top of page
  • Yazarın fotoğrafıHaberciGazete

Yaşar Büyükanıt, Sami Karayel, Tevfik İnce

Güncelleme tarihi: 21 Kas 2022



Bugün 21 Kasım. Gazeteci Sami Karayel, tuluat sanatçısı Tevfik İnce ve eski Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın ölüm yıldönümleri.

BRT Yayın Grubu olarak bu değerlerimizi saygıyla anıyoruz.

Org. Yaşar Büyükanıt kimdir?



Türk Silahlı Kuvvetlerinin 25’inci Genelkurmay Başkanı olan, Orgeneral Yaşar Büyükanıt, 1940 yılında İstanbul’da doğdu.1961 yılında Kara Harp Okulundan, 1963 yılında Piyade Okulundan mezun oldu.

1970 yılına kadar Kara Kuvvetleri Komutanlığına bağlı çeşitli birliklerde Takım ve Bölük Komutanlığı yapan Orgeneral Büyükanıt, 1972 yılında Kara Harp Akademisini kurmay subay olarak bitirdikten sonra şu görevlerde bulundu:

6’ncı Piyade Tümeninde Harekât Şube Müdürlüğü, Kara Harp Akademisinde Öğretim Üyeliği, Belçika/Mons’ta Avrupa Müttefik Kuvvetler Komutanlığı Yüksek Karargâhında (SHAPE) İstihbarat Daire Temel İstihbarat Şubesi Kuvvet ve Sistem Kısım Amirliği, Genelkurmay Personel Daire General-Amiral Şubesinde Kısım Amirliği ve Şube Müdürlüğü, Kuleli Askerî Lisesi Komutanlığı ve Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alay Komutanlığı.

KARA HARP OKULU KOMUTANLIĞI YAPTI

1988 yılında Tuğgeneralliğe terfi etti. Tuğgeneral rütbesi ile 2’nci Zırhlı Tugay Komutanlığı ve İtalya/Napoli’de NATO Güney Avrupa Müttefik Kuvvetler Komutanlığında (AFSOUTH) İstihbarat Daire Başkanlığı yapmış, 1992 yılında Tümgeneralliğe terfi etti.

Tümgeneral rütbesi ile Genelkurmay Genel Sekreterliği ve Kara Harp Okulu Komutanlığı görevlerinde bulundu, 1996 yılında Korgeneralliğe terfi etti.


Yaşar Büyükanıt

2006’DA GENELKURMAY BAŞKANI OLDU

Korgeneral rütbesi ile 7’nci Kolordu Komutanlığı ve Genelkurmay Harekât Başkanlığı görevlerinde bulunduktan sonra 2000 yılında Orgeneralliğe terfi etti. Orgeneral rütbesi ile Genelkurmay II’nci Başkanlığı, 1’inci Ordu Komutanlığı ve Kara Kuvvetleri Komutanlığı görevlerinde bulunup, 28 Ağustos 2006 tarihinde atandığı Genelkurmay Başkanlığı görevinden 30 Ağustos 2008 tarihinde emekliye ayrıldı.

Orgeneral Büyükanıt; TSK Şeref Madalyası, TSK Üstün Cesaret ve Feragat Madalyası, TSK Üstün Hizmet Madalyası, İtalya Şeref Nişanı, ABD Liyakat Madalyası, Pakistan İmtiyaz Nişanı ve Kore Cumhuriyeti Tongil Liyakat Madalyası sahibiydi. 21 Kasım 2019'da 79 yaşındayken "kalp yetmezliği"nden vefat etti.

Sami Karayel kimdir?





Tevfik İnce kimdir?


(1907 İstanbul-21 Kasım 1977 İstanbul) Orta Oyunu ve Sinema Oyuncusu Türk geleneksel tuluat tiyatrosunun son temsilcisi İlkokulu okudu. Sanat yaşamına 1938'de atılarak,orta oyunculuk,meddahlık yaptı.İsmail Dümbüllü ile birlikte Anadolu turnelerine çıktı.1945'te Muhsin Ertuğrul'un yönettiği "Kızıl Irmak-Kara Koyun" filmiyle sinema oyunculuğuna başladı.


