarlar Odası İst.Büyükkent Şb. yay. 2007; Mimar Kemaleddin / Tarihin Dönüm Noktalarında Bir Yaşam, Mimarlar Odası yay. 2007.

Mesleki ve akademik görevleri: TMMOB Yönetim Kurulu üyeliği, 1970-71; Mimarlar Odası 2. başkanlığı 1971-72; Mimarlık Dergisi Yayın Komitesi Üyeliği 1972-73; UIA Ödülleri seçme komitesi üyeliği ve raportörlüğü, 1974; UIA tarafından UNESCO için istenen ‘Ortadoğu Ülkelerinde Mimarlık Eğitimi ve Sorunları’ konulu raporun hazırlık komitesinde üyelik ve raportörlük, 1974; ‘Avrupa Mimari Miras Yılı: 1975’ Türkiye Milli Komitesi Üyeliği, 1974-75 ve Yönlendirme Çalışmaları Dönem toplantılarına Türkiye Milli Komitesi adına katılma , Paris 1974; ‘Mimarlık Eğitiminin Çağdaşlaştırılması’ konulu UIA II. Bölge Sempozyumu’nun düzenlenmesi , EMI 1977 (Şazi Sirel ile birlikte); UIA Mimarın Eğitimi Çalışma Grubu II.Bölge Sekretaryasında ve UIA Türkiye Milli Kesiminde temsilci üyelik; Türkiye Milli Komisyonu adına “World Art Nouveau/Jugendstil Architectural Heritage” UNESCO Projesine katılım,1989-1994; Kültür Bakanlığı İstanbul III Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu üyeliği, 1995-96, 1998; İnsan Yerleşimleri Uluslar arası Konferansı Habitat II İstanbul Zirvesi 1996 kapsamında ‘Dünya Kenti İstanbul’ Sergisi genel koordinatörlüğü ve yayınları; TMMOB İstanbul Büyükkent Şubesi Başkanlığı, 1998-2000;

Osmanlı Mimarlığının Yedi Yüzyılı Uluslararası Sempozyumu 1999’ için İstanbul Büyükkent Şubesi adına genel koordinatörlük ve yayınlar; UIA 2005 / Uluslar arası Mimarlar Birliği Genel Kurulu ve Kongresi kapsamında Art Nouveau/Yeni Sanat Sergisi ve yayınları; mAAN2005 Asya Modern Mimarlığı Kongresi eşbaşkanlığı ve yayınlar;

Mesleki Ödüller: Mimari proje yarışmaları (S.Batur ile) : Maçka Oteli, mansiyon, 1966; Zonguldak Kız Öğretmen Okulu, 3. ödül, 1967; Sayıştay Ek Binası, 2. ödül,1969.

Ulusal Mimarlık Yarışması 2000, Mesleğe Katkı Ödülü; İTÜ 40. Hizmet Yılı Ödülü, 2000.

İTÜ Vakfı Araştırma ve Yayın Dalı’nda 1. Ödül.

Müteveffa Y. Mimar Selçuk Batur ile evli idi. İki çocuğu vardır, 16 Aralık 2018’de vefat etti. Küçüksu Mezarlığı’na defnedildi.


Ali Taygun kimdir?



Ali Taygun, 1943 yılında İstanbul'da doğdu. Robert Koleji bitirdikten sonra aynı okulun yüksek bölümünü (İngiliz Dil ve Edebiyatı) tamamlayan sanatçı, 1969 yılında ABD'de Yale Üniversitesinden tiyatro yönetmenliği dalında “Master of Fine Arts” derecesiyle mezun oldu.

Eğitiminin ardından bir süre Kent Oyuncuları kadrosunda çalışan Taygun, 1974'te Şehir Tiyatrolarına girdi. Taygun, Ankara Birlik Sahnesi, Ankara Çağdaş Sahne, Ankara Devlet Tiyatrosu ve Ankara Devlet Operasında oyunlar sahneledi.


12 Eylül döneminde “Barış Davası” nedeniyle gözaltına alınan ve tutuklanan sanatçı, 1989 yılında hakkındaki tüm davalardan beraat etti.


