top of page
< Back

Orta Mahalle'de bir konak: Timurciler ve anımsattıkları

Yazı ve görseller: İç Mimar, Çevre Tasarımcısı Bengi Deren Saka Trabzon ilinin Akçaabat ilçesi Orta Mahalle mevkiinde yer alan Ertuğrul Bey’e ait “Timurciler Konağı”, Orta Mahalle’de en güzel konumlanmış yapılardan biridir: Hem doğu, hem de batı manzarasını alabildiğine görmektedir. Timurciler ailesi, Ertuğrul Bey’in bir oğlunun trafik kazasında vefat etmesine kadar, baba Ertuğrul, Hanımı Süheyla, oğulları Süleyman ile Salih; kızları Filiz ve Ayfer ile mutlu bir şekilde yaşamışlardı bu konakta. Oğullardan biri Süleyman, konservatuar bas bölümü mezunuydu; Kocaeli’de “Bando Bölüğü”nde vatani görevini yapmaktaydı. Bir gün bölüğün orkestrası ile göreve gönderilir; dönüşte şoför kaza yapar ve maalesef, Süleyman bu kazada ölür. Aile yasa boğulur. Kızlar evlenip konaktan ayrılmışlardı. Konak, diğer oğul Salih’e kalmıştır ancak konakta anılarla iç içeliğin huzursuzluğunu yaşamış olacak ki Akçaabat’ın Söğütlü mevkiine yerleşir. Satışa çıkmış olan konak Akçaabat Belediyesi tarafından istimlâk edilip 2011 yılında restorasyonu mümkün olduğu kadar aslına sadık bir şekilde tamamlanarak restoran ve çay bahçesi olarak işletilmeye başlanır. Yapı, Akçaabat Orta Mahalle evlerinin genel yapısına uygun olarak bodrum, zemin ve birinci kattan oluşmaktadır. Yapım tekniği, plânı ve kullanılan malzeme açısından bölgedeki diğer evlerin çoğunluğuyla benzer özellikler taşımakta ve doğa ile iç içe olan araziye göre konumlandırılmış bulunmaktadır. Bu binada özellikle hanımlar ve hanım konuklar, cephedeki oda genişliğinde olan çıkmadaki sedirlere oturup aydınlığı sağlayan çoklu pencerelerin içeriye aldığı ışığa doyarak ve işlemeli perdelerden gözlerini alamayarak tatlı tatlı sohbetlerini yapmışlardır. Her şeyin insan ilişkilerine, bu ilişkiler içinde yaşama kolaylığı sağlamaya yönelik Akçaabat Orta Mahalle evlerinin karakteristik özelliği bu konakta da görülmektedir. Örneğin, zemin katta ev işini yapan kadınların dışarıdan görünmemesi için korunaklı ama kesinlikle can sıkıcı olmayan pencereler yapılmıştır Önümde, yaptığım işin heyecanını benden daha derinden hisseden seksen beş yaşındaki Nevin Güngör teyzeden cesaret alarak “Yüksek Lisans Tezim” için Orta Mahalle evlerini kapı kapı çalıp incelerken, o evlerde, evlerin yapılışından bu yana yaşayanlar ve yaşadıkları canlanmıştı gözümde. Timurçiler Konağı karşıma çıkınca, kelimenin tam anlamıyla sarsılmıştım. Orta Mahalle evleri ile ilgili yaşanmışlıkları bu konakla simgeleyebilirdim. Öyle de oldu. Bu konakla ilgili yaşanmışlıkları, mekânları incelerken ve mekânlarla birleştirerek düşlemimde şöyle canlandırmıştım: Sabahleyin Ertuğrul Bey ’in hanımı Süheyla , eşini çift kanatlı ahşap kapıdan uğurlamıştır. Ertuğrul Bey, akşam iş dönüşünde bu kapıdan içeri bahçeye girecek ve yine hanımı tarafından karşılanacaktır; ama ondan önce, yardımlaşmanın, hayatın, insana değer verişin simgesi olan dışarıdan bahçe duvarına bitişik çeşmede ellerini yıkayacaktır. Bahçeye girdiğinde, akşama kadar hasret kaldığı, yıllara ve yaş durumlarına göre; küçük Süleyman ’ı ve Yavuz ’u; Filiz ile Ayfer ’i günün özlemiyle kucaklayışını görür gibi olmuşumdur. Sonra, bu geniş bahçeden çıkmanın hemen altındaki orta kapıdan yapının içine giriş. Evin beyine evin hanımının, kızlarıyla da yardımlaşarak, sürprizleri olmuştur büyük