top of page
  • Yazarın fotoğrafıHaberciGazete

Samsun'dan güncel haberler



SAMSUN ADD: "Devrim Yasaları aydınlık ve çağdaş Türkiye'nin temelidir!"




SAMSUN - Tarihe "Devrim Yasaları" olarak geçen , “Hilafetin Kaldırılması, Şer’iye ve Evkaf Vekâletinin Kaldırılması, Eğitim ve Öğretim Birliği Yasaları”nın TBMM'de kabulünün yıldönümü nedeniyle Atatürkçü Düşünce Derneği Samsun Şubesi üyeleri bir basın açıklaması yaptı. Şube Başkanı Dr. Işık Özkefeli'nin imzasıyla yayımlanan basın bildirisinde Devrim Yasaları'nın kabulünün Cumhuriyet tarihimizin en önemli dönüm noktalarından biri olduğu dile getirilerek şöyle denildi: "Bu tarihte yasalaşan üç önemli kanun çağdaş, demokratik, laik ve hukukun üstünlüğüne dayalı devlet yapısının temelini oluşturmuştur."

3 Mart 1924’ te çıkarılan Devrim Yasaları'nın çağdaşlaşma yolunda büyük bir adım olduğu ve siyasetle din arasındaki ilişkinin tamamen ortadan kaldırıldığı ifade edilen bildiride "Toplumun ümmet olmaktan millet olmaya dönüşümü' için harekete geçilmiş, Ulus Devlet olmanın temeli oluşturulmuştur". denildi.

ADD Samsun Şubesi'nin bildirisinde daha sonra şu görüşler dile getirildi:


LAİK CUMHURİYETİN, AYDINLIK ve ÇAĞDAŞ TÜRKİYE’NİN TEMELİ DEVRİM YASALARININ

Kabulünün 99. Yılı Kutlu Olsun

3 Mart 1924, Cumhuriyet tarihimizin en önemli dönüm noktalarından biridir. Bu tarihte yasalaşan üç önemli kanun çağdaş, demokratik, laik ve hukukun üstünlüğüne dayalı devlet yapısının temelini oluşturmuştur.

3 Mart 1924’ te çıkarılan Devrim Yasalarıyla çağdaşlaşma yolunda büyük bir adım atılarak siyasetle din arasındaki ilişki tamamen ortadan kaldırılmış, Toplumun ümmet olmaktan millet olmaya dönüşümü” için harekete geçilmiş, “Ulus Devlet” olmanın temeli oluşturulmuştur.


Devrim Yasaları Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin, Laik, Demokratik düzenin temelidir.


“Hilafetin Kaldırılması, Şer’iye ve Evkaf Vekâletinin Kaldırılması, Eğitim ve Öğretim Birliği Yasaları” çağdaş toplumun, bilimsel ve laik eğitimin şartıdır. Bu yasaların kabulü çağdışı kalmış bir devlet sisteminin yıkılışıdır. Böylece, toplumu ve devleti din kuralları yerine, gelişen ve sürekli değişen ihtiyaçlar doğrultusunda, insan aklının bulduğu kurallara göre yönetmek esası benimsenmiştir.


Cumhuriyet, dinsel “sultan-halife egemenliği” yerine “milli egemenliği” esas alan rejimdir. “Kendini Allah'ın yeryüzündeki gölgesi” olarak gören sultanların ve halifelerin yeri bu sistemde yoktur.


Bugün; Hilafet özlemiyle yanıp tutuşanların karşısında Cumhuriyete ve Devrim Yasalarına sahip çıkmak ya da çıkmamak; geleceğimizi belirleyecektir. Yol ayrımına gelinmiştir. Görev Türk Milletinindir!


Atatürk, Cumhuriyeti ilan etmeden önce saltanatı, cumhuriyeti ilan ettikten sonra da halifeliği kaldırmıştır. Diyanet İşleri Başkanlığı’nı kurmuştur. Bugünkü siyasal İslamcı iktidarın Diyanet İşleri Başkanı, uygulamaları ve beyanlarıyla Atatürk düşmanlığını, Devrim Yasalarına karşıtlığını gizlememektedir. Diyanet İşleri Başkanlığı bir Cumhuriyet Kurumu olmaktan artık çok uzaktır.


