
Bugün 17 Temmuz. Ünlü yönetmen Erden Kıral'ın 2., Sahne adıyla Huysuz Virjin olarak tanıdığımız Seyfi Dursunoğlu'nun 4. ölüm yıldönümü. 17 Temmuz, aynı zamanda Vasfi Mahir Kocatürk, Mehmet Emin Onat, Hakan Celayir'in de ölüm yıldönümü.
BRT Yayın Grubu olarak bu değerlerimizi saygıyla, sevgiyle anıyoruz.
Erden Kıral kimdir?

1942 yılında Gölcük'te doğan Kıral, İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Seramik bölümünden mezun oldu. Çeşitli dergilerde sinema yazıları yazdı, dünya sinemasına ilişkin araştırmalar yaptı Birçok sinema festivalinde jüri başkanlığı ve üyeliği yapan Erden Kıral onlarca ödül kazandı.
7 Temmuz 2022'de geçirdiği beyin kanaması nedeni ile Antalya, Kumluca'da tedavi gördüğü hastanede 80 yaşında hayatını kaybetti. Erden Kıral'ın cenazesi Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedilmek üzere 18 Temmuz 2022'de İstanbul'a getirildi ve toprağa verildi.
Kıral'ın imzasının bulunduğu filmler şöyle: - Kumcu Ali Yaşar (1968) -Kanal (1978) -Bereketli Topraklar Üzerinde (1979) -Hakkâri'de Bir Mevsim (1982) -Ayna (1984) -Dilan (1987) -Av Zamanı (1988) -Mavi Sürgün (1993) -Aşk Üzerine Söylenmemiş Her Şey (1995) -Ay Hikâyeleri (1996) -Avcı (film, 1997) -Baba (2000) -Baba Evi (2001) -Babam ve Biz (2002) -Canım Kocacığım (2002) -Yolda (2005) -Vicdan (2008) -Haliç (2010) -Kuş (Yük) (2012) -Gece (2014)

HUYSUZ VİRJİN KİMDİR? Seyfi Dursunoğlu, bilinen sahne adıyla Huysuz Virjin, Türk drag queen, şarkıcı ve sunucu. 1970'lerden 2000'lere kadar sürdürdüğü eğlence programları ile Türkiye'de televizyonların tanınan bir eğlence figürü hâline geldi.
1 Ekim 1932'de Maçkalı bir ailenin oğlu olarak Trabzon'da doğdu. Bir süre Trabzon'da Yenicuma Mahallesinde yaşadı, 1938 yılında ailesi ile İstanbul'a geldi. Lise hayatına önce Arnavutköy'de yer alan Özel Boğaziçi Lisesi'nde yatılı olarak başladı, ailesinin isteği ile 9. sınıfta Heybeliada'da yer alan Askeri Deniz Lisesi'ne gitmek zorunda kaldı. İki yıl sonra bir türlü adapte olamadığı Deniz Lisesi'nden ayrılarak Haydarpaşa Lisesi'ne geçti. Liseyi bitirdikten sonra İstanbul Üniversitesi İngiliz Filolojisi'ne başladı. Babasının iflas etmesi üzerine oradaki eğitimini yarıda bırakarak askere gitti. Askerliğini tamamladıktan sonra Sosyal Sigortalar Kurumunda memur olarak çalışmaya başladı. 18 yıl SSK'de devlet memurluğu yaptıktan sonra işinden ayrıldı.[
1970 yılında Huysuz Virjin’in doğumuyla memuriyet yaşamını bitiren Seyfi Dursunoğlu böylece gösteri dünyasına ve sanat yaşamına ilk adımını attı. Önce küçük kulüplerde sahneye çıkmaya başladı; ama ünü ağızdan ağıza yayıldıkça daha büyük kulüplerden teklifler aldı. Her yıl İzmir Fuarı’nda sahneyi Türkiye’nin en büyük solistleriyle paylaştı.