olasılıkla, o sürpriz de erkeğin kalbine giden yol olan leziz yemekler. Mikro dalganın vs. olmadığı o yıllarda bugünkü teknolojinin yerine geçen donatılar söz konusuydu. İşte o donatılardan biri olan şömine içindeki ocaklarda buğusu tüten yemeklerle karşılardı evin beyini (Konuk çağrıldığı zaman konuklarını da). Şömine bilindik şöminelerden değildi. Orta Mahalle evlerinin çoğunda olduğu gibi üç bölümden oluşmaktadır. Orta yerde ana ateşin yakıldığı ve yemeklerin pişirildiği bölüm, iki yanda da içine akkor halindeki közün doldurulduğu bölümler. Bu iki yanda yemekler demlenmeye bırakılır ve sıcaklığını gece yarılarına kadar yitirmezdi. Evin beyi, 1 kattaki oda içinde duşta, günün yorgunluğunu giderici duşunu aldıktan sonra, büyük bir olasılıkla leziz yemeklerin bulunduğu alt kattaki sedirde, hanımının sofrayı kurmasına kadar dinlenirdi. Mutluluk içinde, hoş sohbetle geçen yemek anları. Sonra, bahçede uçurtmalarını havalandıran Süleyman ile Yavuz’un uçurtmalarının yuvarlak rozetli üçgen alınlığın çatısına takıldığını hayal etmişimdir. Evin beyi o uçurtmayı indirmeye çalışırken çocukların çıkmanın altındaki direklere sarılıp döndükleri, kızların bez bebeklerini Akçaabat ustalarının yaptığı oyuncak beşiklerde ninniledikleri canlanmıştır gözümde. Katlar arasında ulaşımı sağlayan ahşap merdivenden çıkarken, merdiven duvarlarında günümüz tüketim toplumuna, iktisatlı kullanmanın ne olduğunu anlatacak dolaplarla ve raflarla karşılaşırsınız. Çocuklar bu merdivenin basamaklarından yukarıya süzülmektedirler; aman annesi dikkat, düşmesinler. …Ve gece başlarken, alt kattaki gömme dolaplara benzer üst kattaki gömme dolaplardan pijama ya da geceliklerin alınışı, çocukların kendilerine ait odalarda düşlerine ve uykularına çekilişi ve ardından da ebeveynlerin huzur içinde yataklarına uzanışı... Şimdi, cafe ve kahvaltı mekânı olarak kullanılan bahçede Süleyman’ın ve Yavuz’un sünnet düğünleri, kemençe, davul zurna ve zamanın meddah oyunları. Komşu kadınların açtığı börekler, yaptığı tatlılar, pastalar; çocuklar için dokuduğu giysiler vs. bir özlem olarak gözünüzün önünde canlanırken, ortak çeşme kullanımlarıyla, elverişli komşu mekânlarında düğünlerin, başka eğlencelerin yapılmasıyla; çıkma ortamında dış manzarayı izleye izleye huşu içinde mevlitlerin okunup dinlenilmesiyle dayanışmanın, dostluğun, yardımlaşmanın simge yapılarından biri olan Timurciler Konağı’nı ziyaret edenler acaba bunların hangisini yaşarcasına hayal edebilmiştir ya da edecektir? Konaktaki incelemem bitince bahçe kapısının eşiğinde durup, öksüz ve yetim bir çocuğun başını okşar gibi, gözlerimle sevdim konağı çatısından zeminine kadar. Salih Bey’in yüklenmiş göçünün arkasından bakan gözü yaşlı mahalleliyi görür gibi oldum. Süleyman’ın cenazesi için taziye ziyaretleri, sonra ruhu için okunan Mevlit… Hâlâ duvarlarda yankılanır gibiydi. İç Mimar, Çevre Tasarımcısı Bengi Deren SAKA ==================================== Fotoğrafların Bilgileri (yazıdaki sıraya göre) : 1) Timurciler Konağı ön cephe 2) 1. kat sofa alanı 3) Pencereler 4) Bahçe duvarına dıştan bitişik çeşme 5) Şömine ve yemek alanı 6) Merdiven ve merdiven alanına ait sabit donatı

Orta Mahalle'de bir konak: Timurciler ve anımsattıkları

Yazı ve görseller: İç Mimar, Çevre Tasarımcısı Bengi Deren Saka Trabzon ilinin Akçaabat ilçesi Orta Mahalle mevkiinde yer alan Ertuğrul...

bottom of page