İSTANBUL/ATAŞEHİR - Terör örgütü FETÖ'nün kumbasları nedeniyle yaşamına son veren Yarbay Ali Tatar, bugün CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in de katılacağı bir etkinlikle Ataşehir'de anılacak.
Hain terör örgütü FETÖ’nün kumpasıyla, amirallere suikast soruşturması kapsamında tutuklanıp, ardından serbest bırakılan ve hakkında yeniden tutuklama kararı çıkarılması üzerine intihar eden Yarbay Ali Tatar, ölümünün 15’inci yıl dönümünde Ataşehir’de anılacak.
Hayatını ülkesine adamış Yarbay Ali Tatar’ı anmak ve onun mücadeleci ruhunu daha iyi anlayabilmek için Ataşehir Belediyesi tarafından hazırlanan anma töreni bugün saat 19.00’da İnal Aydınoğlu Kültür Merkezi’nde düzenlenecek.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in katılımıyla, Ataşehir Belediye Başkanı Onursal Adıgüzel’in ev sahipliğinde düzenlenecek tören, “Masumiyet” konulu sergi açılışıyla başlayarak Ali Tatar’ın yaşadıklarını anlatan belgesel gösterimi ve söyleşi programıyla devam edecek.
Kumpas şehidi Ali Tatar, mezarı başında anılacak
FETÖ'nün 'Amirallere suikast' kumpası sürecinde yaşamına son veren Yarbay Ali Tatar, ölümünün 15. yılında mezarı başında anılacak.
Ergenekon kumpası sürecinde FETÖ’cü savcılar tarafından, komutanlarına suikast girişiminde bulunmakla suçlanan ve hakkında ikinci kez gözaltı kararı çıkarılmasının ardından onur intiharıyla yaşamına son veren kumpas şehidi Yarbay Ali Tatar, ölümünün üzerinden 15’inci yılında anılacak. Anma töreni, Cumartesi günü saat 12.30'da Ankara'daki Karşıyaka Mezarlığı'nda (D 16-1516) düzenlenecek.
ALİ TATAR KİMDİR?
Ali Tatar 11.02.1967 tarihinde Ankara’da doğdu. İlkokul, ortaokul ve liseyi Ankara Keçiören’de okudu. Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesinden mezun oldu. Burada master yaptı. 1989’da açılan sınavı kazanarak, eğitim uzmanı olarak, teğmen rütbesiyle Deniz Kuvvetlerine katıldı.
Deniz Kuvvetleri bünyesindeki Astsubay Hazırlama Okulu ilk görev yeri oldu. Tayin olduğu Karamürsel Eğitim Komutanlığı’nda eğitim plan program şube müdürlüğü yaptı. Deniz lisesi ve Deniz Harp Okulu Öğretim Başkanlığı bünyesinde kısım amirliği ile şube müdürlüğü yaptı.
1994 yılında yaşamını Nilüfer’le birleştiren Ali Tatar’ın Gökçen adında bir kızı oldu.
Son görev yeri olan Beylerbeyi Deniz Eğitim ve Öğretim Komutanlığında, Okullar Eğitim Yönetim Şube başkanlığı yapmaktaydı. Görevleri devam ederken tüm zorluklara karşın yüksek lisans ve doktora yapmış; görev yaptığı birliklerde birçok başarı belgesi ve takdirname ile ödüllendirildi.
05.12.2009 tarihinde Beşiktaş Adliyesinde Özel Yetkili savcılar tarafından sorguya çağrılan Yarbay Ali Tatar aynı gün tutuklandı. 09.12.2009 ve 14.12.2009 tarihlerinde iki kez tutukluluğuna yapılan itiraz sonunda 16.12.2014 tarihinde tutuklu olarak bulunduğu Hasdal Askeri Cezaevi’nden serbest bırakıldı.
Hiçbir yeni delil ya da bulgu olmaksızın FETÖ’nün yargıdaki tetikçilerinden savcı Süleyman Pehlivan’ın itirazı üzerine hakkında tekrar tutuklama kararı çıkarıldı.
Tutuklanması öncesinde, bazı basın yayın kuruluşları ile çeşitli internet sitelerinin hakkında yapmış oldukları karalayıcı ve yıpratıcı yayınlara maruz kaldı. Bu yalan bombardımanından ruhsal olarak olumsuz yönde etkilenen Tatar, kurumundan ve komutanlarından beklediği hukuki ve moral desteği bulamadı.
Ali Tatar, 19.12.2009 tarihinde evinde ”Hukuksuzluk sürecine hukuk adına saygı gösterilemez” diyerek yaşamına son verdi.
VEDA MEKTUBU
Tatar, yaşamına son vermeden önce kaleme aldığı veda mektubunda şöyle haykırmıştı:
“Sevgili Nilü ve canım aile üyelerim….
Tam her şeyden kurtulduk derken sizlerden bir ayrılık durumu daha yaşamak durumundayım.
Bu ayrılık ebedi ayrılıktır.
Eğer öbür dünya varsa… İleride orada buluşuruz.
Ben ailemden kimseye küskün değilim.
Hepinizi çok seviyorum.
Hepinize bir hakkım geçtiyse helal olsun.
Sizin de bana hakkınızı helal edeceğinize eminim..
Dediğim gibi bana sakın kızmayın. Belki bu süreç altı ay, bir yıl sonra geçecek.
Ancak benim buna dayanacak halim yok.
Öncelikle başınızı öne eğdirecek hiçbir şey yapmadım.
Başınızı dimdik tutun!
Ama ben bu hukuksuzlukla yaşayamam. Yaşadıklarımı ikinci defa kaldırmam mümkün değil…
O deliğe bir daha dönmektense mezara girmeyi tercih ederim…
Belki benim ölümüm bu durumda olan başkalarının aydınlığa çıkışına bir ışık olur.
Boşu boşuna ölmemiş olurum.
Bu şekilde ölmeyi hiç istemezdim.
Buna en çok karşı çıkan bendim.
Şu anda çok duygusal değilim. Ağlamıyorum.
Yalnız içim buruk ve kırgın.
Bana bu oyunu oynayanlara ve sahip çıkmayanlara kırgınım.
Beni rahmetli babamın yanına gömün.
Karımı ve kızım Gökçen’imi size emanet ediyorum.
Kızımı ve karımı yalnız bırakmayacağınızı, bu işin peşini bırakmayacağınızı biliyorum.
Tek tesellim sizleri son bir defa, hep birlikte görmek oldu.
Gökçen’im, canım kızım derslerine çok iyi çalış.
İyi çalış ve önemli yerlere gel ki, benim hesabımı sorabilesin!
Hukuksuzluk sürecine hukuk adına saygı gösterilemez.
Bu şekilde giderseniz ne yönetecek bir ordu, ne yaşayacak bir cumhuriyet, ne de bir ülke bulamayacaksınız. Şunu bilin ki, en küçük suçu ve günahı olmayan ben, bu yapılan hukuksuzluğa isyan ve bu karanlığa bir nebze ışık olabilmek hayatıma son veriyorum.”
Comments