Halifeliğin kaldırılması devletin laikleştirilmesi için yapılmış bir devrimdir. Bugün din, açık açık siyasetin odağı haline getirilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti’nin Devrim Yasaları ile kazandığı “Ulus Devlet” ve “Laik Cumhuriyet” nitelikleri yok edilmek istenmektedir. Yapılanlar son derece tehlikelidir.


Ulusal kimliklerini yitirmiş toplumlar sömürge olmaya mahkûmdur! Laiklik, demokrasinin güvencesidir!


Öğrenim Birliği (Tevhid-i Tedrisat) yasasıyla Türk Milleti’nin ortak bir eğitim potasından geçirilerek, aynı ulusal değerleri sahiplenmesi, yurttaşlık bilincinin yerleştirilmesi süreci başlatılmıştır. 99 yıl sonra eğitimimizin geldiği nokta ne ulusal ne de laiktir! Dinselleştirilmiş bir eğitim, toplumu ayrıştırmanın en önemli unsurudur.


Devlet kurumlarının cemaatlerce doldurulduğu, tarikatların baş tacı edildiği, aklın, bilimin dışlandığı bir dönemi yaşamaktayız. Devrim Yasaları Anayasamızın 174. Maddesi ile korunuyor olmasına rağmen Öğrenim Birliği Yasası bugün fiilen uygulanmamaktadır. Devrim Yasalarına açıkça aykırı olan “Dindar ve kindar nesil yetiştireceğiz” söylemi, ülkemizde laik rejimin ve dolayısıyla laik eğitim ve çağdaş kamusal düzenin yıkımıdır.


6 Şubat 2023 günü 11 ilimizi etkileyen deprem felaketi bize bir defa daha aklın, bilimin ve liyakatin ne kadar önemli olduğunu göstermiştir. Devletin liyakatte yönetilir. Anadolu coğrafyası Türk Milletinin vatanıdır, göz bebeğidir. Coğrafyamız ölümümüzün kaderi değildir. Akıl ve bilimi ötekileştiren politikalar sonucu binlerce canımızı kaybettik. Depremde kaybettiğimiz vatandaşlarımıza Allahtan rahmet, kederli ailelerine sabır, yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz.

Bugünün Türkiyesinde; aklın öncülüğünü ve bilimi öteleyen politikalarla, yalnız, Devrim Yasaları değil; Devrimin her aşaması örselendi. Türk Devrimi’ne yönelik saldırılar, 20 yıllık siyasal İslamcı iktidar döneminde zirve yapmıştır. Rejim ve yönetim sistemi hukuksuz bir şekilde değiştirilmiştir.


Devrim Kanunları, Cumhuriyet’in saygın, yetkin, üretken yurttaşlarını yetiştirmeyi hedeflemektedir. Amaç; aydınlanma, kadın-erkek eşitliği, aklın ve bilimin egemenliği, bağımsızlık, özgürlük ve onurlu yaşam ve bireylerdir. Bugün, yaşadığımız siyasal, sosyal, kültürel pek çok sorunun kaynağında 3 Mart Devrim yasalarının yeteri kadar anlatılamaması ve unutulmasının rolü büyüktür.



Tüm bu olumsuzluklara rağmen umutsuz değiliz. Çünkü tarih boyunca toplumları baskıyla, zorbalıkla, kişisel, siyasal, dinsel amaçlar doğrultusunda yönetmek isteyenler, başarılı olamamıştır. Bundan böyle de olamayacaklardır. Sorunların çözümü için herkes akıl ve hukuk dışı olana direnmeli ve mücadele etmelidir. Görev ve sorumluluk hepimizindir. Hep birlikte demokratik düzeni yasal zemin içinde savunacağız. Cumhuriyet ve Atatürk asla sahipsiz değildir. Bizler görev başındayız ve görevimizin bilincindeyiz.

Bu Cumhuriyet kimsesizlerin kimsesizidir ve atalarımızın kanı ile yazılıp, kurulmuştur. Cumhuriyetin kuruluş değerlerine ve felsefesine herkesi tekrar tekrar saygıya davet ediyoruz. Cumhuriyet o kadar sağlam temeller üzerine kurulmuştur ki O’nu yıkmaya kimsenin gücü yetmeyecektir.


3 Mart 1924’ün yani Devrim yasalarının kabul edilişinin 99. yılında; Türk Devrimi’nin kaynağı Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarını saygıyla anıyoruz. Cumhuriyetimizin şeyhler, dervişler, müritler memleketi olmasına izin vermeyecek en hakiki gerçek olan çağdaşlaşma ve aydınlanma yolunda mücadelemiz yorulmaksızın sürecektir!