Aynı yıl Helsinki Watch adlı kuruluş tarafından onurlandırılan dünyanın önde gelen 10 insan hakları gözlemcisi arasında yer alan Taygun, Danimarka'daki PL Vakfının ödülünü Amnesty International ile paylaştı.

Yargılandığı suçlardan aklanmasının ardından Şehir Tiyatrolarına dönen ve 1993'ten bu yana TV yapımcılığı da yapan Taygun, başta Shakespeare olmak üzere İngilizce'den birçok oyun çevirdi, uyarlamalar yaptı ve “Masal Bahçesi” adlı bir oyun yazdı.

Sanatçının 1977'den bu yana birçok gazete ve dergide tiyatro, seyirlik sanatlar, estetik, felsefe ve siyaset konularında yazı ve makaleleri yayınlandı.

1996 yılında Habitat açılışı için çok ses getiren “Lirik Tarih Gösterisi”'ni tasarlayıp gerçekleştiren Taygun, birçok sinema ve dizi filmde, tiyatro oyununda rol aldı.

Taygun, son olarak, İstanbul Şehir Tiyatrolarında yönetmen kadrosunda görevli ve aynı zamanda Kadir Has Üniversitesi'nde tiyatro dersleri vermekteydi. 2009'da aramızdan ayrıldı.

ÖRGÜTE KİMİN SOKTUĞUNU İTİRAF ETTİ



12 Eylül Darbesinde tiyatrodan uzaklaştırılan Ali Taygun, 1982 yılının Mayıs'ında açılan Barış Derneği Davası'nda Büyükelçi Mahmut Dikerdem, Eski Baro Başkanı Orhan Apaydın, Ressam Orhan Taylan, Dr. Erdal Atabek, Gazeteci Ali Sirmen, Dr. Gencay Şaylan, Şair-yazar Ataol Behramoğlu ve Eski İstanbul Belediye Başkanı Reha İsvan, Aziz Nesin, Rutkay Aziz, Genco Erkal, Jülide Gülizar, Tarık Akan, Vedat Türkali, Ertuğrul Günay, Şefik Asan ve Halit Çelenk gibi isimlerle birlikte 30 yıl hapis cezası istemiyle yargılandı.

SENİ ÖRGÜTE KİM SOKTU

Ali Taygun'un Barış Derneği Davası'nda yaptığı savunma, Oğuz Güven'in Zordur Zorda Gülmek adlı kitabında (Güncel yayıncılık - 2008 3. Baskı) şöyle anlatılıyor:

"Dinleyici sıraları tıklım tıklım. Hakim, sanık olarak önüne getirilen herkesi suçlu bulmakla tanınan Atilla Ülkü. Hakim Ülkü’nün bir saplantısı var. Saplantısı da şu : “Bu Barış Derneği’nin arkasında bir örgüt var. Ve bu örgütün arkasında da Sovyetler Birliği var. “ Ülkü, tüm sanıklara aynı soruyu soruyor:

“Seni örgüte kim soktu ve kimin telkinleriyle bu örgüte girdin.”

Sanıklar da genellikle, “Kimsenin telkiniyle girmedim. Barışı savunduğum, savaşa karşı olduğum için bu derneğe girdim “ diye yanıtlıyor bu soruyu. Savunma sırası sanatçı Ali Taygun’a gelmişti.

Hakim Atilla Ülkü sorusunu tekrarladı:

“Sen Barış Derneği üyesiymişsin. Bu komünist bir örgüttür. Seni bu örgüte kim soktu?”

Ali Taygun, şöyle bir salona bakındı ve “Evet, şimdi huzurunuzda bugüne kadar söylemediğim bir şeyi itiraf edeceğim” dedi.

Salonda herkes şaşkın birbirine baktı. Tüm sesler kesildi. Taygun devam etti:

“Beni Barış Derneği’ne girmeye ikna değil, icbar (mecbur) ettiler. Beni bu derneğe üye olmaya icbar eden kişi de şu anda salonda,”

Herkes nefesini tutmuştu. Salonda sivrisinek uçsa, jet geçiyor sanılacak kadar bir sessizlik hakimdi. Avukatlar da, izleyiciler de merakla bekliyordu.