Tevfik İnce için...

Sinemanın da, tiyatronun da, bir kor gibi içimize düştüğü yıllardı. Validenin mütevazı bütçesinden gönderdiği harçlığımızın büyük bir bölümünü sinemaya-tiyatroya verirdik.


Sinemanın da, tiyatronun da, bir kor gibi içimize düştüğü yıllardı. Validenin mütevazı bütçesinden gönderdiği harçlığımızın büyük bir bölümünü sinemaya-tiyatroya verirdik. Sonra, gece yatakhanenin kendine özgü romantizmi içinde, izlediğimiz oyunları, filmleri yaşar, zevk ve huzur içinde uyurduk. Ortaoyunu bizim için, bir başka dünya gibiydi. Yıllarca, fırsat buldukça izledik. Bu tarzın büyük ustalarından NAŞİT ÖZCAN’ı hatırlayabilecek kadar göremedik. Tanıdığımız, yakından izlediğimiz Ortaoyunu’nun son temsilcisi İsmail Dümbüllü’ydü. Birkaç defa uzun bir sohbet için rica ettik. Ancak bir kitabevine söz verdiğini belirterek bu ricamızı nezaketen geri çevirmişti. Son konuşmamızda “Yahu!.. Sen beni bırak, bizim Tevfik’le konuş: dedi ve öyle yaptık. Yakından tanırdık. Bir oyunda izlemiştik. Galiba ilk gördüğümüz oyunlarından biriydi. Şimdi adını hatırlayamıyoruz. Tevfik İnce, uzun boyu, atletik yapısıyla sahnede bir konuşma yapmıştı. Bildiğimiz Ortaoyunu’nun “perdeli” olarak uygulanmasıydı. Sonra yıllar geçti, Tevfik Efendi, Ortaoyunu’muzun “son pîşekârı” olarak haklı bir şöhrete kavuştu. İsmail Dümbüllü’yle sahnede ilk girişi yaptıkları arzbar (muhavere) oyunun genel bir yapısıydı. Ve aradan yıllar geçti. Bir gün ziyaretine gittik. Suadiye’de inşaat malzemesi satan bir mağazanın küçük odasında sohbet etmiştik. Yıl: 1976’ydı. Uzun uzun konuştuk. 1920 yılında Muallim Mektebi’nden mezun olduğunu söylemişti. 1923’te Naşit Bey’le (Naşit Özcan) tanışmış. Sonra Kel Hasan Efendi’yle çalışmış. Aralarında Şamran Hanım ve Güzel Jerfin (H) de vardı. Ve Toto Karaca da gelince sağlam bir ekip oluşmuş. İsmail Dümbüllü’yle tam elli sene çalışmış. Ve bu minval üzere uzun uzun konuşmuştuk. Sonra sahneyi bıraktığını duyduk. Elimizdeki telefonlarla ilişki kurmak mümkün olmadı. Sonra bir gün sanatçının Bakırköy Ruh Hastalıkları Hastahanesi’ne yatırıldığını okuduk. Birkaç gün sonra, yattığı küçük odaya, hemşire hanımla gittik. Konulan teşhis: Bunama... Kimsesi olmadığı için, birkaç hayırsever aracılığıyla buraya yatırılmış. İskemleye oturduk, yorganın üstünde duran elini tuttuk. Gözlerini açtı, bir an öyle baktı, sonra gene yumdu. Bir hayli zaman geçti. Gözlerini açtı, ancak duyulabilen bir sesle “tanıdım, konuşmuştuk”dedi. Sonra gene daldı, Hemşirenin uyarısıyla odadan çıktık. Bir süre sonra öldü. Ve cenazesinde hemen hemen hiç kimse yoktu. Tesadüfen geçenler, bir yapıda çalışan işçiler. Ve bir köşeye kazılmış bir mezar. Allah rahmet eylesin. ...

32 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page