2012'de Show TV'de yayınlanan Huysuz'la Dans Eder misin? programını sundu. Aynı yıl Star TV'de yayınlanmaya başlayan, Benzemez Kimse Sana adlı yarışmada jüri üyeliği yaptı. Programın final bölümüne son kez Huysuz Virjin olarak çıktı ve "Bu benim son kantom" diyerek yaşından dolayı bir daha kanto yapamayacağını dile getirmişti.
Seyfettin (Seyfi) Dursunoğlu 17 Temmuz 2020'de tedavi gördüğü hastanede yaşama gözlerini yumdu. Cenazesi 20 Temmuz 2020'de Zincirlikuyu Camii'nden kaldırılarak Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedildi.
Dursunoğlu'nun vasiyetinde, daha önce yaptığı açıklamalara uygun olarak Üsküdar’daki evini ve banka hesabında yer alan tüm maddi birikimini Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ne bıraktığı açıklandı

Vasfi Mahir Kocatürk kimdir?
Şair, edebiyat araştırmacısı ve siyaset adamı (D. 1907, Gümüşhane - Ö. 17 Temmuz 1961, Ankara). Darüşşafaka Lisesi (l927) Mülkiye Mektebi (l930) mezunu. Ankara, İstanbul, Edirne, Bilecik, Kastamonu, Malatya ve Eskişehir liselerinde edebiyat öğretmenliği, okullardan son ikisinde müdürlük yaptı. 1944 yılında Haydarpaşa Lisesi edebiyat öğretmenliğine atandı. Bir süre de Darüşşafaka Lisesi müdürlüğünü (1945-46) vekâleten yürüttü. 1948 yılında Millî Eğitim Bakanlığı Müfettişi oldu.1950-54 yılları arasında Gümüşhane milletvekilliği yaptı. Daha sonra Ankara Gazi Eğitim Enstitüsünde edebiyat öğretmeni olarak görev aldı (l954-61), bu görevde iken öldü.
Edebiyat hayatına “Yedi Meşale” şairlerinden biri olarak başlayan Vasfi Mahir, sonraki yıllarında özellikle edebiyat araştırmaları ve hazırladığı antolojilerle tanındı. 1945 yılında İstanbul’da Divan adlı aylık bir edebiyat dergisi çıkardı. Bazı yazılarını Abdülkerim Çelebi takma adıyla bu dergide yayımladı. Ölümünden sonra çıkan Türk Edebiyat Tarihi adlı eseri başlangıçtan bugüne kadar Türk edebiyat tarihinin tahlili ve eleştirisi açısından önemli bir eserdir.
ESERLERİ:
ŞİİR: Yedi Meşale (ortak kitap, ilk şiirlerinin bir bölümü, 1928), Dağların Derdi (1928), Tunç Sesleri (1935), Geçmiş Geceler (1936), Bizim Türküler (1937), Ergenekon (1941), Hayat Şarkıları (1965).
OYUN (Manzum): On İnkılap (1933), Yaman (1933), Sanatkâr (1966).
ARAŞTIRMA-İNCELEME-MONOGRAFİ: Fransız Edebiyatı (1934), Yeni Türk Edebiyatı (1936), Donkişot (1947), Osmanlı Padişahları (monografiler, 1949), Namık Kemal’in Hayatı (1957), Türk Edebiyatı Tarihi (l964).
ANTOLOJİ: En Güzel Türk Manileri (1933), Şaheserler Antolojisi (1934), En Güzel Türk Masalları (1934), Divan Şiiri (Bugünkü Dile Çevrilmişleriyle, 1946), Şiir Defteri (1954), Tekke Şiiri Antolojisi (1955), Batı Edebiyatı Şaheserleri (1955), Türk Edebiyatı Şaheserleri (1955), Hikâye Defteri (l956), Namık Kemal’in Şiirleri (1957), Ziya Paşa’nın Şiirleri (1959), Türk Edebiyatı Antolojisi (1961), Saz Şiiri Antolojisi (İ963), Divan Şiiri Antolojisi (1963), Türk Nesri Antolojisi (1963), Divan Şiirinde Meşhur Beyitler (1963).