Hakim Ülkü, biraz daha öne doğru eğildi, kulaklarını dikti. İçten içe, “işte nihayet buldum” sevincini taşıyordu. Taygun, kolunu uzatıp salonun ortasında bir yeri işaret etti. Sözlerini kararlı bir şeklide sürdürdü:

“İşte şurada. Beni bu örgüte üye olmaya zorlayan kişi şurada oturuyor.”

Hakim Ülkü de dahil, herkes salonun orta yerinde dikkat kesilmişti. Salonun orta yerindekiler birbirlerine bakıyordu şaşkınlıkla. Ali Taygun devam etti: “Orada oturan kişinin adı Ceren.Yaşı da sekiz. Benim kızım. Yeni bir savaş çıkmasın, savaşlarda kavrulmayalım diye beni bu derneğe üye olmaya mecbur tutan kişi işte o. “

Atilla Ülkü’nün suratı allak bullak olmuştu. Sinirli bir sesle “Yaz kızım” diye katibe seslendi:

“Beni örgüte kızım Ceren soktu.”


Atilla Sav kimdir?



Hukukçu, Tiyatro Eleştirmeni, Yazar, Siyasetçi, SODEP Kurucu Üyesi – XX. Dönem Hatay Milletvekili – XXI. Dönem Ankara Milletvekili - Çalışma, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı (D. 1961, Ankara – Ö. 16 Aralık 2020, Ankara). Baba adı Mahmut Nejat, anne adı Ayşe Handan. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdikten sonra serbest avukat olarak çalıştı. Ankara Barosu ve Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı (8 Mart 1980 - 12 Mayıs 1983) görevlerinde bulundu.

Siyasal yaşama Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) saflarında girdi ve genel sekreterliğe kadar yükseldi. 12 Mart 1971 askeri muhtırası sürecinde kurulan Nihat Erim hükümetlerinde TBMM dışından Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı (13.10.1971-27.10.1971) görevlerine getirildi

Ömer Atilla Sav, 12 Eylül 1980 askeri darbesi sonrasında Sosyaldemokrat Halkı Parti (SODEP) kurucuları arasında yer aldı. XX. XX. (24.12.1995 – 18.04.1999) Dönemde Hatay Milletvekili, XXII. dönemde Ankara Milletvekili seçilerek Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM)’nde yasama çalışmalarına katıldı. TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı oldu. Çalışma, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı olarak görev yaptı.

Aynı zamanda Milliyet Sanat dergisinde tiyatro eleştirileri yayımlanan Atilla Sav’ın tiyatro konusunda yayımlanmış eserleri de bulunmaktadır.

Evli ve iki çocuk babasıdır.

Kitapları:

Deneme-İnceleme: Tiyatro Üzerine Yazılar (1986), Eleştirmen Gözüyle (ortak kitap).

Ortak Kitap: Cumhuriyetin 75. Yılında Türk Tiyatrosu (Özdemir Nutku vd. yazarlar ile),

Ahmet Kutsi Tecer’e Armağan (Yay Haz. Turgut Çeviker. Nurullah Ataç, Ahmet Hamdi Tanpınar, Zahir Güvemli, Cahit Sıtkı Tarancı, Ceyhun Atuf Kansu, Hikmet Dizdaroğlu, Mehmet Kaplan, Haldun Taner, Tan Oral, Melih Cevdet Anday, Metin And, Vedat Günyol, Agop Arad, Doğan Hızlan, Metin Turan, M. Sabri Koz, Ercüment Kalmık, Şeref Akdik, Yıldız Cıbıroğlu, Atila Alpöge, Bedrettin Tuncel, Yusuf Ziya Demirci, Konur Ertop, Necil Kâzım Akses, Refik Epikman, Elif Naci ile 2017),

Ankara Sanat Tiyatrosu 50+1. Yıl Sempozyumu (İlber Ortaylı Özdemir Nutku Ömer Atila Sav Ayşegül Yüksel Demir Özlü Seçkin Selvi Hayati Asılyazıcı Osman Şengezer Yücel Tanyeri Salih Kalyon Rutkay Aziz Altan Erkekli Mahir İpek Şebnem Gürsoy ile, 2018).

