Ünlü ses sanatçısı, "türkülerimizin efendisi" Ruhi Su'nun vefatının 36. yıldönümü bugün. Ruhi Su ile eşi Sıdıka Su her yıl olduğu gibi bu yıl da anılacak. Anma programı bugün Ruhi Su Kültür ve Sanat Derneği'nin kolaylaştırıcılığında Zincirlikuyu Mezarlığı'ndaki Anıtmezar'da gerçekleştirilecek.
Öte yandan, yurdun çeşitli yerlerinde Ruhi Su'yu anma etkinlikleri düzenlenecek.
Anadolu’nun binlerce yıllık tarihinden getirdiği türküleri çağdaş yorumu ile dünyaya tanıtan Türk Halk Müziği ve opera sanatçısı Ruhi Su, ölümünün 37. yıldönümünde etkinliklerle anılacak.
20 Eylül 1995'te aramızdan ayrılan Türk müziğinin en önemli isimlerinden birisi olan Ruhi Su, ölümünün 37. yılında Kadıköy belediyesi Süreyya Operasında Aryalar ve türküler ile anılacak.
KİMLER KATILACAK?
Bu yıl yapılacak anmada, Solist Göktuğ Alpaşar, Ruhi Su’nun yer aldığı operalardan örnekler sergilerken Nursel Dinler Yazman, Haluk Tolga İlhan, Ufuk Karakoç ve Ruhi Su Dostlar Korosu türkülerle geceye renk katacak. Davetiyelere Kadıköy Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nden ulaşılabilir.
Ruhi Su, TRT Şef Prodüktörlerinden Alâettin Bahçekapılı ile...1977
MÜZİK HAYATINI, HAYATI İNSANLARI DEĞİŞTİRDİ
Mehmet Ruhi Su, 1912 yılında Van'da dünyaya geldi. Memur olan babasının tayinin buraya çıkması nedeniyle çocukluğunun büyük kısmını Van’da geçirdi. Ebeveynlerini genç yaşta kaybetti. Bu nedenle gençliğinde yoksul bir ailenin yanında ve daha sonra öksüzler yurdunda kaldı.
Adana Öğretmen Okulu'nda okurken, Ankara'ya Müzik Öğretmen Okulu'na (Musiki Muallim Mektebi) girmeyi başardı.1942’de Ankara Devlet Konservatuarını’nın Şan bölümünü bitirdi. Aynı yıllarda sırasıyla Ankara Cebeci İkinci Ortaokulu’nda sonra Hasanoğlan Köy Enstitüsü’nde müzik öğretmenliği yaptı.
Cumhurbaşkanlığı Orkestrası’na seçildi, konservatuarın opera bölümünde de okudu ve daha sonra da Devlet Operası'nda çalıştı. Devlet Operası sanatçısı olarak, Bastien Bastienne, Satılmış Nişanlı, Madame Butterfly, Fidelio, Tosca, Yarasa, Aşk iksiri, Rigoletto, Figaro'nun Düğünü, Maskeli Balo ve Konsolos gibi operalarda rol aldı.
Ankara Radyosu’nda 15 günde bir yayınlanan türkü programları düzenledi. Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi`nde büyük bir koro oluşturdu. Aldığı klasik batı müziği eğitimi türkülerinin yorum ve icrasına yaklaşımının kurumsal temelini oluşturdu.
Ruhi Su, 1952-1957 yılları arasında 1951 Türkiye Komünist Partisi (TKP) tevkifatı dolayısı ile hapis yattı. 1960'ta İstanbul'da Taksim Belediye Gazinosu'nda sahneye çıkan Ruhi Su, bir yandan da halk türkülerini kaydedip, arşivleme görevini üstlendi. Bu arada radyoda da 'Basbariton Ruhi Su Türküler Söylüyor' anonsuyla sunulan bir radyo programı yaptı. Bu programlardan birinde söylediği "Serdari Halimiz Böyle N'olacak? Kısa çöp uzundan hakkın alacak" türküsü nedeniyle radyodaki işine son verildi.
Söylediği türkülerdeki siyasi vurgular yüzünden aleyhinde kampanyalar başlatılan ve işini kaybeden sanatçı, türküleri derleyip yeniden yorumlama işine kendi başına devam etti. 1975'te Dostlar Korosu’nu kurdu. 1978'den sonra ürettiği kasetlerle halk müziğinin, yaygınlaşmasına büyük katkıda bulundu.
Ruhi Su, 12 Eylül yönetiminin engellemeleri yüzünden yurtdışında tedavi şansı bulamadı ve 20 Eylül 1985'te öldü. Mezarı İstanbul Zincirlikuyu'dadır. Ruhi Su'nun cenaze törenine binlerce kişi katıldı ve cenaze 12 Eylül döneminin ilk büyük kitle gösterisi haline dönüştü. Cenazede gözaltına alınan 163 kişi İstanbul siyasi şubede 15 gün süreyle gözaltında tutuldu.
Alevi Deyişlerini okudu, Pir Sultan'ın, Hatayi'nin ve diğer ozanların deyişlerini yorumladı. Nazım Hikmet'in şiirlerini ilk besteleyenlerdendir. 1954'te hapisteyken söylediği Mahsusmahal adlı türküsüyle ünlendi.
Ruhi Su, ölümüne kadar 16 tane 45'lik plak, 11 uzunçalar çıkardı. Ölümünden sonra kurulan Ruhi Su Kültür ve Sanat Vakfı aracılığıyla eşi Sıdıka Su (ölümü-18 Ekim 2006) ve oğlu Ilgın Su özel arşivlerdeki ses kayıtlarından yararlanarak plak, kaset ve CD üretimini sürdürdüler. Vakfın merkezi İstanbul Beyoğlu’nda.
Ruhi Su, TRT Şef Prodüktörlerinden Alâettin Bahçekapılı ile...1977
AYDINLANMIŞ BİR SESİN SÖYLEDİĞİ TÜRKÜLERE ÖVGÜ
Türküler dinlerdik
Sesinden
Dağ olurduk yücesinden
Ova olurduk çöl olurduk
Denizlere akardık birlikte
Sular olur
Türküler dinlerdik
Sesinden
Duvarlar yıkılırdı kendiliğinden
Kimimiz Köroğlu’na katılırdık
Kimimiz Dadaloğlu’na
Yemen’de kalanımız olurdu
Türküler dinlerdik
Sesinden
Üçümüz oy
Karacaoğlan
Beşimiz
Pir Sultan Abdal
Hey
ARİF DAMAR
(Yön Dergisi, İstanbul, 10 Haziran 1966)
Karikatür: İsmail Doğan
Comments