ÇEVİRİ-SADELEŞTİRME-YAYINA HAZIRLAMA: Leyla ile Mecnun Tercümesi (Fuzuli’den, 1943), Yusuf ile Zeliha Tercümesi (Taşlıcalı Yahya’dan, 1944), Hüsn ile Aşk Tercümesi (Şeyh Galip’ten, 1944), Mevlid-i Şerif (inceleme-metin-tercüme, l946), Aşk ve Istırap Şiirleri (Heine’dan 1948), Ömer Hayyam’dan Rubailer (1955), Elem Çiçekleri (Baudelaire’den, 1957), Eski Yunan ve Latin Şiirleri (1965), Faust (Goethe’den, 1965).
ÇOCUK EDEBİYATI: Lafonten Hikâyeleri (1934), Altın Kalem (Çocuklar için oyun, 1941), Allo! Gel Oynayalım (Çocuk Şiirleri, 1947), Çocuk Kitabı (Büyük Yazarların Çocuk Hikâyeleri, 1957), Küçük Çocuk Piyesleri (1970).
DERS KİTABI: İzahlı Türkçe Metinler (lise sınıfları için, 1945), Metinlerle Türk Edebiyatı (Lise I, II, III, 1953), Batı Edebiyatı Şaheserleri (Lise son sınıf, 1955).
HAKKINDA: Mücellidoğlu Ali Çankaya / Yeni Mülkiye Tarihi ve Mülkiyeliler (c. V, 1968), Yurt Ansiklopedisi (c. V, 1982), Feyzi Halıcı / Parlamenter Şairler (1990), Türkiye Büyük Millet Meclisi Albümü 1920-1991 (1994), Sabahattin Kömürcüoğlu / Gümüşhaneli Ozanlar II (antoloji, 1998), Mehmet Behçet Yazar / Edebiyatçılar Alemi - Edebiyatımızın Unutulan Simaları (yay. haz. Mustafa Everdi, 1999), Behçet Necatigil / Edebiyatımızda İsimler Sözlüğü (18. bas. 1999), Şükran Kurdakul / Şairler ve Yazarlar Sözlüğü (gen. 6. bas. 1999), TBE Ansiklopedisi (2001), Nazım H. Polat / TDV İslâm Ansiklopedisi (c. 26, 2002), Mehmet Atilla Maraş / Şair Milletvekilleri 1 - 22. Dönem 1920-2005 (2005).

Mehmet Emin Onat kimdir?
Mimar (D. 1908, İstanbul – Ö. 17 Temmuz 1961, İstanbul). Beyazıt Numune Mektebi ve Vefa Sultanisi’ni bitirditen sonra Mühendis Mektebi’ne girdi (1926), üstün başarısından ötürü dönüşünde öğretim üyesi olmak üzere İsviçre’ye gönderildi. Zürih Politeknik Okulu’nda mimaride yenici rasyonalizmin öncüsü Otto Rudolf Salvisberg'in öğrencisi oldu. Mimarlık eğitimini 1934'te tamamlayarak Türkiye'ye döndü. 1935'te Yüksek Mühendis Mektebi Mimarlık Şubesi'ne müderris yardımcısı olarak atandı. 1938’de profesör oldu ve Mimarlık Şubesi başkanlığına getirildi. 1943’te de ordinaryus profesör oldu. 1944’te Yüksek Mühendis Okulu, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ)’ne dönüştürülünce yeni kurulan Mimarlık Fakültesi’nin ilk dekanı oldu. İki dönem bu görevi sürdürkten sonra 1951’de İTÜ rektörlüğüne getirildi. 1954-57 yılları arasında İstanbul milletvekili olarak mecliste yer aldıktan sonra üniversitedeki görevine döndü.