Sorunlarımız vardır. Çözümümüz de vardır. Çözüm Atatürkçü Düşünce’dir. Atatürkçü Düşünce ile Türkiye Cumhuriyeti yeniden inşa edilecek ve Devrim Yasaları ödünsüz uygulanacaktır.

Umudumuz tam, İnanıyoruz ve Kararlıyız…

Atatürk Devrimcileri, Devrimleri yaşatma ve uygulama konusundaki kararlılığını her ne pahasına olursa olsun sürdürecektir.


Atakum Belediye Meclisi’nden yeni deprem yönetmeliği



Atakum Belediye Meclisi Mart ayı oturumunda yeni deprem yönetmeliği görüşülmeye başlandı. Atakum Belediye Başkanı Av. Cemil Deveci, “Bu sadece belediye başkanı veya meclis üyesi olarak değil, insan olarak vicdani sorumluluğumuz” dedi.


Atakum Belediye Meclisi Mart ayı 1. birleşimi Atakum Belediye Başkanı Av. Cemil Deveci başkanlığında gerçekleştirildi. Mecliste gündem maddelerine geçilmeden önce meclis gruplarının başkan vekilleri tek tek söz alarak yaşanan deprem felaketi nedeniyle taziyelerini iletti. 7 maddenin yer aldığı meclis gündeminde, Atakum Belediyesi’nin yeni deprem yönetmeliği de görüşülmeye başlandı. İlgili madde, detaylı çalışılması için komisyona havale edildi.


“VİCDANİ SORUMLULUĞUMUZ”

Atakum Belediyesi’nin gönüllülerle birlikte gerçekleştirdiği Türkiye’ye örnek çalışmalar hakkında bilgi veren Başkan Deveci, “Çok zor bir süreçten geçiyoruz. Günlerdir uyumuyoruz. Bu acının hemen arka sayfasında öyle güzel şeyler var ki. Hani derler ya, ‘İnsanlık kendini açığa çıkardı.’ Acı bizim, ortak ve büyük. 1999 depremini yaşadık ama çabuk unuttuk. Acıyla yaşanmaz, yaraları sarmaya çalışalım ama bir daha tekrarlanmasına izin vermeyelim. Biz bir meclisiz içimizde mühendisler, hukukçular var. Teknik insanlar bölgeye gidip bir rapor hazırlamış. Özetle, 1995 yılından itibaren yaşanan son 10 depremde binaların hasar türleri, yıkılma gerekçeleri aynıymış. Hatalarımızı tekrar ederek gelmişiz. Nerede hata yapıyoruz diye sormamız lazım. Biz Atakum Belediyesi olarak Mart ayı meclis gündemine yeni deprem yönetmeliğini getiriyoruz. Diğer çalışmalarımız da devam ediyor. İmar affından yararlanan binalar var. Binayı baştan sona dek yapmış ve imar affından yararlanmışsa, o bina depreme dayanıklı mı, insan sağlığını koruyabilecek durumda mı değil mi nasıl denetlenmesi gerekiyorsa ona ilişkin de bir çalışma yapıyoruz. Konuyla ilgili tüm paydaşları bir araya getireceğiz. Meclisimizde uzman arkadaşlarımız var. Hepinizin yardımlarına ihtiyaç var. Bir yerden başlayacağız. Karadeniz’de bu konuları öncelikle görüşmesi gereken ilçelerden biriyiz. Bu sadece belediye başkanı veya meclis üyesi olarak değil, insan olarak vicdani sorumluluğumuz” ifadelerini kullandı.


MECLİS’TEN DAYANIŞMA ÇAĞRISI

Başkan Deveci, Atakum’a 4 bine yakın aile geldiğini belirterek Atakum Belediye Meclisi’ndeki tüm gruplar adına dayanışma çağrısı yaparak, “Hepsi artık bizim komşumuz. Çocuklarımızla aynı parklarda oynuyorlar. Bu yükü birlikte taşımamız gerekiyor. Daha ne kadar misafirimizin geleceği belli değil. Samsunluların bu zamana dek gösterdiği alicenaplığı devam ettirmelerini diliyoruz. Elimizi onlardan uzak tutmayalım” diye konuştu.




31 görüntüleme0 yorum

Son Paylaşımlar

Hepsini Gör
bottom of page