Vefatı:

Ömer Atilla Sav 16 Aralık 2020 günü tedavi gördüğü Ankara Şehir Hastanesi'nde vefat etti. Sav'ın cenaze namazı öğle namazı sonrası Ahmet Efendi Camii'nde kılındı. Cenaze namazına, Sav'ın ailesi ve yakınları ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu ve çok sayıda vatandaşlar katıldı.

KAYNAKÇA: Atilla Sav (enerji.gov.tr, erişim: 20.02.2016), İhsan Işık / Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (C. 12, 2019), Ömer Atila Sav kitapları (nobelkitap.com, odakitap.com, kidega.com, sozcukitabevi.com, 01.08.2019), Eski bakan Atilla Sav, son yolculuğuna uğurlandı (17.12.2020).


Bertan Onaran kimdir?


Bertan Onaran 1937'de doğdu. Haydarpaşa Lisesi’ni, İÜ Edebiyat Fakültesi Fransız Dili ve Edebiyat Bölümü’nü bitirdi. İlk çevirilerini 1963 yılında yayımladı. 1964’te Memet Fuat’la tanıştı; eserlerini çevirdiği yazarlar arasına Gide, Sartre, Camus, Mayakovski katıldı. Ardından Saint-Exupery, Marguerite Duras, Albertine Sarrazin, Gilles Martinet’den çeviriler yaptı. Cervantes’in başyapıtı Don Quijote’yi ilk kez tam metin olarak çevirdi. Wilhelm Reich’ın bütün kitaplarını Türkçeleştirdi. André Malraux, Émile Zola, Stendhal, Panait Istrati, Eugène Ionesco, Alain Robe Grillet, Nathalie Sarraute’dan çeviriler yapan Bertan Onaran’ın 1972’de Beauvoir’dan aktardığı Konuk Kız’a TDK çeviri ödülü verildi. Cumhuriyet başta olmak üzere çeşitli gazetelerde köşe yazarlığı da yaptı. Çevirileri dışında Cumhuriyeti Savunmak adlı bir telif eseri de vardır. 16 Aralık 2016'da vefat etti.


Bertan Onaran'ın ardından TRT Şef Prodüktörü (E) Alâettin Bahçekapılı duygularını şu tümcelerle yazıya döktü:



Yüreğimde cam kırıkları, "Onaran"ı da gitti... 2015, büyük sanatçı Ruhi Su’nun, bütün birikimini dostlarına, sevenlerine, dinleyenlerine ve sanatının odağına oturttuğu dünya görüşünü, bütün bunları kanatları altında barındıran “insana” bırakarak aramızdan ayrılışının 30. Yıldönümüydü. Dünyada ülkemiz şiirinin en bilinen temsilcisi Nâzım Hikmet’in ölümünün 50. Yıldönümünde “bir vefa duygusu ve toplumsal borcumuzun payıma düşeni ödeme” adına düşünüp uygulamaya koyduğum “Nâzım ‘Sen Gittin Gideli’” kitap projesini Ruhi Su için de yapmaya soyunduğumda ilk aklıma gelenlerden biriydi Bertan Onaran.

Cumhuriyet gazetesindeki ve edebiyat-sanat dergilerindeki yazılarından, yaptığı çevirilerden iyi tanıdığım Onaran’a amacımı anlatmak için telefon ettiğimde duyduğum ses, belli bir birikimin yansımasının ötesinde, insan sıcaklığını da taşıyordu. Cihangir’deki evinin kapısını tıklattığımda, üstünde kısa kollu bir atletle, ancak güldüğünde yüzünde güller açan bir insan sıcaklığıyla karşıladı beni. Ne kaçar göçeri vardı, ne içtenliğin dışında uymaya çalıştığı bir kural. “Gel Alâettin kardeş, Sevil bana yeni bir atlet, yeni bir gömlek almak için dışarı çıktı” açıklamasıyla içeri buyur etti beni. Ayakkabılarımı çıkarmaya durduğumda, birçok konuk karşılayan kişinin yaptığı gibi “gerek yok” demedi, aksine “evde ne kadar az kirlilik, Sevil’in işini o kadar azaltmaktır” dedi bütün içtenliğiyle…

Bertan Onaran-Ruhi Su-Sevil Onaran


75 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page