Kuraklık sebebiyle son 50 yılda 1 milyondan fazla insanın hayatını kaybettiğini biliyor muydunuz? Ülkemizde her gün yeni bir gölün kuruduğunu görüyoruz. Kuraklık sadece göllerimize değil tarıma, ekonomiye, sosyolojik yapıya da zarar vermekte ve vermeye devam edecek. Bunun sonucunda birçok canlı hayatını kaybediyor, yaşam yok oluyor. Bunların sadece bir başlangıç olduğunun farkında değil miyiz? Kuraklığa karşı önlem alınmamaya devam edilirse bu felaket bizleri ele geçirecek ve insan sağlığını olumsuz yönde etkileyerek can kayıplarına neden olacak. Tüm bunlara dayanarak “Kuraklıkla İlgili Afet Yönetim Planı Oluşturulsun” isteniyor. Ülkemiz, dünya üzerinde iklim krizinden en çok etkilenen ve etkilenecek bölgelerden olan Akdeniz Havzası’nda yer alıyor. İklim krizi kaynaklı susuzluk ve yağış rejimi dengesizlikleri kuraklığı tetikliyor. Ana su kaynaklarımız olan sulak alanlar, yani nehirler ve göller kurudukça, suyumuzu kaybediyoruz. Kişi başına düşen kullanım suyu oranları tespit edilerek, iklim değişikliği, nüfus artışı gibi etkenler de gözetilerek yapılan hesaplamalara göre ülkemizde 2022 yılı itibariyle kişi başına düşen yıllık su miktarı 1.323 m3. Bu, Türkiye’nin daha şimdiden "su stresi" altında olan ülkelerden biri olduğunu gösteriyor. Ayrıca kış kuraklığı başta İstanbul olmak üzere, Ankara, Bursa ve İzmir’i de tehdit ediyor. Azalan yağışlar sebebiyle barajlardaki su seviyeleri düşüyor. Uzmanlar, kış kuraklığı yüzünden tarımda üretim periyodunun değişebileceğini belirtiyorlar.
Change.0rg kampanyasında ne mi isteniyor?
Geri dönüşü neredeyse imkânsız olan kuraklık üzerine afet yönetim planı oluşturulsun.
Risk yönetimi yapılsın, iklim krizinin suyumuza verdiği zararlar tespit edilsin, düzeltilmeye çalışılsın, takip edilsin ve uyarılar yapılsın.
Kuraklık sebebiyle zarar gören bölgede yaşayanlara geri ödemesiz tazmin mekanizmaları oluşturulsun.
Eskiye döndüğümüzde kuraklıktan dolayı medeniyetlerin son bulduğunu görüyoruz. Şu an kuraklığın dünyanın belirli noktalarında ölümcül bir hâl almamış olması, bize geri dönülebilir bir noktada olduğunu göstermiyor; çünkü şartlar oldukça değişti. Dünyamızda iklim krizinin etkisi ile önümüzdeki kuraklığı atlatamayacağımız düşünülüyor. Bu yüzden bizler kuraklık tehlikesi için önlem alınsın, afet yönetimi oluşturulsun istiyoruz çünkü kuraklık daha ileri bir boyuta geldiğinde elimizden bir şey gelmeyecek.
Bilim insanları da uyarılar: İşte Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu'nun söyledikleri...
"1 Ekim 22-23 Su Yılı Başı itibaren meteorolojik kuraklık yorumu: Karadenizin en kurak ili Trabzon! En şiddetli kuraklık İstanbulun su aldığı bölgede. Marmara ve İç Anadoludaki kuraklık olası değişkenliğinin çok ötesinde. Muş, Antakya ve Muğla da bölgelerinin en kurak illeri."
Profesörden kritik su uyarısı!
Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, yaşanan pastırma yazı için vatandaşları uyardı
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Meteoroloji Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, yaşanan pastırma yazı için vatandaşları uyardı. Beklenen kar yağışının sadece dağlarda olabileceğine dikkati çeken Prof. Dr. Kadıoğlu, su kullanımına dikkat edilmesini istedi. Prof. Dr. Kadıoğlu, “Bugün oluk etkisindeki Avrupa soğuk, karlıyken, sırt etkisinde biz hala pastırma yazı yaşıyoruz. Önümüzdeki hafta sonuna doğru Avrupa’daki oluk/kopuk alcak üzerimize gelmesiyle yağış başlayabilir. Sadece dağlarda kar olur. Yağsa da yağmasa da her zaman su tasarrufu yap vatandaş.” açıklamalarında bulundu.
Meteorolojinin kuraklık haritasını da yorumlayan Kadıoğlu, “1 Ekim 22-23 Su Yılı Başı itibaren meteorolojik kuraklık yorumu: Karadeniz’in en kurak ili Trabzon! En şiddetli kuraklık İstanbul’un su aldığı bölgede. Marmara ve İç Anadolu’daki kuraklık olası değişkenliğinin çok ötesinde. Muş, Antakya ve Muğla da bölgelerinin en kurak illeri.” ifadelerini kullandı.
Comments