Öğrencilik yıllarından itibaren mimari çalışmalarda yer alan Onat, 1939-40 yıllarına kadar modern mimarî anlayışında eserler verdi. Bu arada “Funktionelli” takma adı ile İstanbul Tiyatro ve Konservatuarı Proje Yarışması'na katıldı. Yarışmada birincilik ödülünü Hans Poelzig kazanmasına rağmen Emin Onat açık plan şekliyle dikkat çekti. Onat aynı özelliği, Prof. Sabri Oran ile birlikte katıldığı Yürük Ali Plajı, Belediyeler Bankası ve İstanbul Yolcu Salonu projelerinde de gösterdi. 1940-50 arasında çalışmaları artık daha çok mahallî mimarî araştırmalarına yöneldi. 1951'de Sedat Hakkı Eldem ile birlikte katıldığı İstanbul Adalet Sarayı Yarışması'nda milli mimarînin etkisinde modern bir anlayışı dile getirdi. Emin Onat'ın en başarılı, en büyük eseri hiç kuşkusuz, Prof. Orhan Arda ile birlikte hazırladığı Anıtkabir projesidir. Uluslararası yarışmada birinciliği alan bu proje, Türk mimarisinin bütün yabancı mimarlara kendini kabul ettirecek bir düzeye vardığını gösteren ilk örneklerden biridir.
Onat, Royal İnstitute of British Architects (İngiliz Mimarları Krallık Enstitüsü) onursal haberleşme üyeliğine seçildi (1946). Hannover Üniversitesi tarafından onur doktorluğu payesine layık görüldü (1956). Union internationale des architectes'in (Uluslararası mimarlar birliği) Türkiye örgütünü kurarak Lozan'da yapılan genel kurul toplantısına Türkiye temsilcisi olarak katıldı (1948).
MİMARI OLDUĞU YAPILAR:
Yıldız Teknik Okulu Binası (1937), Hamidiye ve Mahmudiye, Kepirtepe Köy Enstitüleri (Leman Tomsu ile, 1941-1942), İstanbul Göztepe Villa Meral (1941), Anıtkabir (Orhan Arda ile, 1942-1953), İstanbul Moda Emin Onat Evi (1944), İstanbul Üniversitesi Fen ve Edebiyat Fakülteleri (Sedat Hakkı Eldem ile, 1944), Bursa Vali Konağı (1945-1946), Bursa Uludağ Sanatoryumu (Leman Tomsu ile, 1946), Bursa Yapı ve Kredi Bankası (1948), İTÜ Taşkışla Binası değişim ve onarımı (Paul Bonatz ile, 1950), İstanbul Emin Onat'ın Annesinin Evi (1951), Ankara Kavaklıdere Cenap And Evi (1952), Ankara Zafer Meydanında Gazino (1952), Ankara Çankaya Cumhurbaşkanlığı Sekreterlik Binası (1953), İstanbul Taksim Mete Caddesinde Apartman (1955), İstanbul Sanayi Kalkınma Bankası (1955), İstanbul Nişantaşı Yüksel Apartmanı (1955), Ankara Hayat Apartmanı (1956), Ankara Emniyet Sarayı (1956), İstanbul Moda Sporel Apartmanı (1956-1957), İstanbul Moda Marmara Apartmanı (1956-1957), İstanbul Moda Deniz Kulübü (1956-1957), İstanbul Gümüşsuyu Büro Binası (Devres Han) (1961)
KAYNAKÇA: Suut Kemal Yetin / Türk Mimarisi (1970), Türkiye Ansiklopedisi (c. 3, s. 1142, 1974), Metin Sözen / Cumhuriyet Dönemi Türk Mimarlığı (1984), Ana Britannica (c. 17, s. 114, 1986), Büyük Larousse (c. 14, s. 8845, 1987), M. Kadri Atabaş / Türk Mimarları (2000), Afife Batur - Z. Ayşe Akyıl -Cengiz Can / M. Emin Onat Yapıları Rehberi (2009), İhsan Işık / Ünlü Sanatçılar (Türkiye Ünlüleri Ansiklopedisi, C. 5, 2013) - Encyclopedia of Turkey’s Famous People (2013).
Hakan Celayir kimdir?

Hakan Celayir (Ankara, 1 Ocak 1978 – Gökçeada, 17 Temmuz 2012) Enstalasyon sanatçısı, ressam. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim bölümünden mezun oldu. Çeşitli basın yayın kuruluşlarında editörlük ve çizerlik gibi işlerin yanı sıra bağımsız sanat çalışmalarını da sürdürdü. Bir deniz kazasında hayatını kaybetti.
Comentarios